Kimi zaman sessiz değişimler olur, rüzgârı arkadan eser. Kimi zaman da o değişimin sesi yüksek çıkar; 15 yıl yönetim kurulu başkanlığı yapan Hidamet Asa’nın sürpriz değişimi sessiz gerçekleşti ama yankısı yüksek oldu. Ali Yıldız’ın yeni başkan olmasıyla gerçekleşen bu değişim, yeni vizyonun getirecek mi ve 30 bin üyeli birlikte sular durulacak mı bunu zaman gösterecek.
Hafta içi gerçekleşen Yönetim Kurulu toplantısında, bir dönemin kapandığını ve yeni bir vizyonun başladığını gördük. 15 yıl boyunca başkanlık görevini sürdüren Hidamet Asa'nın yerine Ali Yıldız’ın getirilmesi, yalnızca bir yönetim değişikliği değil, anlayış farkının da işaret fişeğiydi.
Yönetim Kurulu Başkanı olarak ilk kez basının karşısına çıkan Ali Yıldız konuşmasına başlarken satır aralarına özenle yerleştirdiği "aklıselim" ve "sağduyu" kavramlarıyla aslında geçmişte yaşanan tartışmalara ve dayatmalara ince bir gönderme yaptı.
Ve detaylara girdiğimizde ise geçmişe dönük ciddi eleştiriler de vardı:
‘Özellikle son yıllarda ortak fikir birliğinden sapılarak, dayatmalar çerçevesinde alınan yanlış kararlar, maalesef Marmarabirlik’in hak ettiği yapı taşı etkisinde güç kayıpları yaşanmasına sebep oldu. Biz de bu noktada Yönetim Kurulumuz ile birlikte Türk ekonomisine 71 yıllık tarihiyle damga vurmuş, 8 kooperatif ve yaklaşık 30 bin ortağa şemsiyesinin altında güç veren Marmarabirlik için elimizi taşın altına koyduk. Birliğimizin geleceğinin sorumluluğunu üzerimize alarak Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna oturduk. Allah bu yolda hiçbirimizi utandırmasın. Marmarabirlik kadar güçlü bir kuruluşta Başkanlar ve Yönetim Kurulları dönem dönem değişebilir. Aslolan kuruma fayda sağlamak ise Başkan bugün Mudanya’nın temsilcisi olur, yarın Erdek’in, İznik’in ya da Gemlik’in temsilcisi de olabilir. Ben ve Yönetim Kurulum kişilerin değil, Marmarabirlik yapılanmasının gücünü önemsiyor ve bunun için çalışacağımızı taahhüt ediyoruz.”
Anlattıklarından anlaşılıyor ki Marmarabirlik’te bundan sonra ortak aklın hükmü geçecek.
Ali Yıldız’ın ifadeleri net: "Biz kişilerin değil, kurumun tarafındayız." Bu cümle aslında Marmarabirlik’in geçmişte zaman zaman düştüğü hizipçilik, bölgecilik ve siyasi etkilerden sıyrılarak, kooperatifin gerçek sahipleri olan üreticilerin hizmetinde bir yönetime dönüşünün ipuçlarını veriyor.
Yönetim koltuğuna oturur oturmaz ilk mesajı da çok net oldu: Kurumun geleceğini kişisel hesaplara kurban etmeyeceğiz.
Medyada bir süredir dillendirilen “Marmarabirlik zarar etti” iddialarına Ali Yıldız ve Genel Müdür Mehmet Ertaş birlikte yanıt verdiler. Ertaş’ın ifadesine göre zarar, enflasyon muhasebesinden kaynaklı teknik bir durum ve geçmiş yıl kârlarıyla telafi edilecek edilmiş bile…
Ali Yıldız’ın bu açıklamaya eklediği “Ancak doğru yönetilirse sorun olmaz” vurgusu ise yönetim değişikliğinin nereye evrileceğinin de göstergesi. Kurumu yönetenler doğru, şeffaf ve denetlenebilir adımlar atarsa zarar da olur, telafisi de.
Yine de aklımıza bir soru takıldı;
Madem zarar olarak nitelendirilen 4,2 milyar liralık borç, geçmiş yıl karlarıyla telafi edilecekti ve bu borç enflasyon muhasebesinden kaynaklanan teknik konuydu. Enflasyon muhasebesi uygulanmasaydı 650 milyon kar görünüyordu. O zaman neden bu konu üzerinden Hidamet Asa’nın üzerine gidildi.
Hidamet Asa da neden bu konuyu bu şekilde kamuoyuna bu şekilde açıklamadı?
TARTIŞMALARA NEDEN OLAN SORULARA YANIT VERDİ
Basın toplantısına dönecek olursak;
Başkan Yıldız’ın en etkileyici cümlelerinden biri şuydu;
‘Yaklaşık 30 bin ortağımız arasından sadece hemşerimiz olan değil, bizim için her biri ayrı ayrı değerlidir. Her birinin derdi ayrı ayrı derdimizdir. Önümüzdeki kampanya dönemine kadar iç işleyişimizdeki ana değişiklikleri tamamlayarak, hasat dönemine tüm hazırlıklarımız ve planlamalarımız ile gireceğimizi belirtmek isterim.”
Basın toplantısının sonunda yine değişimin ardından Marmarabirlik’in depo ve tesis olarak kullandığı değerli arazilerle ilgili soruya da yanıt veren Ali Yıldız, Başköy’deki Marmarabirlik merkezi daha gerilere taşınarak, buranın değerlendirilebileceğini söyledi.
Bu söz, Marmarabirlik’in yeni dönemde kapsayıcı, bütünleştirici ve ortaklık hukukuna dayalı bir anlayışla yönetileceğinin açık bir işareti. Kooperatifçiliğin ruhu da bu değil mi zaten?
Yıldız, adil fiyat, üreticiye doğrudan destek ve yeni yatırımların habercisi olan ifadeler kullandı.
Şimdi görev, bu sözleri pratiğe dökmekte.
Sayın Ali Yıldız’a şu notu da biz düşelim:
Kurumsallık yolculuğunuzda şeffaflıkla, hesap verebilirlikle ve üreticiyi merkeze koyan bir yaklaşımla yürürseniz; 71 yıllık bu çınar, köklerini daha da derinleştirir, dallarını daha da genişletir.
Unutmayalım; zeytin sabır ister. Tıpkı güven gibi… Şimdi her şey yeniden başlıyor.
YENİ BAŞKANI HEYECANLANDIRAN PROJE; ZEYTİN TARIM LİSESİ
Son yıllarda sanayisi ön plana çıkmış olsa da Bursa aslında bir tarım kenti. Sadece bu bölgeye özgü zeytin, siyah incir, armut gibi ürünleri hala tarımsal alanda gözde ürünler.
Ali Yıldız’ın da üzerinde çalıştığı özellikle zeytin ve zeytinyağını öne çıkaran Tarım Lisesi projesi var. Bu proje başkanı oldukça heyecanlandırıyor. Öyle ki basın toplantısından önce elinde dosya ile bizlere bu projeyi anlattı.
Yiğitali Köyü’ndeki 100 dönüme yakın bir alan üzerinde kurulması planlanan lise ile ilgili tüm hazırlıklar tamamlanmış, valilikle protokol imzalanacak aşamaya gelmiş. Mudanya Kooperatifi tarafından planlanan bu proje artık Marmarabirlik’in projesine dönüşecek. Türkiye’de bir ilk olacak Mudanya Uygulamalı Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Lisesi için zeytinde dünya liginin ilk sırasında yer alan İspanya ve İtalya ile işbirliği yapılacak.
Uygulamalı eğitimin yanı sıra tadım merkezi, restoranları ve sosyal tesisleriyle de Mudanya ve Bursa turizmine de katkı sağlayacak.
Bu proje ile Marmarabirlik, artık sadece ürün alıp satan bir kurum değil; üreticisine yön veren, geleceği şekillendiren, gençleri tarımda tutmaya çalışan bir rol model haline gelecek.