Hava Durumu

Reis, sağır kulaklara senfoni mi çalıyor?

Yazının Giriş Tarihi: 08.01.2025 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.01.2025 08:07

Nazan Bekiroğlu, "Bahar ordusunun öncü kuvveti. Fedakar ve çilekeş piyade. Ödülsüz, madalyasız akıncı. Nisan çiçeği..." der, papatyalar için.

Gençliğimin baharında aklıma çiviyle kazınmış bu asil cümleden mütevellit meftunum papatyalara...

Memleketin, hoyrat ellere düştüğü kara bir mevsimde Fazilet Partisi, esen "Yenilik-Gelenek" rüzgarları arasında iki oğul bırakarak siyaset sahnesinden ebediyen çekilmek üzereydi. Yani, daha Ak Parti'nin ana rahminde doğum sancısı çektiği zamanlardı.

"Ödülsüz, madalyasız" bir akıncı olarak, doğumhane önünde nöbetteyken okumuştum, beni papatyalara meftun eden bu, şiirin kutsal kitabından "Mor Mürekkep"le yeryüzüne saçılmış cüretkar cümleleri.

O mürekkep ki; "Hala en güzel hikayeleri dünyalar bir araya gelse anlayamayacaklara mı anlatmaktasın? Ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın?" diye de yazıyordu, başka bir sayfada.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Ak Parti'nin Rize kongresinde dinlerken yirmi beş yıllık mesafeden düştü aklıma bütün bunlar.

"Bilin ki, bu Cumhurbaşkanı çok şikayetler alıyor..." dedi Erdoğan. İlaveten, "Hangi görevde olursanız olun, vatandaşımız gelip sizden bir işin yapılmasını istiyorsa onu başka yere havale etme hakkınız yok. Bunu yaptığınız sürece genel başkanınız olarak varsa sizlere hakkımı helal etmiyorum..." diyerek teşkilat mensuplarına istikameti bir kez daha ve çok net olarak gösterdi.

"Bir kez daha" diyorum, zira Erdoğan, bu türden, yani, kitabın orta yerinden ikazları daha önceleri de altını özenle çizerek yapmıştı. Nitekim bu fakirin okurları/takipçileri öteden beri yazdıklarımdan, söylediklerimden aşinadır bütün bunlara.

Mesela, "Siyaset kapısı, hacet kapısıdır. Derdi, sıkıntısı, talebi ve teklifi olan herkesin ilk çalacağı kapının Ak Parti teşkilatları olmasından daha tabii bir şey yoktur..." diye haykırmıştı Erdoğan.

İşte bu özden söylenmiş sözden cesaretle bir "Nisan çiçeği" duruşuyla çalmıştık kapıları ki; daha sonraları açılmadığını anlatmıştık. Nihayet açılmayan o kapıların, halk tarafından Ak Parti'ye de kapatılması çok zaman almadı.

Yalan değil, kibirleri boylarını aşmış kabile reisi kılıklı kasaba siyasetçilerinin kaprislerine koca bir dava kurban edildi, edilmeye de devam ediyor. Haliyle bu hazin manzara karşısında mor mürekkepten dökülen o, "Ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın?" sözlerini söylemekten kendimi alamıyorum.

SON SÖZ:

Kendi üyesine tuzak kuran sendikacısından, sendikal zalimliğe teslim olmuş siyasetçisine, bürokratına kadar, Erdoğan'ın ikazlarını, "Aşk uyandıran bomboş rüyalar!" gibi gören türedi kabile reisleri, korkunç kibir sarhoşluğuna öylesine kapılmışlar ki; haksız çevirdikleri çarka çomak sokmasınlar diye Ak Parti'nin öncü kuvvetlerini, fedakar ve çilekeş piyadelerini, ödülsüz, madalyasız akıncılarını, nisan çiçeklerini sinsice, hırsla, kinle yolmaktan, bu yolda düşmanla bile işbirliği yapmaktan geri durmuyorlar. Gözleri öylesine dönmüş ki; bindikleri dalı kestiklerinden bile haberleri yok.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.