Kulüpler battıktan sonra

Yılan hikayesine dönen 60 maddelik Spor Yasası kanun teklifi nihayet TBMM’ye sunuldu.
Sunuldu da, kulüpler battıktan sonra.
Artık bundan sonra ne işe yarayacağı meçhul. Kulüplere nasıl çare olacağı meçhul. Türk futbolundaki aksaklıkların onlarca yıl evvel giderilmesi, bir plan program yapılması gerekirdi ama kimsenin işine gelmedi, herkes ortamdan faydalanma yolunu seçti. Sonunda ise deniz bitti. Olan kulüplere oldu. Süper Lig yayın ihalesi artık eskisi gibi ilgi görmüyor. Önerilen paralar öncekilerin yanında çok komik kaldı. Ancak, Kulüpler Birliği hâlâ “Daha fazla para” diye yırtınıp duruyor. Bugüne kadar kaldırdıkları kamyon dolusu para ile Türk futbolunu getirdikleri nokta ortada.

Sonunda, Türkiye UEFA ülke puanı klasmanında 13.sıraya indi. Buna göre 2023-24 sezonundan itibaren Avrupa’ya 4 takımımız gidebilecek. Süper Lig Şampiyonu, Şampiyonlar Ligi’ne direk katılamayacak. 
Şimdi Kulüpler Birliği’ne sormak lazım:
“Bunun için mi hâlâ, daha fazla para, daha fazla para, diye ortalığı ayağa kaldırıyorsunuz? Başarısızlığa prim verildiği nerde görülmüş?”
Sadece kulüpler değil, TFF’ nin de bu işlerde payı var. TFF Başkanı Nihat Özdemir, geçen gün anlı şanlı!  bir açıklama yaptı:
“Halen 8 olan yabancı sayısının kademeli olarak azaltılması, Türk oyuncuların önünü açacaktır. Yeni Keremler, Rıdvanlar, Ardalar gelecek”
Tamam da bugüne kadar nerdeydin? Kulüpler batınca, Milli Takım başarısızlığa mahkum olunca, UEFA klasmanında 13.’lüğe inince mi aklına geldi? Aynen Spor Yasası kanun teklifi gibi. Kasalar tamtakır kaldıktan sonra, denk bütçe uygulansa, yönetici borçtan sorumlu tutulsa ne olur, tutulmasa ne olur?
Ortada ne kulüp kaldı, ne de para.