Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve ülke olarak canımızı yakan iki büyük sarsıntı, deprem riski altında bulunan bölgeleri yeniden gündeme getirdi.
Aralarında Bursa’nın da bulunduğu MTA, yenilenmiş diri fay hatlarını duyurunca 23 yıl önce Büyük Marmara depremi sonrası yayınları hatırladım ve doğruca gazetemiz Bursa Hakimiyet’in arşivine inerek o günkü yorum ve değerlendirmelere baktım.
Hafızamın beni yanıltmadığını arşive bakınca anladım. Can yakan Marmara depremi sonrası, belki de bize daha yakın olduğu için gözler hemen Bursa’ya çevrilmiş. 10 Eylül 1999 tarihli o zamanlar adı bir süre Bursa 2000 olan gazetemizin manşeti aynen öyle; İşte fay hattı…

Altında gazeteci Serkan İnceoğlu’nun imzası bulunan 9 sütuna manşet haberle ilgili yayınlanan haritada Bursa’nın içinden geçen fay hatları işaretlenmiş. Dün açıklanan yenilenmiş fay hatlarıyla ilgili haberde adı geçen Prof. Dr. Okan Tüysüz, o yıllarda doçent ve Bursa’nın fay hatlarını anlatırken, depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz ama fay hatlarına göre planlama yapılması uyarısında bulunuyor.

Bir gün sonra ikinci manşet yine depremle ilgili. Bu kez de haberde on günlerde muhabirlik yapan ve halen Bursa Hakimiyet Yazı İşleri Müdürü olan Kemal Göz’ün imzası var. Bursa Valiliği’nin depreme hazırlık toplantısının ayrıntıları verilen haberde, içinden fay hatları geçen Bursa’nın zemininin de kötü olduğu bu kez Prof. Dr. Haluk Eyidoğan tarafından anlatılıyor. Prof. Dr. Eyidoğan, bölge bölge zemin durumu hakkında bilgi vererek, hazırlık yapılması gerektiğini tekrarlıyor.
İşin özü şu; Tıpkı Türkiye’nin yüzde 71 gibi Bursa da aktif fay hatları var, hem de şehrin içinden geçiyor ve bu fay hatları belki de milyonlarca yıldır orada. Tarihi kayıtlara geçen depremlerde üretmiş üstelik. 2 Mart ve 12 Nisan 1855’te meydana gelen depremlerde Bursa yerle bir olmuş. O depremlerde neler olduğunu merak edenler, Dergipark’ta yer alan Doç. Dr. Resim Özcan’ın Bursa Depremleri çalışmasını okuyabilir.
Bursa’yı tehdit eden fay hatları sadece kentin içindeler de değil. Kuzey Anadolu Fay(KAF) hattının İznik üzerinden gelip Gemlik’te denizle buluştuğu fay hattı, yine yaklaşmakta olduğu belirtilen KAF’ın Marmara Denizi içindeki kuzey kolundaki sarsıntılar da Bursa’da ciddi yıkımlara neden olacak nitelikte.

Arşivi tararken Gazeteci Yüksel Baysal ve Yusuf Kayışoğlu’nun o günlerdeki yazılarını da okudum. İkisi de Bursa’nın depreme hazırlanmasıyla ilgili uyarılarda bulunuyor. Kayışoğlu ayrıca, Gemlik’teki azot fabrikasındaki amonyak tanklarına dikkat çekiyor. Bu tesis hala yerinde duruyor ve geçen zaman içinde kapasitesi arttırılıyor.

Peki, aradan geçen 23 yılda Bursa depreme hazır hale gelebildi mi? O günlerde uzmanların gündeme getirdiği uyarılar dikkate alınarak planlama yapıldı mı?
Yine uzmanların söylediğini bu kez ben aktarayım; maalesef bir arpa boyu yol kat edilmedi. Yapı stoku yenilenmezken, imar aflarıyla depreme dayanıksız binlerce yapı daha eklendi. Kentsel dönüşüm yasası yeterince değerlendirilemedi.
Bugün yine Bursa yine ciddi risk altında… Fayın yerini belli ve milyonlarca yıl geçse yine aynı yerde duracak. Önemli olan bizim bu fay hatlarına karşı deprem güvenli konutlar üreterek, kenti yenilememiz.

‘YILLARDIR KÖYÜN DELİSİ GİBİ BAĞIRIYORUZ’
MTA’nın yeni diri fay hatlarını açıklamasını konunun uzmanı Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er’e sorduk. Binaların incelenmesi için Cumhuriyet Savcılığı’nca İskenderun’da bulunan Er, Bursa’dan giden aralarında inşaat mühendisi, mimar ve jeologun bulunduğu ekipleri incelemelerini sürdürdüklerini söyledi.

Fay hatlarının yerinin yıllardan beri bilindiğini önemli olan konunun bu fay hatlarının belediyelerin imar planlarına işlenmesi olduğunun altını çizen Engin Er, ‘Yıllardır köyün delisi gibi bağırıp duruyoruz. Fay hatlarının planlara işletmesi bir yana böyle bir hat yok diyorlar’ sözleriyle sitemde bulundu.

Belediyelerin fay hatları veya depremin önceden tespit edilmesi gibi çalışmalarını eleştiren Engin Er şöyle devam etti:
‘Bunlar belediyelerin işi değil. Bursa’da iki eksik var; biri planlama ikincisi denetim. Projeyi Japon mühendislere bile yaptırsan yerinde uygulama ve denetim yapmadığın zaman bina yıkılır. Bursa için acil olarak bütüncül planlama yapılmalı ve denetimlere de zemin incelenmesi de eklenmeli. Bina ile zemin uyumsuzluğunun sonuçlarını deprem bölgesinde gördük. Bina temelinden kalkarak bir yana devrilmiş. İnşaat sırasında binanın bir karış yola kaymasına itiraz edenler, zemin incelemesi yapmıyorlar’
BURSA DEPREM BÖLGESİ İÇİN SEFERBER OLDU
İçişleri Bakanlığı tarafından depremin ilk haftasında Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde görevlendirilen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, şimdi de büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da görevlendirildi. Bursa Büyükşehir’in önceliği, gelen yardımların dağıtımı, seyyar tuvaletlerin kurulumu ve bakımı ile çadır kent ve konteyner kentler kurulması olacak.

Hatay’da Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne 3 ana görev verildiğini dile getiren Başkan Aktaş, gelen yardımların Expo deposunda toplanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasından kendilerinin sorumlu olduğunu ifade etti. ikinci görevlerinin de seyyar tuvaletlerin kurulumu olduğunu açıklayan Başkan Aktaş, bunun yanı sıra seyyar tuvaletlerin kurulumu ve bakımı, ayrıca çadır ve konteynır kentler kuracaklarını söyledi.
AK Parti Bursa Milletvekilleri Refik Özen, Zafer Işık ve Dr. Mustafa Esgin de depremin ilk gününden itibaren İskenderun’da bulunuyor. İlk günlerde koordinasyona destek veren vekiller, bu günlerde İskenderun’da 300 adetlik konteynır kent kurulması çalışmalarına katkı veriyor. Şu ana kadar 80 konteynırın kurulduğunu, Gemlik Belediyesi ve Polat Holding’ten konteynırların geldiğini belirten Özen, altyapı ve içme suyu hattı için BUSKİ’nin destek verdiğini söyledi.