Milliler önemli bir deplasmandan puan çıkardı.
Elemeler hep skordaki sorunlarla başlardı, bu defa da onun yerini futbolcular aldı.
29 yaşındaki olgunu da, 19 yaşındaki hamı da posta koyma peşinde.
Dertsiz bir Milli Takımımız olmayacak galiba.
Ancak Emre Mor, aslında gecenin olayı. Daha dün bir, bugün iki, yani 2 günlük çocuk Fatih Terim gibi adama dayılanma peşinde.
Allah’ın verdiği özel bir kabiliyet olmasa, belki de Danimarka'daki bir Türk lokantasında garsonluk yapacak.
O da torpille.
Gerçi bu kafa ile orada da ekmek yer mi, o da meçhul.
Emre Mor özel bir kabiliyet ama, takım oyununda topu eve kadar götürecek adama da ne kadar tahammül edilebilinir ki?
Boşa kaçan arkadaşlarını görmesine rağmen rakip savunmadaki kalabalığa dalması, futbol intiharı gibi bir şey.
Çalımlarını olumlu pozisyon yaratma için kullanacağına, Fatih Terim'i bozmada kullanması büyük hata.
Genelde bakarsak, 1 puana rağmen fazla iyimser olmaya gerek yok. Geçen elemelerde başlangıçlar kötüydü, çünkü Zagreb'deki gibi toplar direğe değil içeri gitmişti.
Fark bu.
TAHKİM Mİ, AZTEN Mİ?
"Fetö'cüler temizlendi" deniliyordu TFF kurulları için.
İyi güzel de şimdi de AZTEN çıktı ortaya.
Tahkim Kurulu mu, Aziz'e Tenzilat Kurumu mu, belli değil.
Aziz Yıldırım çıktı ortaya tüm kulüplere salladı, onlar da mecburen kendini korumak zorunda kaldı. Tahkim de Aziz Yıldırım'a verilen 120 günlük cezayı 45 güne indirdi. 45 gün ceza alan diğerlerinin itirazı kaale bile alınmadı.
Böylece, saldıran ile kendini korumak zorunda kalan aynı cezaya çarptırılmış oldu.
İşte böyle bir anlayış ile yönetiliyor Türk futbolu.