Güneş'le yine ısınıyoruz

Gerçekten futbolda gurur verici bir gece yaşadık. Özlenen bir tabloydu bu. Gazla, vur kır parçala ile değil, akıl ve mantıkla oynanan bir futbol sonucu gelen gollerle müthiş bir zafer ortaya çıkardı Şenol Güneş ve talebeleri
Hepsinin yüreklerine, ayaklarına sağlık.
Milli Takım'ın başına geldiği günden beri ağlayan, devamlı olarak futbolculardan yakınan Lucescu'dan kurtulduğumuz için de son derece mutluyuz.
Bu derdi başımıza açan ve Milli Takım'a küme düşüren Yıldırım Demirören'e, "Büyük işler yaptı. Kendisine müteşekkiriz" methiyelerini düzenleyip alkışlayanların başları iyice yere eğilmiştir herhalde.

Şimdi sormak lazım;
Terim tazminatı ve Lucescu paraları ile uçup giden TFF euroları bir yanda, batan kulüplerin yaptığı hatalar bir yanda.
Arada fark var mı?
Üstelik TFF, kulüplere yol göstermek, plan program vermek zorunda ama gittiği yola bak!
Tarihte hiç yenemediğimiz Fransa'yı ezip geçmenin keyfi de, gayet doğal olarak bir başka oluyor. İnsanın havası değişiyor. Yüzler gülüyor, espriler tavan yapıyor.
İşte bunlardan en önemlileri Konyaspor ve Denizlispor'dan.
"Hayaller Paris, gerçekler Konya" ve "Biz Dünya'da sadece bir tane horoz biliyoruz, o da Denizli horozu" paylaşımları harika olmuş doğrusu.

Ben ister istemez tekrar Bursa'ya ve geçen hafta yazdığım yazıya dönmek istiyorum:
"Bir zamanlar Bursa futbol şehri idi. Şimdi takımı da, yeni stadı da küme düştü. Yöneticilerimizi bir kez daha kutlarız!"
Ayrıca Bursa-spor'da kongre süreci içinde yaşanan saç-malıkları da gördükten sonra, gidişatın hiç de iç açıcı olmadığını ra-hatlıkla söyleyebiliriz.