Bursaspor, İstanbul'da Galatasaray'a yenilebilir, bu normal.
Ancak, ortada Bursaspor diye bir takım yok. Daha doğrusu kalmadı.
İşte bu anormal.
Maç öncesi Le Guen, TV muhabirini azarlıyor, haşlıyor.
Harun ilk defa 3 büyük hata yapıyor, üçünün de sonunda tabela değişiyor. İlk golde Gomis bomboş topa vururken önündeki 6 Bursasporlu seyrediyor.
Ne adam savunması, ne alan savunması hak getire.
Ekong ayağındaki topu bekliyor ki Belhanda gelsin alsın diye. Kaptırınca da düşürüyor. Gayet tabii ki göz göre göre kırmızı kart. Ekong'un yaptığı, işlerin darmadağın olduğu günlerde ortalıkta gözükmemek. Deniz'in geçen sezon Kayseri'de yaptığından bir farkı yok.
Joshua John ve Ertuğrul ağır çekimle paslaşırken Gomis araya giriyor, topu kapıyor ve 2. gol geliyor.
Bireysel hatalarda yarışıyorlar sanki.
Batalla ne orta sahada, ne de forvet arkasında, aramaya gerek yok, çünkü yok.
Zaten orta saha yok.
İlerde Stancu da hiç yok. "Sakatım" diye çıkmasında da bir mahsur yok.
Bursaspor'da teknik adamdan, santrfora kadar kimse yok. Sinirler iyice gergin, kafalar iyice allak bullak, el ayak tutmuyor. Hepsi bitmiş vaziyette. Galatasaray'ın sevinmesine de hiç gerek yok.
Böyle bir takımın 6-7 yemesi bile çok normal.
Sezon başından beri ilk defa canlı yayında "Haşlama" yapan Le Guen belli ki, ipleri koparma noktasında. Aslında Bursaspor'un bu kadar dağılmasından sonra Le Guen'in de bundan başka yapacak bir şeyi kalmadı.
Hepsine yazıklar olsun.