En can alıcı zamanı sanki?

Türk futbolunda yeni bir sezon, yeni bir başlangıç, Bursaspor için de çok çok önemli hayati bir dönem.

"Olmak ya da olmamak" sözünün Bursa'da en can alıcı kullanım zamanı sanki. Tek temennimiz, bu son fırsatın kaçırılmaması ve eski hatalarımızın tekrarlanmaması. Transferde planlı ve teknik ekiple koordineli gidilmesi. Bu heyecan içinde geride canımızı yakan gerçekleri unutmamamız lazım.

Bursasporumuza yeni sezonda canı gönülden başarılar diliyoruz.

Türk futbolu derken, bir hayati dönem de TFF için. Başkan Nihat Özdemir son açıklamalarında yabancı sınırı kuralında herhangi bir değişikliğin olmayacağını, 8+6 şeklinde devam edeceğini ifade etti. Bu 1 yıl sonra 7, ertesi yıl da 6'ya düşürülecek. Bakalım bu defa Nihat Özdemir, sözlerinin ve kararlarının arkasında durabilecek mi? Yıllarca kulüplerin başına ciddi sorunlar açan, onları maddi olarak batıran, hukuki sorunlarla boğuşmaya mahkum eden yabancı furyasına, Özdemir gerekli freni yapabilecek mi?

TFF Başkanının şu sözleri de önemli:

"Biz Türk futbolcusuna önem verilmesini istiyoruz. Bu kararla Türk futbolcusunun değeri artıyormuş. Euro'nun değeri arttığına göre Türk futbolcusunun değeri neden artmasın? Türk futbolcusunun iyi yetiştirilmesi konusunda kulüplerimize maddi destek de vereceğiz." Herhalde bu kararlara göre en çok sevinecek kulüpler Bursaspor ve Altınordu olacaktır.

"Yabancı da yabancı" diye direnmeye devam eden kulüpler Avrupa arenasında yine takla atıyordu. Zayıf ve isimsiz rakipler karşısında elenmekten zor kurtuldular. Fatih Terim ve Abdullah Avcı için "Direkten döndüler" de diyebiliriz.

Avrupa'ya veda etselerdi gerçekten rezalet olurdu ve koltuklarında depremler başlardı.

Şansları varmış.

Yerli ısrarı yaparken, Ali Akman unutulur mu? Hayata, araba plakası gibi fantazilerle bakanları da bu işten ayrı tutmak lazım. Onun için Bursaspor yönetiminin Ali Akman'ın yaptığı yardımı iade etmesini sonuna kadar destekliyoruz.