Bütün iş yine sahada

Bursaspor ligdeki yedinci maçına dördüncü antrenörü ile çıkıyor, futbolcuların kafasının karışmaması mümkün mü?
Okullarda iki günde bir müfredat değişikliği yapılsa, öğrenciler evden çıkarken çantasına koyacağı kitabı bile şaşırmaz mı?
Gerçi yeni teknik adamın gelişi ile yapılan açıklamalar ve pembe temenniler sonucu ortam günlük olarak pembeye dönüştü ama her şey maç saatine kadar.
Bütün iş yine sahada.
Bursaspor zorluklarla boğuşmaya devam edecek de rahata çıkmanın plansızlığına daha ne kadar dayanacak? Çeşitli teknik adam isimlerinin ve ısrarlarının geçtiği bir yerde 'merak etmeyin hepsine sıra gelecek' diye oluşan görüşlere, 'inşallah olmaz' temennisinde bulunmaktan başka çare var mı? Çünkü gelişmeler buralara kadar geldi, daha doğrusu getirildi.
Tekrar, Bursaspor'un iyi bir futbol düzenine ve huzura bir an önce kavuşmasını diliyoruz.

Süper Lig'e de bir haller oldu. Altay'a yenilip liderliği kaptırmak normal ama yaşananlar anormal.
Futbolda nadir görülen olaylar Beşiktaş ile yan yana geldi:
Bir haftada on iki sakat ve Balotelli'nin Sergen Yalçın'a yaptığı beyin işaretleri.
Siyah Beyazlılar'da on iki futbolcunun arka arkaya sakatlanması istem dışı bir olay ama Adana Demirsporlu Balotelli-Sergen Yalçın sürtüşmesi kesinlikle istem içi. Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak'ın bile itiraf ettiği gibi "Deliye deli denmez" sözleri aslında Sergen Yalçın'a en iyi cevap. Yalçın'ın daha önceki yıllarda Balotelli için kullandığı gereksiz ifadelerin rakip futbolcuyu hırslandırmasına ve yeri gelince cevap vermesine fazla kızmamak lazım. Bir noktada Balotelli de insan. Golü atınca parmağını kafasına matkaplaması normal.
Ben İstanbul medyasına da hayret ediyorum. Eğer bu Balotelli, üç İstanbulludan birinde oynasa ve bu hareketi Adana Demirspor'a karşı yapsa acaba bu kadar işin üzerine gidip ortalığı velveleye verecekler miydi?