"Santrfor" derken goller yağıyor

"Santrfor,santrfor" dedik durduk ama işler nerden nereye geldi.
Bursaspor 5 maçta 11 golle, Galatasaray ve Fenerbahçe'den sonra Trabzon ile birlikte 3. sırada.
Yani Timsah Süper Lig'in en golcü takımları arasında.
İyi de, golcü Bursaspor'un gollerini atanlar, stoper, kanat, orta saha ve forvet arkası. Sadece Stancu santrfor.
Bilindiği gibi 11 golün sahipleri, Badu, Batalla (3), Delarge (3), Ekong, Kembo, Stancu (2).
Kubilay, Deniz ve Stancu'dan daha önce verim alınamaması nedeni ile gündeme getirdiğimiz santrfor transferini bugün için rafa kaldıran ise öncelikle Le Guen.
Fransız hocanın kurduğu güçlü orta saha ve dikine oyun tarzı, Bursaspor'u hücuma dönük etkili bir takım haline getirdi. Herkes, her an gol pozisyonuna girebilecek fırsatı buldu.
Ayrıca takım oyunu ve güven geldi. Batalla da rahatladı.
Onun için Le Guen'in katkısı en üst düzeyde oldu.
Daha önce yerlerde gezinen Bursaspor da ayağa kalktı.

"AFFETMEYECEĞİM, TANIMAM, KARA LEKE"

Malatya geçen haftayı eşine ender raslanan demeç savaşları ile geçirdi.
Önce Ertuğrul Sağlam, Kasımpaşa maçı hakemi için "Affetmeyeceğim" dedi. Aynı Sağlam 1 gün sonra Bursaspor maçı için de "Babamın takımı olsa bile tanımam" şeklinde konuştu. Bu demeç, gazeteler ve sitelerde tazeliğini korurken birdenbire terk etti Malatya'yı.
Arkasından bu defa Malatya yöneticileri veryansın etti. Affetmeme sırası onlardaydı:
"Soyadı Sağlam olan birisine yakışmadı.Hayatı boyunca kara leke olarak kalacak"
Şehirdeki bu kargaşa içinde Yeni Malatyaspor da arada ezilip gitti.

HERKESİN EŞİT OLMASI NE GÜZEL

Wayne Rooney, Everton'un ve İngilizlerin dünyaca ünlü futbolcusu.
Alkollü yakalandı. 2 yıl araç kullanma yasağı, 100 saatlik ücretsiz kamu hizmeti cezası aldı.
Ülkede kimsede "Tık" yok.
Futbolcu kayırma sevdasından mustarip Türkiye'de ise durum böyle mi?
Başta hakeme saldırma,kırmızı kart, hakaretten tutun da gece alemlerine kadar her şeyi müsamaha ile karşılama yarışı vardır burda.
Hakem, olayları yazan gazeteci ve güvenlik görevlileri işini yaptı diye suçlu olur daima. "Kapatın bu işi" demek bir yapı haline gelmiştir. Rakibine kafa attı diye kırmızı kart gören ve takımını 10 kişi bırakan futbolcu, alkışlarla terk eder sahayı.
Bu bozuk düzeni terk etme niyeti de hiç yok maalesef.