İYİ Parti, adeta organ bağışı yapıyor!

Bursa, bizim sektör için Küçük Babıali olduğu kadar sağlık sektöründe de öncü bir ildir. Dr. Mustafa Esgin, Dr. Hüseyin Demirel, Dr. Osman Ayyıldız gibi iyiliğe bağışıklığı olan başarılı hekimlerin, özveriyle yürüttükleri hekimliklerinin yanında şehrin kültürel dokusuna da dokunaklı katkılarına ben dahil hemen bütün Bursa bizzat şahittir.

Şimdi, adını zikrettiğim hekimlerin ve onların şahsında bütün hekimlerimizin yüce gönüllerinde büyüttükleri hoşgörü çınarının gölgesinde, sek içip darmadağın olmuş bir ruh haliyle doğaçlama şarkı söyleyen bir münzevi gibi, sohbete tıptan girmeye ve işi yine siyasete bağlamaya çalışacağım.

Buyurun başlayalım o vakit!

Efendim, beyin ölümü; beynin bütün fonksiyonlarının geri dönüşümü olmaksızın kaybolması demektir. Hasta, solunum cihazı gibi destek ünitelerine bağlanarak bir süre daha hatta tutulmaya çalışılsa da üzülerek söylüyorum, ama çoğu zaman süreç ağır bir veda ile sonuçlanır.

Çok sık olmasa bile bu zamansız veda zaman zaman çıkarsız bir cömertliğe de dönüşür ki; "Beyin ölümü gerçekleşen kişinin organları nakil bekleyen şu kadar kişiye umut oldu..." şeklinde haberlere rastlarız gazetelerde, televizyonlarda.

Beyin ölümü gerçekleşen kişinin sevenleri, onu hayatta tutabilmek için çok çabalamıştır, ama olmamıştır. Mukadderat tecelli etmiş, kaçınılmaz son gelip çatmıştır. Artık tek teselli, sevilenden bir parçanın başka bedende olsa dahi yaşıyor olmasıdır...

***

Farkındayım, şimdi yazacaklarım, moral bozucu bir baş dönmesi hissi verebilir, fakat bir bakıma "sadaka tasımı" önüme koyup hekimlerimizden dilendiğin hoşgörünün fazlasını İYİ Partili ve Ak Partili siyasetçilerimizin özelinde tüm siyasetçilerimizden isteyerek sohbetin ikinci faslına geçmek istiyorum.

Efendim, ben lisedeyken, sınıfın zıpırlarının ağzında sakız olan bir söz vardı. Neden ve kime söylediklerini bilmeden, "Hızlı yaşa, genç öl, cenazen yakışıklı olsun" diye boşluğa slogan atarlardı.

Tıpkı, asi liseliler gibi İYİ Parti de boşluğa slogan atarak hızlı başladı siyasi hayata. Hızlı da yaşıyor, ama tabii buna yaşamak denirse. Bana kalırsa, İYİ Parti, beyin ölümü gerçekleşmiş (Fikir ölümü) solunum destek cihazlarına bağlı bir hayat sürüyor şu anda.

Yine, tıpkı beyin ölümü gerçeklemiş birisinin organlarının bağışlanması gibi; çıkarsız bir cömertlikle milletvekillerini, belediye başkanlarını, meclis üyelerini ve parti üyelerini, dokusu uyuşan diğer partilere bağışlıyor.

Bunun son örneğine Bursa'da şahit olduk.

İYİ Parti’den istifa eden Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı ve Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel ile birlikte bazı meclis üyeleri Ak Parti'ye geçtiler.

Bu geçiş, kimilerince yadırganmış olabilir; tıpkı, organ naklinin caiz olmadığını düşünen çok az sayıda insan gibi... Fakat ben öyle düşünmüyorum. Fikren ölümü gerçekleşmiş bir partinin hala canlı uzuvlarının/organlarının yaşayan başka bünyelerde yaşamını sürdürmek istemesi o kadar da yadırganacak bir şey olmasa gerek.

Bu arada Bursa'da iki başkan ve meclis üyelerinin nakil işlemini bir hekim titizliğiyle yapan Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan'ı da tebrik etmek lazım. Bundan sonra, Karabatı ve Özel, Ak Parti'de bir doku uyumsuzluğu yaşamaz ve dolu bir kadro ile yeniden yola revan olurlarsa ilçeleri için artı değer üretebilirler.

Tamam, Selçuk Türkoğlu başta olmak üzere bir grup İYİ Partili, hastanenin önünde umutsuzca bekleşen hasta yakınları misali partiyi yaşatmak uğruna çabalıyor, fakat parti yoğun bakımda ve yapabilecekleri ancak bu kadar. Hatta, değil Selçuk Türkoğlu'nun çabası; ben, Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu'nun çalışmalarını bile ölüye yapılan iyi niyetli, ama faydasız bir suni teneffüs ve kalp masajı gibi görüyorum.

Bu ölümcül gerçekten mütevellit kimse, Bursa'da Ak Parti'ye geçen Fatih Karabatı, Ercan Özel ve meclis üyelerine kızmasın. Adamlar haklı... Bir belediye başkanının seçildiği parti kadar halkına verdiği sözler de önemlidir ki; beyin (fikir) ölümü gerçekleşmiş bir bünyede (partide) bunları başarma imkanı yoktur. Nitekim, en azından sözlerini tutabilmek adına yaşayan bir bünyeye (partiye) nakli caizdir. İki başkanı suçlamadan önce biraz da bu gözle bakılmalıdır.

SON SÖZ:

İYİ Parti için asıl mesele sadece Ak Parti'ye geçen iki belediye başkanı değil zaten. Dediğim gibi, İYİ Parti, hızlı yaşadı, fakat yakalandığı amansız hastalık yüzünden genç ölüyor. Gönül verenler için elbette üzücü bir durum. Gelin görün ki; yazgı böyle. Dolayısıyla kimse Ak Parti'ye geçen iki belediye başkanına karşı dilini lekelememeli. Dahası, hala bozkurt yapmaktan vazgeçemeyen Selçuk Türkoğlu da bozkurdun gerçek adresi MHP'ye geçmeli. Diğerleri de dokularına uyan diğer partilere...