Josue, bu defa işin hakkını teslim etti

Olsun Josue. “Haksız penaltı ile kazandık” demedik hiç olmazsa.
Sıkıntı maçının hakkı 1-1’di ve Josue de kaçırdığı penaltı ile sanki bu hakkı teslim etti.
Hakem hatalarından nasıl şikayetçi oluyorsak, Özgüç Türkalp’in rakibini ite ite ceza sahasına giren Bakambu için penaltı icat etmesinden de aynı şekilde şikayetçi olmak zorundayız. Burada penaltı verdiği için Sadiku’ya mecburen çıkardığı kırmızı karta da “Yazık oldu” demek zorundayız.
Yedek ağırlıklı kadronun hiç de başarılı olamadığını gördük. Ne orta sahada ne de kanatlarda organize olamayan Kupa kadrosunda gençleri bir yana bırakırsak bilhassa Holmen ve Traore’nin ümitsizlik denizinde hala kulaç atmalarını hayret ile izledik.
Hele Holmen.
Ne oynamaya, ne de oynayan arkadaşını zorlayama niyeti var. Sanki kurmuş saati, zamanın dolmasını, zilin çalmasını bekliyor.
Hani yaz için  “Olgunlar turnuvası” desek, o da zor.
Yan toplarda zaafiyet gösteren Mersin savunmasını önce kafa ile Ertuğrul sarstı sonra Şamil golü attı ama, kanatlardan top getirme işi daha sonra bir başka Kupa maçına kaldı. Sonradan gol ümidi olarak oyuna alınan Fernandao da kanatsızlığın kurbanı olunca, beraberliğin bozulma ihtimali kalmadı.
Enes’ten hemen gol beklemiyoruz ama, biraz daha istekli ve dikkatli olması gerekirdi.
İlk maçta “Gruplara puan ile başlamak iyidir” ile idare etme zorunluğu varmış anlaşılan.