Hava Durumu

Şadi başkanı dinlerken, kendimi hatırladım!

Yazının Giriş Tarihi: 11.04.2025 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.04.2025 09:12

Üzerine, Muhsin Yazıcıoğlu'nun şahadetinin dokunaklı yası düşen 2009 yerel seçimlerinde; bu, asabı bozuk yazı gündelikçiniz de adaydı.

Biraz, gizli kapaklı toplantılarda, gıyabımda karar alan kıymetli dostlarımın dayatmasıyla adaylığa razı edilsem de hayatımın en önemli tecrübelerinden birini yaşadığımı söyleyebilirim.

Öyle ki; siyasetin çamur deryasında karşısındaki cambazı, cambazlıkla yenmeye çalışan ve yendikten sonra da oy verenlerine, "Cambaza bak cambaza" diyerek başka cambazlıkların can pazarına tezgah açan kabile reisi kılıklı kasaba siyasetçilerinin gölge düşürdüğü bir sahada konuşmanın, yazmaktan daha zor bir süreç olduğu biliyordum.

Fakat doğruyu yazmanın yanında, yazdıklarını yapma fırsatı veren adaylık teklifini kabul edip, halkın karşısına çıktığımda; yıllardır yazdıklarımdan mütevellit bir vaat paketi açtım ki; burada hiç kimse "Öteki" olmayacaktı.

Bu minvalde insanı (özde) merkeze alan bir siyaset felsefesinin sarsılmaz bir gereği olarak ilk adımım, aday olarak bütün partileri ziyaret etmek, başarı dilemek ve varsa bir kırgınlık daha yolun başında gidermek oldu.

İlk bakışta, "Bunda ne var" diyebilirsiniz, fakat farklı parti mensuplarının aynı camide namaz bile kılmaktan imtina edecek kadar siyasetin keskin ve hararetle yapıldığı küçük yerlerde, bu adımın ne kadar kıymetli olduğunu bilenler bilir.

Aradan onca yıl geçmiş olmasına rağmen; bu kıymetin kıymetini unutmayan farklı parti mensubu kıymetli hemşerilerim, son yerel seçimlerde gelip, "Falanca parti seni aday yapsın, biz de oy verelim" diyerek iyiliğin aslında unutulmaz ölümsüzlüğünü bir kez daha haykırmışlardı. Hepsi var olsun, ömürleri aziz olsun.

Asabı bozuk bir yazı gündelikçisi olarak mesuliyetine talip olduğum hemşerilerime şehrin kaderini değiştirecek birçok proje vaat ettim. Epey kabarık vaat listemin ilk sözü ise "Seçilirsem, harcayacağım para sizin paranız. Kursağımdan tek kuruş yetim hakkı geçmeyecek. Harcanan paranın nereye harcandığının ilanını da, ayrıca isteyen herkese hesabını da bıkmadan vereceğim" şeklindeydi. Hala da vaatlerimin ve sözümün arkasındayım...

***

Köşe komşum Selahattin Adıgüzeller, "Sözümün arkasındayım" sözümden sonra söze girip, "Mustafa, adaylığını şimdiden ilan etti" diye takılarak, partilere şaka yollu çağrıda bulunabilir; gözünden kaçmaz böyle şeyler. Fakat meramım erken bir adaylık açıklaması falan değil; başta/başlıkta da belirttiğim gibi, Şadi başkanı dinlerken geçti aklımdan bütün bunlar.

Efendim, önceki akşam, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'in, bir yılın ardından gerçekleştirdiği, "İcraatın içinden" programına konuk olduk. Şadi başkan, müzik eşliğinde ve raks ederek geldi sahneye. Yadırgayanlar da olmuştur, fakat genç bir şehir, gençliğin şehri ve bir üniversite şehri olan Nilüfer'in başkanının genç bir duruş göstermesi o kadar da yadırganacak bir şey olmasa gerek. Hatta bu enerjisini fazlasıyla ilham verici bulduğumu bile söyleyebilirim.

Öncesini de bildiğimiz Şadi başkanın koltuğa oturmasıyla birlikte Nilüfer'de derin bir anlayış farkının hayata geçtiğini, yön değiştirdiğini, tabir-i caiz ise mirasyedilikten alın terine, israftan tasarrufa, karanlıktan aydınlığa doğru soğukkanlı bir geçiş yaşandığını gördük.

Özellikle rant uğruna göz dikilen tarım topraklarını koruma kararlılığı ve tarıma dönüş için ortaya koyduğu irade, tam da "Ben de olsam aynısını yaparım" dediğim ve takdir ettiğim kutsal bir çaba olarak öne çıkıyor. Açık söylüyorum, Nilüfer'i seven, doğayı, suyu, çiçeği, buğdayı, gülü, kelebeği seven herkes, Şadi başkanın bu kararlı duruşuna güç vermeli. Aksi halde çocuklarımız toprağı ancak saksıda görür.

SON SÖZ:

Şadi başkan, pazar alanlarından deprem parklarına, kreşlerden öğrenci yurtlarına, sanatsal etkinliklerden, sosyal belediyeciliğe kadar bir dizi sunum yaptı. Muhakkak hepsi çok kıymetli, fakat Nilüferlinin parasının emin ellerde olduğuna dair güven veren duruşu ve harcanan her kuruşun hakkını da hesabını da verebilme rahatlığı son derece önemliydi. Şadi başkanın, kul hakkına riayet konusunda sicilinin temiz olduğunu taraflı tarafsız hemen herkes zaten biliyor, ama belediye başkanı sıfatıyla bu hassasiyetinin daha belirgin hale geldiğini görmek, son yılarda pek alışık olmadığımız bir iyilik olarak; iyiliğe güven, kötülüğe korku veriyor diyebilirim. Dua edelim, nazar değmesin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.