Bunun adı kazanılmış bir puan değil, kaybedilmiş bir galibiyet.
Ah Batalla ah.
Senin gibi bir futbol profesörü, nasıl veremez bu dersi, nasıl kaçırır bu golü?
Barış'ın sağdan kale ağzına uzattığı topu bomboş vaziyette yakalamışsın, sana en yakın 2 rakip stoper 5 metre geride. Fernando Alonso olsalar yetişemezler.
Bas topa, istediğin köşeye bırak. Son dakikalardaki bu depremle Sivasspor inşaat gibi göçer gider.
Ama futbol bu, demek oluyormuş.
Biz yine de deplasmanda kazanılmış bir puan tarafından bakalım.
Bursaspor bilhassa Agu ile orta sahada çok top kaybı yapsa da, burdan Kone'ye gol fırsatı verse de ofansif anlayışla yine de galibiyeti kovaladı.
Bu sezonun olumlu yönlerinden biri bu.
Barış ve Aziz Behiç'in kanatlardan getirdiği toplar da ekstrası. Ancak Stancu ve 2.yarı oyuna giren Kubilay'ın bu ortalardan sonuç alamaması, Bursaspor'un önemli eksiği. Bu arada, Kubilay'ın 30 metre çaprazdan ani bir şutla topu kalecinin üzerinden aşırtmak istemesi de onun için artı bir puan.
Gol olur veya olmaz, düşünmesi önemli.
Yine 2.yarı Jorquera'nın yerine giren Furkan, hem savunmada hem de hücumda etkili bir güç getirdi.
3'lü savunma bu defa gol yemedi ama, Kone ve Bifouma ara boşluklarda attıkları şutlarla yüreğimizi hoplattı. Ertuğrul ise yerdeki ve presteki başarısını biraz da havaya eklese, iyi bir çıkış yakalayacak.