Hava Durumu

AB ve Yunanistan insanlığı öldürüyor

Yazının Giriş Tarihi: 05.03.2020 08:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.03.2020 08:01

Her fırsatta insan hakları ve demokrasiden dem vuran batının ikiyüzlülüğünü en son Bosna Hersek'te, Srebrenitsa soykırımında görmüştük. Birleşmiş Milletler'e sığınan 8372 Bosnalı Müslüman acımasızca katledilmişti.
Bugünlerde Srebrenitsa kadar olmasa da Türkiye-Yunanistan sınırında yine batının gözleri önünde insanlık öldürülüyor.
AB yine duyarsız ve kendi çıkarları peşinde... Tek düşünceleri , 'sığınmacılar bize gelmesin' Hatta Yunanistan'ı bile ateşe atarak, 'orada kalsınlar' sesleri yükseliyor.
Oysa Türkiye, şubat ayı sonu rakamlarına göre, 3 milyon 587 bin 266 Suriyeli, 300 bine yakın da uluslararası koruma arayan sığınmacıya kucak açıp, tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.
AB, sığınmacılar konusunda yapılan anlaşmanın sorumluluklarını yerine getirmemesinin üstüne Türkiye yeniden bir göç dalgası tehdidi karşısında, sınırlarını açtı. Bu karar üzerine Yunanistan sınırına dayanan sığınmacılar batının maskesini bir kez daha düşürdü.

Artık kral çıplak...
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, dün Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu ve komisyon üyesi 10 milletvekili ile Pazarkule sınır kapısındaydı.
Çavuşoğlu ve komisyon üyeleri incelemeleri sırasında Yunanistan'ın gerçek mermilerle sığınmacıları hedef almasına tanıklık etti. Sınırı geçmek isteyenlere 1978 yılından kalma gaz bombalarıyla ateş edildi. Bu kadar süre sonunda o bombalar kesinlikle zehir haline dönüşmüştür.
Tepkilerini 'Bu fotoğraf Avrupa için karanlık bir tabloyu ortaya koymaya yeter' sözleriyle silahla yaralanmış bir sığınmacının fotoğrafını ekleyerek sosyal medya hesabından paylaşan Çavuşoğlu'na izlenimlerini sorduk. O da anlattı.
Tamamen kendi rızası ile Türkiye'den çıkmak isteyen göçmenlere yapılan muamelenin kesinlikle insanlık dışı ve ikircikli, hukuk dışı bir tavır olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
'Yunanistan, hem 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi gereği hem de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi uyarınca bunları tutamaz ve bu şekilde davranamaz. Bunları kabul etmek zorunda. Kabul ettikten sonra kontrollü bir şekilde ne yapacaksa yapar. Bu şekildeki davranış tamamen insan hakkına, hukukuna aykırı bir durum'
Çavuşoğlu, Göç ve Uyum Alt Komisyonu'nun raporunu en kısa sürede tamamlayarak Meclis başkanlığına sunacağını kaydetti.

DOYRAN KÖYÜ VE TÜRK İNSANININ FERASETİ

Türkiye'nin göçmenler konusunda dünyaya örnek bir tutum sergilediğini, bölgede yemek stantları kurulduğunu sağlık ekiplerinin hazır bekletildiğini, temizlik için önlemler alındığını anlatan Çavuşoğlu ziyaret ettikleri sınırdaki Doyran köylülerinin örnek davranışını da anlattı:
'Dramatik bir durum yaşanıyor. İncelemelerimiz sırasında Doyran köyünü de ziyaret ettik. Köyün hemen yakınından karşıya geçildiği için insanlar buraya toplanmış. Burada bir araya gelip karşıya geçiyorlar. 204 kilometrelik sınırın 191 kilometresi Meriç nehri ve geçişleri önlemenin imkanı yok. Türk insanının ferasetini Doyran köyü ziyaretimizde gördük. Köylüler seferber olmuş. Köy halkı düğün yemeği hazırlar gibi sığınmacılar için kazan kazan yemek pişiriyor. Öbür tarafta ise canilik var. Gerçek mermilerle ateş ediliyor. Karşı tarafta Yunanlı avcıların organize edildiğini ve ellerinde silahla sınırda insan avına başladığı da maalesef gelen haberler arasında'

FAKİR BAYKURT VE 'IŞIĞI HİÇ SÖNMEYECEK' SÖZÜ NEREDEN GELİYOR

Nilüfer Belediyesi Kütüphaneleri 2013 yılında başlattığı Yılın Yazarı Projesi ile Bursa'nın kültürel hayatına önemli bir katkı sağlıyor.
Sabahattin Ali ile başlayan, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sevgi Soysal ve Nezihe Meriç ile devam eden etkinliklerde 2020 Fakir Baykurt yılı olacak.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, yılın yazarı etkinliklerinin danışmanı Turhan Günay ve Türk Yayıncılar Birliği Başkanı-Yayıncı Kenan Kocatürk ile Misi Yazıevi'nde düzenlenen toplantıyla açıkladı. 2013 yılından beri düzenlenen yılın yazarı etkinliği ile 150 kişinin edebiyatla buluştuğunu anlatan Erdem, 2020 yılını 'Tarım Yılı' ilan ettikleri için bu temaya uygun olarak Fakir Baykurt'un seçildiğini vurguladı.
Toplantıya katılan Baykurt'un kızı Işık Baykurt, Nilüfer Belediyesi'nin etkinliklerini beğeniyle izlediğini ve bir gün bu çalışmaların içinde yer alacağını hissettiğini söyleyerek, ilk kez duyduğum 'Işığı hiç sönmeyecek' cümlesinin nereden geldiğini açıkladı. Baykurt'un Işık, Sönmez ve Tonguç adında üç çocuğu bulunduğunu hatırlatan Baykurt, 'Babamın cenazesinde çocuklarının adına atfen Işığı hiç sönmeyecek denildi ve ondan sonra kullanılmaya başlandı. Biz de onun ışığını söndürmemek için çalışıyoruz' dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.