Le Guen'i bir kez daha takdir ettim.
Bazı yerli teknik adam ve yöneticiler gibi,"Dan dun" atmıyor.
Ayakları yere basan ve birini de frende tutmayı başaran, tam bir profesyonel.
"Bu sezonu 3. veya 4. bitiremeyeceğimizi biliyorum" demekle daha baştan gerçekleri ortaya koydu.
Zaten hiç kimsede böyle bir beklenti de yok.
Ayrıca bu dereceleri bırakın, yanına yaklaşabilecek bir kadro da yok.
İlk 10'a girmek, 2-3 genç kazanmak ve gerçekten ofansif futbol oynamak, yeni sezondaki en büyük kârımız olur.
Bu yolda Le Guen'e güvenmeye devam ediyoruz.
HANİ SAHADA YATIYORDU?
Bilhassa geride bıraktığımız 2 sezon boyunca, İstanbul medyasında devamlı tenkit edilmişti Sneijder.
Sayfalarda ve ekranlarda adeta topa tutuldu.
Gelen teknik adamları onun idare ettiğinden tutun, sahada adeta yattığına, takıma bir şey vermediğine, yıllık aldığı 20 milyon lirayı hak etmediğine kadar söylenmedik söz, yazılmadık yazı kalmadı.
"Bu paraya yazık" dendi.
Ne zaman ki Galatasaray Sneijder'e "Artık yeter" restini çekti, işler bir anda tersine döndü.
Sayfalar ve ekranlarda şimdi de ağıtlar yakılıyor, "Sneijder gibi bir futbolcuya bu yapılır mı? Galatasaray'da her zaman oynardı" diye.
Galatasaray ve Sneijder beni ilgilendirmez. Burada önemli olan İstanbul medyasının da yöneticiler ve teknik adamlar gibi günü kurtarma, günlük oynama taktiğidir.
Aynen haziran, temmuz ve ocak aylarındaki milletin gözünü boyayan gazı bol transfer tantanaları gibi.