Demedi, demeyin.
Seçmen, bu gidişle Ak Parti'ye sandıkta haciz koyacak...
Neden mi?
Efendim, takvimler 02 Eylül 2023'ü gösteriyordu. O güne kadar kendi kendimize söylenmekten ve bulduğumuz Ak Partiliye söylemekten dilimiz damağımız kurumuş, pul yalayacak tükürüğümüz dahi kalmamış olacak ki; iadeli taahhütlü mektup yerine açıktan yazmayı yeğlemiştim.
"Bakan Mehmet Şimşek'e açık mektup" başlıklı yazımı, "Nitekim, yerel seçimler öncesinde yapılan bu akıl almaz hamle en çok Ak Parti'nin aklını başından alacak sonuçlar doğurur..." ikazıyla bitirmiştim.
Binaenaleyh, Ak Parti'de, hiçbir şey olmasa bile yine kesin bir şeyler olmuş ve benim açık mektubum dahi sümen altı edilmiş olacak ki; o gün bu gündür ses seda çıkmadı... Gelin, önce o açık mektubu bir daha hatırlayalım.
***
Bu köşenin takipçileri bilir, yazılarıma birazcık da edebiyat sosu eklemeyi, meramımı anlatırken damakta tat bırakmayı severim. Fakat bugün öyle yapmayacağım. Kestirmeden konuya dalacağım.
Ekonomik krizden zaten beli bükülmüş vatandaş, akşam eve ekmek almak niyetiyle para çekmek için bankamatiğe vardığında, belki de bir ay idare edeceği emekli maaşından kalma üç beş bin liralık bakiyenin "sıfır" olduğunu görünce şoke oluyor.
Biran, bankamatik fareleri tarafından dolandırılmış olabileceğini düşünüp can havliyle bankayı arıyor.
Fakat o da ne?
Vergi dairesinin, borcundan ötürü hesabına bloke koyduğunu öğrenince beyninde "Şimşek"ler çakıyor. Gözlerinden ateş fışkırıyor. Burnundan soluyor... Daha başka şeyler de oluyor, ama hadi o kadarını söylemeyeyim artık...
Şu halde, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e soralım. Sayın Bakan, bu nedir şimdi?
Pekala, lütfedip naçizane mektubuma cevap verme nezaketinde bulunursa; onun söylediklerini de paylaşırım sizlerle, ama bu acıklı durumun bende tek bir cevabı var.
Bu, beceriksiz siyasetçilerin keyfi, yanlı ve yanlış kararları yüzünden zaten ekonomik krizle boğuşan, adeta can çekişen vatandaşa tuzak kurmaktır, boğazına bıçak dayamaktır. Akşam evine ekmek almak için elindeki son kuruşuna da çökmektir.
Bu, her gün sınır nöbetinde veya en yakın haliyle 15 Temmuz'daki ihanet kalkışmasında görüldüğü üzere, ihtiyaç hasıl olduğunda devleti için canını veren milleti arkadan vurmaktır.
Devlet, halkına tuzak kurmaz. Devlet, halkının ekmek parasına göz dikmez. Bu, deliliktir, çılgınlıktır... Kimse borcunu inkar edecek değil. Kaldı ki; o borçluların kahir ekseriyeti, "Yastık altındaki döviz birikiminizi ekonomiye katın" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözüne itibar edip, elindeki avucundakiyle memleket için bir katma değer üretmek adına döktüğü alın terinin faturasıdır.
Bir taraftan, "Kur Korumalı Mevduat" ile döviz zengini kodamanların keyfi koruma altına alınırken, diğer taraftan fukaranın ekmek parasına göz dikmek, en hafif tabirle zalimliktir. Devlet zulmetmez.
Açık söyleyeyim; millet, bunun için Ak Parti'ye oy vermedi. Bunun, "Vur" deyince "Öldür" anlayan bir bürokrasi kazası/yanlışlığı olduğunu düşünmek istiyorum. Nitekim, yerel seçimler öncesinde yapılan bu akıl almaz hamle en çok Ak Parti'nin aklını başından alacak sonuçlar doğurur. ( politikhaber.com.tr / 02 Eylül 2023)
***
Evet, tam da söylediğim gibi olmadı mı, seçmen yerel seçimlerde Ak Parti'nin aklını başından almadı mı? Aldı almasına, ama Ak Parti'nin hala akıllanmaya niyeti yok. Devletin, vatandaşa uyguladığı E-Haciz işkencesi artarak devam ediyor.
Deva Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, bu konuda manidar bir açıklama yaptı. Dedi ki; "Devlet, esnafın omzuna vergi yükü yetmiyormuş gibi, şimdi de hesaplarına bloke koyuyor, mallarına satılamaz şerhi düşüyor. Vatandaşın %95’i SGK ve vergi borcunu faizlerden dolayı ödeyemiyor. Bankasındaki parasını kullanamıyor, malını satıp borcunu ödeyemiyor, nakit satışı yok, kartla ödeme alıyor, ama hesap blokeli. Sonuç: Silkelenen vatandaş, telef olan bir millet!"
SON SÖZ:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nas var nas" dememiş miydi? Madem "Nas var" o halde vergiye faiz uygulayıp hem mükellefleri hem de devleti niye günaha sokuyorsunuz? Önerim şu: Milletin hesaplarındaki E-Haciz hemen kaldırılsın. Vergi ve SGK borcuna bindirilen faizin tamamı silinsin. Ana para ise makul taksitlerle yapılandırılıp ödeme imkanı sağlansın. Bitirirken, vakti zamanında pulsuz mektubun son cümlesinde yaptığım ve sonucu ortada olan, "Yerel seçimler öncesinde yapılan bu akıl almaz hamle en çok Ak Parti'nin aklını başından alacak sonuçlar doğurur..." ikazımı güncelleyerek yinelemek istiyorum. Bu akıl almaz uygulama devam ederse, seçmen sandıkta Ak Parti'ye haciz koyar.