Aradaki farkı yöneticiler ödesin

Yabancı kuralı için TFF'ye devamlı karşı çıkarak tek vücut olan kulüpler ortalığı toza dumana katıyorlardı.

Hep itiraz, hep tehdit.

En son Kulüpler Birliği, temmuz ayında yabancı kuralının 8+6 olarak değiştirilmesine rest çekmiş ve isteklerinin ye-rine getirilmemesi durumunda 'Saha çıkmayız' tehdidi savurmuşlardı. Gerçi tıpış tıpış sahaya çıktılar ama döviz de yerinde durmadı çıktıkça çıktı. Dolar ve Euro ortalığı yangın yerine çevirdi. Döviz borcu olanlar yandıkça yandı. Şampiyonlar Ligi'nde halen sıfır puanla sonuncu durumdaki Beşiktaş, Süper Lig'de en çok Euro ödemesi bulunan kulüp.
Sahada en geride ama ödemede en önde. Sadece 3 İstanbullunun dövizdeki fark nedeni ile borcu yaklaşık 250 milyon lira daha katlandı.

O zaman yapılacak iş gayet basit. Başkanlar, yöneticiler gösterin bakalım kendinizi. Madem ki 'Yabancı da yabancı' diye tepinip duruyorsun, kuralın değişmesini istemiyorsun, 'Gülü seven dikenine katlanır' misali dövizdeki ağustostan bu yana meydana gelen yükselişi de sineye çek bakalım. Cebinden öde, kulübe camiaya bir yük daha bindirme.

Çünkü kendin ettin kendin buldun. Gırtlağa kadar borçlu kulüplerin ne günahı var? Yabancıları getirip sayfalarda ekranlarda boy boy pozlar verip, sonra da kaçmak var mı?

İşin bir de yerli cephesi var.

'Yabancı azalınca yerlilerin değeri gereksiz yükseliyor' diye ahkam kesenlere de sormak lazım:

Hiçbir işe yaramayan yabancıların maliyeti şimdi gerekli mi yükseliyor? Yerlilerin parası TL olarak yerinde saydığına göre kim kazanıyor, kim kaybediyor?