Lig'in üst sıralarında büyük puan kayıpları var ama bu bizi maalesef ilgilendirmiyor.
Çünkü bu kadro ve teknik adamla, üstteki kayıplardan yararlanmak ve araya dalmak imkansız.
Onun için bulunduğumuz yeri korumak bile daha önemli hale geldi.
Bursaspor'un durumu böyle ama, Lig'de bu sorundan daha büyük sorunlar ile karşı karşıyayız.
Böylesine büyük sürtüşme ve kavgalarla, devamlı artan hakem hatalarıyla ve TFF'ye karşı duyulan itimatsızlıklarla Süper Lig'in sonunu bu defa getiremeyeceğiz galiba.
Hele hele bir kulüp başkanının bile oturduğu locada tartaklanması, başka bir yöneticinin suratına canlı yayında kendi taraftarları tarafından mendil atılması olayı ile futbolun futbol olmaktan çıktığını izliyoruz artık.
Sahanın içi bir rezalet, dışı ayrı bir rezalet.
Kin, nefret, şiddet, hepsi bir arada ve bu boyutta.
TFF, maçlardan sonra 6 saatlik konuşma yasağı getirmek istiyor. Tamam da hafta boyunca süren karşılıklı suçlama ve demeç furyasına bunun bir faydası var mı?
İnsanları birbirine düşüren, işin "Asarız, keseriz"e kadar getirilmesi değil mi?
Ya futbolcular ve teknik adamlar.
Artık topu bırakıp tamamen hakemlerle oynamaları ve onları seyirciye yem yapmaları ne olacak?
Tıpkı trafik keşmekeşliği gibi, futbolumuz da aynı duruma geldi.
Daha doğrusu getirildi.
Zihniyet değişmedikçe, çok daha kötüye gideceği de kesin.