Yazının Giriş Tarihi: 05.06.2016 08:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.06.2016 08:44
Yönetim sistemleri üzerinde yapılan tahribatı, ciddiyetsiz uygulamaları, patates satılır gibi belge satma işlemlerini yazıyoruz, bir kısım arkadaşlar rahatsız oluyor.
Buradan rahatsız olan arkadaşlara bir çağrımız var. Lütfen rahatınızı bozmayın, lütfen rahatsız olmayın!
Çünkü piyasada sizi ciddiye alan, sizin yolunuzu gözleyen işletmeler o kadar çok ki, bizim yazılarımız deryada bir kaşık su misali etkisiz...
“Ver parayı - al belgeyi” anlayışının gün geçtikçe yaygınlaşması neticesinde, kalite adeta katlediliyor.
Satan mutlu, alan mutlu, taraflar mutlu. Gerçek kaliteciler sessiz. Hatta bir kısım kurumsal firmalar bile bu işte adeta tarafsız. Öyle tarafsızlar ki, tedarikçilerinin bu halkada olmalarına sessiz kalıyorlar, ses çıkarmıyorlar.
Aramızda kalsın, bir kısım kaliteciler (!) de bu çarkın içinde! Bunları da zamanı geldiği zaman yazacağız.
Verim için 15 saniye
Devlet Tiyatroları sanatçısı Sn. Ahmet SOMERS, 2016 yılı kalite yılı etkinlikleri kapsamında Bursa’da vermiş olduğu “Liderlik” eğitiminde müthiş bir cümle kurdu, “Çalışanlarınıza 15 saniyenizi ayırın.”
Ve salonda bulunan bir gönüllüye, 15 saniyelik zaman dilimini “Başladı - Bitti” komutu ile tutturdu. Aman Allahım! 15 sanayiye neler sığdırılıyormuş. 15 saniyede insanlar ne kadar mutlu edilebiliyormuş.
15 saniye deyip geçmeyin, bir organizasyonun ayağa kaldırılması için, motivasyonun sağlanması için, çalışanların mutlu edilebilmesi için, verimin artırılması için 15 saniye...
Bir çalışana 15 saniye ayırmak ve onu mutlu etmek, deneyin farkı göreceksiniz, 15 saniyede farklı olacaksınız, farkındalık oluşturacaksınız...
Çalışanlarınıza 15 saniye ayıramıyorsanız, siz lider değilsiniz. Ne olduğunuzu öğrenmek istiyorsanız, Sayın Ahmet SOMERS’e müracaat edin!
Öğrencilere kalite ve çevre dersi
2016 yılı kalite yılı projesi kapsamında, Çevrem Derneği Başkanı Dr. Hüseyin Serdar ile birlikte “çevre ve kalite” konusunda, okullarda konferanslar veriyoruz.
Çevre ve kalite bilincinin artırılmasını geleceğe yatırım olarak görüyoruz ve geleceğin mimarları olacak olan gençler ile kaliteye yolculuk yapıyoruz.
Okullarda gördüğümüz heyecanı, duyarlılığı, ilgiyi, kaliteye karşı olan sevgiyi başka bir yerde göremiyoruz. Gençler, kaliteyi öğrenmek için soruyor, sorguluyor, adeta bizden hesap soruyorlar.
Yıllardır büyüklere kaliteyi anlatıyoruz, yılardır “TSE belgeli ürün kullanın” diye feryat ediyoruz, yıllardır “TSE belgesi olmayan ürün sağlığınızı etkiliyor, ekonominizi etkiliyor, güvenliğinizi tehlikeye atıyor” diye adeta yırtınıyoruz, geldiğimiz nokta bu nokta...
Kademe aynı kademe, kalitesizlik gün geçtikçe artıyor, çirkinlik gelişiyor, insan sağlığı tehlikeye atılıyor.
Öğrencilere yönelmek lazım. Sadece “2016 yılı kalite yılı” projesi paydaşları değil, herkesin bu işe el atması lazım.
TSE’den “Bilinçli kaliteci” sertifikası almayan öğrencilerin ilköğretim okullarından mezun edilmemesi lazım.
Bu konuya birileri değil, toplumun her kesiminin, özellikle de eğitimcilerin sahip çıkması lazım.
Gelecek üzerine hamasi nutuklar atmak yerine, öğrencilere, gençlere gelecek için kaliteli yatırım yapmak lazım...