Arap turistler Bursa’yı terk etti; yeni gözdeleri Sapanca

Bursa ve sahip olduğu termal sular ve Uludağ gibi bir doğa harikası dolayısıyla bir zamanlar Arap turistlerin birinci gözdesiydi.

Özellikle merhum Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Arap turistlerin yoğunluğu nedeniyle oteller yetersiz kalınca evler kiralanmaya başlamıştı.

Ancak önce birinci körfez savaşı ardından yaşanan gelişmeler yüzünden Arap turistler uzun yıllar Bursa’ya gelmedi. ABD’deki 11 Eylül saldırıları nedeniyle dünyada yaşanan algı değişikliği nedeniyle Arap turistler rotayı yeniden Türkiye ve Bursa’ya çevirdiler. Uludağ yeniden dolup taştı. Hatta ev kiralamak yerine konut satın almaya başladılar. Gelişmeler olumlu yönde seyrederken bu yıl Bursa Arap turistlerle ilgili beklediğini bulamadı.

Peki, Arap turistler neden artık Bursa’ya gelmiyor ya da yeni gözdeleri neresi?

AS TV’de Gözlem Kulesi programına katılan TÜRSAB Güney Marmara Bölge Başkanı Murat Saraçoğlu ile Türkiye ve Bursa turizmini konuşurken bu sorunun yanıtını verdi.

‘Bursa, bu yıl itibarıyla arzu ettiğimiz seviyede değil’  sözleriyle konuşmasına başlayan Saraçoğlu, şöyle devam etti:

‘Bir çok çalışma yapılmasına rağmen yabancı turist gelişlerinde azalma söz konusu. Bursa, bilindiği gibi Orta Doğu’dan gelen turistlerin ilgi gösterdiği bir şehirdi.  Ancak artık özellikle Karadeniz ve Sapanca bölgesine gitmeye başladılar.  Arap turistler genel olarak aktiviteleri bol olan programları tercih ediyorlar.  Bursa sanayi şehri olduğu için bazı konularda valililik müsaade etmiyor. Bundan dolayı turist kaybına uğradı. Sapanca son yıllarda öne çıkmaya başladı. Bir zamanlar İstanbul’un gözdesiydi. Şimdi Arap turistlerin ilgisini çekiyor.

Sapanca’ya baktığınızda sadece turizm üzerine konumlanmış bir destinasyon . Öyle olunca daha fazla emek harcanıyor. Turizm çeşitlendiriliyor ama bizim Bursa’da bunları yapmamız daha zor’

Yerli turist açısından Bursa’ya bakıldığında günübirlik turist yoğunluğu görüldüğünü vurgulayan Saraçoğlu, ‘  Özellikle İstanbul İzmir Ankara ve çevre illerden ulaşım mesafesi kısa olan yerlerde yaşayanlar Bursa’yı tercih ediyorlar. Hafta sonları yoğun geçiyor.  Ayrıca Bursa bir geçiş rotasında yer aldığından dolayı konaklama yapılmıyor. Büyük Anadolu Turlarına çıkanlar Bursa’da günü geçirip konaklamayı başka kentlerde yapıyor. Örneğin Bursa’da geçen hafta Amerikalılar vardı. Ancak konaklamadan gittiler’ dedi. 

Türkiye genelindeki turizmi de değerlendiren Saraçoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıkladığı 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir hedefiyle ilgili de konuştu:

‘Yıl oldukça güzel başladı. Deprem felaketi sürecine kadar da iyi gidiyordu ama ondan sonra biraz sekteye uğramaya başladı. Daha sonra yazın daha iyi olması beklentisi içindeyken arzu ettiğimiz rakamlara ulaşamadık ama genel olarak bakıldığında Türkiye’nin turizm açısından iyi bir noktada olduğunu söyleyebiliriz. 2019 yılı bugüne kadar turizmde en iyi sonuçların elde edildiği yıldı. 2023 ile kıyaslandığında, yüzde 7,5 gibi bir artışla bunun önüne geçtik.  Bu gayet güzel bir sonuç. 60 milyona ulaşamasak bile oldukça yakın bir rakam seviyesine ulaşacağız. Geçme ihtimalimiz dahi olabilir’

BURSA TURİZMİ KASIM AYINDA İSTANBUL’DA VİTRİNE ÇIKACAK

TÜRSAB olarak Bursa’nın turizm destinasyonlarının çeşitlendirilmesi için çalışmalar yaptıklarını da anlatan Murat Saraçoğlu,  Bursa özelinde hep yenilik peşinde olduklarını ifade etti. Herkesin yeni şeyler görme merakı ve alışılmışın dışına çıkma hevesi bulunduğunun altını çizen Saraçoğlu, şöyle devam etti:

‘Bu bağlamda herkes kendi şehrinin turisti olsun bizim çok üzerinde durduğumuz bir proje. Gazetecilerle başladığımız turlar acenta temsilcileri ile devam etti. Sonbaharda bir çok başlık altında meslek gruplarına başlatacağız.  İş insanları, akademisyenler, akademik odalar ve toplumun diğer kesimlerinde devam ettireceğiz.  Bu turizmin iyice halkın nezdinde oturmasını sağlayacak. Bununla birlikte turizmi biraz daha öne çıkarmaya çalışıyoruz’

Bursa’nın dağ ilçeleri olan Orhaneli, Harmancık, Büyükorhan ve Keles’in Marmara bölgesinin en güzide yerleri olduğunu da kaydeden Saraçoğlu, bu bölgelerde yapılan çalışmaları şöyle anlattı: 

‘Oraları turizme kazandırmak açmak, hem de o bölgelerde yaşayanların turizmden ekonomik olarak faydalanmalarını sağlamak istiyoruz. Ayrıca o bölgelerin sanayi ile değil de turizm ile kalkınmasını sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz.  Kadın kooperatifleri en çok üzerinde durduğumuz konu. Bölgenin güzelliğini gören turiste yemek ikramı kooperatiflerde yapılıyor. Ayrıca kooperatiflerin doğal ürünlerinin de satışı gerçekleştiriliyor’

Bursa’nın bir dönem kültür turlarında altıncı sıraya yükseldiğini hatırlatan Saraçoğlu, kasım ayında İstanbul Lütfi Kırdar Salonu’nda Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Bursa tanıtım etkinliği gerçekleştireceklerini ve bu toplantıda tur operatörlerine kentin turizm potansiyelinin anlatacağını söyledi. 

Saraçoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bu toplantıda Bursa’yı anlatan bir sunum yapacağını belirterek,  ‘Bursa’yı turizmde de bir cazibe merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. . Bursa’yı lokum veya kestane şekeri almaya gidiyorum diye tanıtmasınlar. Algıları yıkmaya çalışıyoruz’ dedi.

GASTRONOMİ FESTİVALİ ULUSLAR ARASI HALE GELECEK

Bursa’nın turizmle ilgili son yıllardaki en önemli hamlelerinden biri gastronomi festivali oldu. Pandemi nedeniyle biraz geç başlasak da geçen yıl ilki bu yıl ikincisi düzenlenen festival büyük yankı uyandırdı. Festivali ve Bursa’nın bir gastronomi kenti olup olamayacağını TÜRSAB Güney Marmara Bölge Başkanı Murat Saraçoğlu’na sorduk.

Festivali Bursa ve kent dışından 500 bin kişinin ziyaret etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Saraçoğlu, şunları söyledi:

‘Kurumsal anlayış olarak halkı da işin içine dahil etmek turizmcilerin üzerinde durduğu konu. Büyükşehir belediyesinin geçen yıl başladığı etkinlikle bu yıl yaptığı festival arasında büyük fark farklar vardı. Sistem yerine oturmaya başladı ve güzel bir organizasyon gerçekleşti.’

Saraçoğlu, turizm harcamalarında gastronominin yüzde 30’luk paya sahip olduğunu ve kültürün gelişmesine önem verilmesi gerektiğini de ifade ederek,  ‘Bursa çok güçlü bir mutfağa sahip her gelen medeniyetten bir yemek iz olarak kalmış. Fakat bunların Avrupa’daki örnekleri gibi standardizasyona sahip olması gerekir. Yani şehrin her noktasında Bursa kebabı veya diğer yemeklerin reçetelerinin aynı olması lazım’ dedi. 

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin iki organizasyonunda destek ve gözlemci olarak bulunduklarını da ifade eden Saraçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Üçüncü yıldaki hedefimiz, ulusal olarak festivali öne çıkarmak olacak.Tur operatörlerini ve Türkiye’de örgütlendiğimiz bölgelerde bursa festivalini daha çok tanıtıp oralardan turist gelmesini sağlayacağız. Bunun için organizasyonun boyutunu genişletmemiz gerekiyor. Sadece o alanda kalmamalı. Şehrin her bölgesinde Misi de Cumalıkızık, Gölmyazı da her yerde gastronomi festivalinin etkinlikleri yer almalı.  Dördüncü yılda ise uluslar arası boyuta çıkarmalıyız. Artık uluslararasından da turist getirmeye kitleleri Bursa’ya getirmeyi planlıyoruz’