Büyük İskender'in, Meşhur, "Gordion Düğümü"nü çözme hikayesini bilmeyen, bilmese bile duymayan yoktur sanırım. Fakat yine de yeni başlayanlar için önce hikayeyi özetleyelim sonra siyasetle ne ilişkisi var ona değinelim.
Milattan Önce, Büyük İskender'in yolu Gordion'a düşer. Gordion, çözülemeyen bir düğümle ünlüdür. Eski bir savaş arabasının boyunduruğuna büyük bir ustalıkla düğüm atılmış ki; o güne kadar kimse çözememiştir. Efsaneye göre, düğümü çözen Asya'nın sahibi olacaktır.
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanlarından birisi olarak kabul edilen İskender, çözülmeyi bekleyen düğümün başına gelir, kılıcını çeker ve düğümü ikiye ayırıverir. Bir kılıç darbesiyle, "çözülemez" sanılan düğüm çözülür ve büyü bozulur.
***
Peki; günümüzde yapılması zor hatta imkansız gibi görünen işleri nitelemek için anlatılan bu tarihi efsane ile siyasetin alakası nedir? Efendim, Türkiye'de, siyasetin düğümlerini çözmek, "Gordion Düğümü"nü çözmekten daha zordur. Bugün yapılan/yapılamayan hamlelerle çözüldüğü sanılan düğümler, yeni ve daha karmaşık düğüm haline gelebiliyor.
Mesela, iktidar, 28 Şubat'ın ağır enkazı altında ezilen mazlum, mahzun, mağdur, mağlup insanların hayatlarını anlamlandırmak ve o anlamlı hayatı kendinden sonraki nesillere armağan etmek için çıktığı seferde, hukukta, eğitimde, ekonomide, sağlıkta ve daha pek çok alanda düğümleri çöze çöze ilerliyordu ki; yolun bir bölümünden sonra büyü bozuldu ve o güne kadar çözdüğü düğümleri bu sefer tersten düğümlemeye başladı.
Gelinen süreçte, tersten atılan düğümlerle birlikte yeni ve daha karmaşık düğümler çıktı ortaya. Mesela DEM düğümü. MHP, daha düne kadar "Kapatın" diye düğüm üstüne düğüm atıyordu. Oysa şimdi, terörist başı Öcalan'ı, "Kapatın" dediği DEM'in TBMM grubunda konuşmaya çağırarak, adına "Çözüm" denilen yeni ve bambaşka bir düğüm daha atmış oldu.
DEM, sadece, Ak Parti/MHP için bir düğüm değil. Aynı zamanda, CHP'nin başını çektiği muhalefet için de zor bir düğüm. Zira, yeni sistemde iktidara gelmek DEM'siz pek mümkün görünmüyor. Buna sebep CHP, DEM ile açıktan bir ilişki kurmaktan çekinse bile en azından DEM'e oy veren kitle ile arasını sıcak tutmaya mecbur hissediyor kendisini.
CHP için tek düğüm DEM de değil. Ekrem İmamoğlu'nun hızlıdan, Mansur Yavaş'ın ise yavaştan yürüttüğü adaylık yarışı da çözülmesi epey zor bir düğüme dönüştü.
Nitekim, İmamoğlu'nun, Yavaş'ın yarışmayacağı önseçimle, yani, tek kişilik yarışta birinci ilan edilmesi onu "topal ördek" yapacak. Çünkü, daha tarihi bile belli olmayan bir seçim için ne kendisi kesin aday sayılacak ne de Yavaş adaylıktan çekilecek.
Yeri gelmişken söyleyeyim. Tarihi henüz belli olmayan, ama Erdoğan'ın aday olabilmesi için erken olması gereken, fakat ne kadar erken olacağı ve nasıl yapılacağı ise gizemini koruyan seçim bile tek başına bir düğümdür.
Şimdi tek tek sıralayalım. MHP ve DEM üzerinden yürütülen süreçte Öcalan, beklendiği gibi PKK düğümünü gerçekten çözebilecek mi? CHP, aday belirleme düğümünü, Ak Parti ise Erdoğan'ın yeniden adaylık düğümü nasıl çözülecek?
SON SÖZ:
Siyaset, kendi kendine attığı düğümleri bile çözemiyorken, memurun, emeklinin, işçinin maaş düğümünü kim çözecek? Gençlerin işsizlik düğümü nasıl çözülecek? Her gün daha da sıkılaşan ekonomik düğümü, enflasyon ile her gün daha da derinleşen yoksulluk düğümünü kim çözecek? Eğitimdeki, sağlıktaki, ulaşımdaki, hayvancılıktaki, tarımdaki düğümler ne olacak? "Geliyorum" diyen deprem düğümüne karşı kim/ler nasıl bir çözüm bulacak? Görüldüğü üzere sorunlar kördüğüm olmuş, ama siyaset hala bir kör dövüşü peşinde.