Aptal ve akıllı olayı askıda

Tutarlı bir hazırlıkla değil, kavgalı, aptallı, ihtiyarlı, olurlu olmazlı sürtüşmelerle geldik Ukrayna ve Hırvatistan maçlarına.
Dünya Kupası eleme grubunda, Milli Takımımız için hayati önem taşıyan bir devre öncesi tümüyle rezalet bu gelişmeler.
Rakipler planını programını yapmış harıl harıl çalışıyor, bizler ise yolda lastiği patlamış araba gibi, nerede takla atacağımız belli değil.
Fatih Terim'in kebapçı baskını, Arda Turan'ın tekrar ona buna sövmesine, adam dövmesine davetiye çıkarır gibi zorla kadroya alınması ve yetersiz isimler (Selçuk İnan, Cenk Gönen) yetişmiyormuş gibi Oğuzhan olayı da üstüne tuz biber ekti.
"İhtiyar" lakabı ile gelen Lucescu için kendi kendine doğrulama operasyonu sanki.
Önce aday kadroda yok, ardından, "Ay pardon"
Önce Tayfur Havutcu,"Oğuzhan taktik gereği kadroya alınmadı" diyor, ardından Lucescu, "Sadece aptallar kararlarını değiştirmez" diye atlıyor medyanın önüne.
Kim akıllı, kim aptal belli değil.
Hele, "Sadece aptallar, aptalca açıklamalara inanır" yorumları da ortaya çıkınca, "Taktik ve akıllı" işleri tam manası ile askıda kalıverdi.
Yarım saatte bir değişen kararlar ve taktikler ile ya biz akıllı olacağız, ya da kararlarını ve düzenlerini değiştirmeyen Ukrayna ve Hırvatistan aptal olacak.
Bakalım, bekleyip göreceğiz.