En çok korktuğumuz ve üst üste gelen Galatasaray, Trabzonspor deplasmanlarından puan çıkarmak çok önemli.
Hatta hatta, galibiyeti kaçıran taraf olmak daha da önemli.
Bu maçlarda Galatasaray'ın sakatlıkları, Trabzonspor'un iç olayları patlak verdi ama, Bursaspor'un direncini, imkanlar nispetinde oyunu karşı tarafa yıkma becerisini inkar edemeyiz.
Trabzon basınında, "Bravo Onur ve Onazi" diye bu ikili gecenin yıldızı seçiliyorsa, demek ki, Timsah'a her yer Bursa.
Maddi imkansızlıklara, mecburen yerli ve gençlere yönelme gibi dezavantajlara rağmen Bursaspor'da işler iyi gidiyor, teknik anlamda iyi yönetiliyor demektir.
Bugünün göstergesi bu.
"Bugünün" diyorum, çünkü 2 yıldır süregelen gelişmeleri de unutmak istemiyorum.
Ne olur ne olmaz.
İhtiyatlı olmakta, "Nazar değmesin, istikrar devam etsin" demekte yarar var.
TFF GÖRMEMİŞTİR DİYE BİR DAHA
Maç yazımda, Bursaspor'un 7 yerli ile sahaya çıkma olayına değinmiştim.
TFF bunu belki görmemiştir diye bir kez daha yayınlıyorum. Bursaspor için olduğu kadar Türk futbolu için de önemli:
"Bursaspor'un bir de kadro cesareti var bu maçta. Kimsenin yanına bile yaklaşamadığı bir cesaret bu. İlk 11'de 7 yerliye yer vermek, ayrıca bunlardan üçünün altyapı kökenli oluşu, Süper Lig için devrim gibi örnek bir karar. Peki 14 yabancıya kapıları ardına kadar açan TFF, bu tip olaylarda neden elle tutulur bir,'Maç başı destek primi' kararı çıkarmıyor? Madem yerli futbolcu yetişmiyor, Milli Takım hocası da ağlanıp duruyor, o zaman TFF neden Türkiye'yi yabancı cenneti haline getirmekte ısrar ediyor?"
Evet, zamanında futbolun başı Fatih Terim yapamadı bunları.
Zaman geçip gidiyor ama bari şimdi TFF ve Kulüpler Birliği biraz daha gerçeklere girmeli.
Kulüplerin kasası tamtakır olduğuna göre, fırsat bu fırsat.