Alfatlı: Parlamenter sisteme dönüş yerine mevcudu iyileştirelim

Cumhur İttifakı’nda yer alan Büyük Birlik Partisi’nin (BBP)  önümüzdeki günlerde 29’uncu kuruluş yıldönümünü kutlayacak.

BBP’nin Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı ise ekonomi ağırlıklı olmak üzere parti politikalarında etkin isimlerden biri.  ASTV’de yayınlanan Gözlem Kulesi’nin konuğu olan Alfatlı ile ekonomi ve siyaseti konuştuk.

Muhalefette yer alan 6 siyasi partinin genel başkan yardımcıları bir süreden beri parlamenter sisteme dönüşün yol haritası ile ilgili çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaların önümüzdeki günlerde genel başkanlar tarafından kamuoyuna açıklanması bekleniyor.

Bu çalışmalara BBP’nin bakışını sorduğum Alfatlı, partilerinin kurulduğu günden beri merhum genel başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun görüşleri doğrultusunda başkanlık sistemini savunduğu hatırlatması yaptı. Önerdikleri sistemin halen uygulanmakta olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden farklı olduğunu vurgulayan Alfatlı, ‘Bu sistemin biraz daha revize edilmesi ve eksiklerinin giderilmesi gerekir’ dedi.

Peki, neler olmasını istiyorsunuz? Alfatlı bu soruya da şu yanıtı verdi:

‘Cumhurbaşkanı yardımcıları da seçilmeli, bakanlar TBMM’den güvenoyu alması ama gensoru olmamalı’

Muhalefet partilerinin bir buçuk yıldır önüne güçlendirilmiş ibaresi koyarak parlamenter sistem dediğini, ancak ortaya somut bir şey konulamadığını da savunan Alfatlı, ‘Düşük profilli cumhurbaşkanı olacak, 2 yıl içinde yeni sisteme geçilecek deniliyor. Bunun için yüzde 60’tan fazla oy almaları gerekiyor. Peki, bunun altında oy alırlarsa düşük profilli cumhurbaşkanıyla ülkeyi nasıl yöneteceksiniz. Bana göre muhalefetin yaptığı bir oyalama taktiği. Kendileri de parlamenter sisteme inanmıyor ve bu konuda samimi değiller’ dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesiyle ilgili açıklamasını da değerlendiren Alfatlı’ya göre, yeni sistemle yönetimde istikrar sağlandı. Temsilde adaletin sağlanması için de seçim barajı sıfıra indirilmeli. Maksimum 3 olmalı. Her il bir seçim bölgesi olarak değerlendirilerek yüzde bir oyu alan mecliste bulunmalı.

Siyasi partilerin bütçeden yardım almasına da karşı olduklarını ifade eden Alfatlı, erken seçim tartışmaları konusuna da değindi.  Önümüzdeki günlerde parlamentoya siyasi partiler ve seçim kanunları tekliflerinin geleceğinin altını çizen Alfatlı,  bu yasaların çıkışının üzerinden bir yıl geçtikten sonra seçim yapılabileceğini vurguladı.

Alfatlı, BBP olarak seçimin 2023 yılında yapılacağına inandığını sözlerine ekledi.   

BBP, 3600 EK GÖSTERGE VE EYT’NİN ÇIKMASINI İSTİYOR

Döviz kurundaki artış ve yüksek enflasyonu da değerlendiren Ekrem Alfatlı, pandemi sonrası dünyadaki gelişmelerin 1929 yılındaki ekonomik buhrandan kat be kat daha büyük olduğunu söyledi.

BBP’nin pandeminin başlamasının ardından yapılması gerekenlerle ilgili yol gösterici projelerini kamuoyuna deklare ettiklerini hatırlatan Alfatlı,  hükümetin son olarak aldığı ihracat, üretim ve istihdamın arttırılması, ithalatın azaltılması modelini desteklediklerini ifade etti. 

Bu modeli faizin indirilmesi üzerinden okumadıklarını da vurgulayan Alfatlı, Türkiye’nin 19 yıl uyguladığı düşük kur yüksek faiz politikası nedeniyle 560 milyar dolar faiz ödediğine dikkat çekti.

Enflasyon ve hayat pahalılığının vatandaşa yansımasının minimine edilmesi için hükümete, ‘Bütün büyük yatırımları kenara koyun. Stratejik öneme haiz güvenliğimizi ilgilendiren yatırımların dışında bütün yatırımları kenara koyun. Yüzünüzü esnafa çiftçiye, dar gelirliye dul ve yetime, KOBİ’lere  ve sanayicilere dönün ve buralara destekleri verin’ çağrısı yaptıklarını ifade eden Alfatlı şöyle devam etti:

‘Tünelin ucunda ışığı görmek zorundayız. Ümitsizliğe yer yok. Siyaseten birileri farklı şeyler söyleyebilir ama ben inanıyorum ki doğru politikalar devam ederse hükümet yüzünü vatandaşa dönerse haziran ayına doğru enflasyonunun baskılanabileceğine inanıyorum’

‘3600 ek göstergenin memurların analarının ak sütü gibi helaldir’ diyen Alfatlı, EYT sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda yanlış yönlendirildiğini söyledi.

*****

OSMANGAZİ’DE EKMEK ASKIDA DEĞİL, KAPIDA VE ÜCRETSİZ

Ekmekle ilgili tartışmalar aslında fakirliğin göstergesi. Bundan 5-6 yıl öncesine kadar ne Ankara, ne İstanbul ne de BESAŞ’ın bulunduğu Bursa’da ekmek tartışmaları yapılmıyordu.

Ekonomik sıkıntılar nedeniyle neredeyse her gün ekmek konusu haber bültenlerinin birinci sırasında yer alıyor. Tartışmalar bir yana Osmangazi Belediyesi ise 630 yıl öncesine dayanan Somuncu Baba geleneğini devam ettirerek, 2014 yılından beri sessiz sedasız günde 6 bin ekmek üretimi yaparak ihtiyaç sahiplerinin evlerine kadar ulaştırıyor.

Proje aslında Osmangazi Kaymakamlığı tarafından başlatılmış. 2014 yılında ise Osmangazi Atıcılar’daki fırını devralarak üretimi devam ettirmiş. Dün sıcak ekmek kokularının mest ettiği fırında Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ile buluştuk. Buharı üzerinde tüten sıcacık ekmekleri birlikte fırından çıkardık.  

Pazar günleri hariç her gün 6 bin ekmeğin üretilerek muhtarlıklar aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığını hatırlatan Dündar, Osmangazi’nin sosyal belediyecilikte rol model olduğunu söyledi. Dündar, şöyle devam etti:

‘Somunca Baba Gönüllüler Fırını uzun yıllardır, tüm ihtiyaç sahibi vatandaşların sofralarına ekmek   ulaştırıyor. Onların ayaklarına götürüyor. Ve bununla gurur duyuyoruz. Çünkü bakıyorum da uzun süredir… Ankara’da İstanbul’da ilk kez evet ilk kez uzun ekmek kuyrukları ile gurur duyan, indirim yaptık diyerek böbürlenen belediyeleri gördük. Burası Osmangazi, burada ekmek askıda değil kapıda, ücretli ya da indirimli değil ücretsiz’