Bildiri ve güven ortamı

Orhan Veli'nin dediği gibi; "Cep delik, cepken delik" ortamında başarılı sonuçlara devam eden Bursasporlu futbolcuların 10 gün önceki bildirisini hatırlayalım. Bu bildirinin bir bölümünde şu ifadeler vardı:
"Kent büyüklerimizin, camia büyüklerimizin somut samimi ve net bir şekilde harekete geçmesini, bizim hak edişlerimiz için toplanan desteklerinin takipçisini olmalarını istiyoruz"
Onlar görevlerini en iyi şekilde yapıyor. Acaba bizler yapıyor muyuz?
Üstelik gençlerin büyükleri uyarması da işin ayrı bir ilginç yanı.
Kulübün zor durumu nedeni ile bugüne kadar Bursaspor'a yardım yapan ve bundan sonra yapacaklara güven verebiliyor muyuz?
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve BTSO Bursaspor'a en çok destek verenlerin başında geliyor. Acaba onlar bu güven ortamını yeterli buluyorlar mı? İşin takipçisi oluyor, gerektiğinde kamuoyunu bilgilendiriyorlar mı?
Futbolcuların bildirisine göre parayı vermek kadar, gittiği yeri de öğrenmek ve bu konuda ikna olmak zorunluluğu çıkıyor ortaya.
Ardından da kamuoyu ile paylaşmak.
Bir de Bursaspor Denetleme Kurulu var. Son dönemlerde Denetleme Kurulu çok iyi çalışıyor ve belli aralıklarla mali durum ile ilgili net bilgilendirmeler yapıyordu.
Bu dönem tekrar eskiye dönüldü.
Aslında Bursasporlu futbolcuların sadece Bursa'yı değil Türkiye'yi ayağa kaldıran bildirisinden sonra Denetleme Kurulu'nun da ortaya çıkması gerekmiyor muydu? Onların da toplanan desteklerin takipçisi olduklarını göstermek için belgeleri ile birlikte kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapması zorunlu hale gelmişti.
Aslında bunu yapmak için de hala zamanları var sanırım.