Akan tarih nehrinde, bir beylikten cihan imparatorluğuna yürüyüşün başladığı en kritik eşiklerden biri hiç kuşkusuz Bursa’nın fethidir.
Ama Bursa, bugün televizyon dizilerinde izlediğimiz gibi kolay alınmış bir şehir değildir.
Bu fetih, 23 yıllık bir hedefin, 10 yıl süren bir kuşatmanın sonucudur.

Osman Gazi, kuşatma yıllarında oğlu Orhan Gazi ile birlikte Yıldırım’daki Balabanbey Kalesi’nden Bursa’yı izlerken, tarihe geçen vasiyetini dile getirir:
“Şehri alırsanız beni şu gümüş kubbeli yere gömün.”
Bursa’yı fetheden Orhan Gazi de bu vasiyeti yerine getirir; babasını Tophane’deki gümüş kubbeli manastıra defneder.
1855 depreminde yıkılan bu yapıdan geriye bugün bildiğimiz türbeler kalır.
O manastırın, Fransız gezgin Cassas’ın 1786 tarihli karakalem çizimini, yıllar önce Saffet Yılmaz’ın İzmir’deki bir sergi yazısında görmüştüm.
Tarih bazen bir çizimde, bazen bir vasiyette, bazen de bir şehirde yaşamaya devam eder.

Orhan Gazi, surların içine sıkışmış bir kenti yalnızca fethetmekle kalmadı; Bursa’yı bir ipek kozası gibi açarak, Balkanlara taşınacak bir şehircilik anlayışının da temelini bu topraklarda attı.
Ve bu fethin üzerinden, birkaç gün sonra tam 700 yıl geçmiş olacak.
Bugün “medeniyet” kavramı üzerinden söz söyleyen pek çok ülkenin kuruluş geçmişinden çok daha uzun bir süre.
Aradan yedi asır geçtikten sonra Panorama Fetih 1326 Müzesi, Orhan Gazi’nin Bursa’ya giriş anını bugüne taşıyan en somut hafıza mekânlarından biri olarak karşımızda duruyor.
Dün de bu müzede, Bursa’nın Fethi’nin 700. Yılı etkinlikleri kamuoyuna tanıtıldı.

Müzeye, mehter takımının mini konseri eşliğinde ve saltanat kapısının maketinden geçerek girdiğinizde, ister istemez bu yapıyı Bursa’ya kazandıran Mustafa Dündar da hatırlanıyor.
Anfi tiyatro şeklinde tasarlanan ana salon, gecenin anlamına uygun biçimde tarihsel motiflerle donatılmıştı.
İkramlarda dahi Osmanlı mutfağına gönderme vardı; bu ayrıntılar, anlatılmak istenen hikâyenin yalnızca kürsüden değil, atmosfer üzerinden de kurulmaya çalışıldığını gösteriyordu.
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, konuşmasında özellikle bir noktaya dikkat çekti:
Bursa’nın kan dökülmeden fethedilmiş olması ve bu topraklarda 700 yıldır adaletli, hoşgörülü bir yönetim anlayışının egemenliği.
Bu vurgu önemliydi.
Çünkü “700 yıldır buradayız” cümlesi sadece bir tarih tespiti değil, aynı zamanda bir medeniyet iddiasıdır.
Erkan Aydın’ın altını çizdiği gibi, bu şehir yalnızca fethedilmedi; yurt edildi, korundu ve nesilden nesile aktarıldı.

Başkan Aydın’ın konuşmasında öne çıkan bir diğer başlık ise kent belleğiydi.
Bursa’nın Bitinya’dan Osmanlı’ya uzanan çok katmanlı geçmişinin, sempozyumlar ve akademik çalışmalarla kayıt altına alınmasının önemine vurgu yaptı.
Bu yaklaşım, 700’üncü yıl kutlamalarının yalnızca törenlerden ibaret olmayacağını, kalıcı bir tarihsel miras bırakma hedefi taşıdığını da gösteriyor.
Sunumda kullanılan animasyon, izleyiciyi kısa süreliğine fetih günlerine götürdü, ardından Bursa tarihinin katmanlarına yöneldi.
Kırmızı ipek şalın çınar ağacından başlayıp bugüne uzanan yolculuğu sembolikti.Sunum devam ederken izleyicilere kırmızı şal takılması da güzel anlardan biriydi.
Tercihler elbette tartışılabilir ama verilmek istenen mesaj netti:
Bu şehirde süreklilik var.

700’üncü yıl için belirlenen sembol ve “700 yıldır buradayız” sloganı da bu sürekliliğin görsel ifadesi olarak sunuldu.
Gecede konuştuğum bazı meslektaşlarım sembolü beğenirken, bazıları eleştirdi.
Ama tartışmanın kendisi bile, Bursa’nın tarihine hâlâ canlı bir ilgi olduğunu gösteriyor.
Animasyonu seslendiren ve onur konuğu olarak geceye katılan Halil Ergün, salona ayrı bir ağırlık kattı.
Sessiz, ölçülü ama gecenin ruhuna yakışan bir katkıydı.

Törenin sonunda, katılımcı listesi de ister istemez kulislerde konuşuldu.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP’li Mudanya, Nilüfer ve Gemlik belediye başkanları ile CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş gecede yer almadı.
Bu durum, davetliler arasında da soru işaretleri yarattı.

Buna karşın törende CHP Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, önceki dönem milletvekilleri Turhan Tayan ve Prof. Dr. Yüksel Özkan, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker hazır bulundu.
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, konuşmasında 21 yıldır bu geleneği başlatan ve sürdüren geçmiş yönetimlere teşekkür ederken, eksik kalan isimler üzerine özel bir not düşmedi.
Gecenin ve önümüzdeki yıla damga vuracak kutlamaların ana mesajı aslında şu:
Bursa, 700 yıldır burada…
Ve görünen o ki, sonsuzluğa doğru da burada olmaya devam edecek.