Bugüne kadar hep Anadolu kulüplerindeki para ve menajer oyunları, sürekli borçlanma, iflasa gidiş gündeme getirilir, bu bozuk düzenden kurtulma çareleri aranırdı.
Şimdi bu durum İstanbul'a da atladı.
Yani ateş bacayı sardı.
Galatasaray Sportif AŞ eski yöneticisi Levent Nazifoğlu'nun TRT Spor'da yaptığı açıklamalar yenilir, yutulur cinsten değil. Kulüplerin ne halde olduğunun en güzel örneklerinden biri.
Nazifoğlu açıklamasında, "Eski Başkan Dursun Özbek, genel kurula hesap vermeli, ibra edilmemeli. Hepimiz kirlenmiş vaziyetteyiz. Hepimiz para götürmüş vaziyetteyiz. Ben çağrı yapıyorum. Benden başlayarak hepimizin banka hesapları incelensin" derken, işin vahametini bir kez daha ortaya koydu.
Bu arada Galatasaray'ın yeni Başkanı Mustafa Cengiz'in, şeffaflık atağına kalkarak hesapları inceletmeye başlamasından sonra Ndiaye olayının patlaması da çok önemli bir gelişme.
Ndiaye'nin daha önce açıklandığı gibi 7.5 milyon euro'ya değil, 12 milyon euro'ya alındığı ortaya çıktı.
Nazifoğlu'nun TRT'de yaptığı konuşmada Serdar Aziz olayı da var:
"Serdar Aziz'i de 4.5 milyon euro'ya aldık ama Furkan, Sercan ve Bilal'den düşüş yaptık. 2 milyon 250 bin euro'ya geldi. Muhasebeleştirmek için 4,5 milyon euro oldu. Çok enteresan bir menajer sirkülasyonu var. Biz o transferi yapacakken, bir adam ortaya çıktı. Bunlar tezgah mıdır, ben bilmem."
Evet, "Mızrak çuvala sığmaz" misali, karışık hesaplar da artık defterlere, bilgisayarlara sığmıyor.
Birer birer taşıyor.