Aydın, dönüşüm için sahaya indi

Deprem, Bursa’nın kapısında bekleyen en büyük tehlike. JICA ile yapılan çalışmalara göre Bursa’yı doğrudan etkileyecek 9 aktif fay hattı bulunuyor. Yani aslında kenti, dokuz kollu bir ahtapot gibi kuşatan görünmez bir risk sarmış durumda. İşin daha da vahim tarafı ise, Bursa’daki yapı stokunun yaklaşık yüzde 65’inin kaçak ya da imara aykırı binalardan oluşması. Böyle bir tablo karşısında atılacak en önemli adım, hiç kuşkusuz kentsel dönüşüm.

Tam da bu noktada Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın sahaya inmesi kritik bir gelişme. Daha önce köşemde Çiftehavuzlar’daki dönüşüm projesinin Bakanlık onayı ile önünün açıldığını yazmıştım. 104 parselde 55 binanın yıkılıp yerine 284 daire yapılacak bu proje, aslında Osmangazi için dönüşüm yolunun ilk adımıydı. Aydın’ın ısrarcı tutumu ve şeffaflık vurgusu, “yık-yap” anlayışının ötesine geçerek “ikna et, birlikte yap” modeline işaret ediyordu.

Şimdi aynı kararlılığı Soğukkuyu Mahallesi’nde görüyoruz. Başkan Aydın, hafta sonu mahalle sakinleriyle kahvaltıda buluştu. Yanında ilçe başkanı, belediye yöneticileri ve mahalle muhtarı da vardı. Toplantının amacı, uzun yıllar önce yapılmış ve depreme dayanıksız olduğu bilinen 412 daireyi kapsayan alandaki dönüşüm planını vatandaşlara aktarmaktı.

Burada yapılacak yeni projede 1+1, 2+1 ve 3+1 daireler yer alacak. 25 bin metrekarelik bu alanın hızla yenilenmesi gerektiğini söyleyen Aydın, 1978 yılında, yani deprem yönetmeliği olmadan inşa edilen binaların artık ciddi risk oluşturduğunu hatırlattı. Ve şu cümle altını çizdi:
“Bizim tek gayemiz, bir deprem afeti yaşanmadan Osmangazi’nin riskli bölgelerini dönüştürmek.”

Toplantıda hak sahiplerinin soruları tek tek yanıtlandı. Ayrıca sürecin her aşamasını izlemek için bir dönüşüm ofisi kurulacağı açıklandı. Bu, Bursa için önemli bir kazanım çünkü kentsel dönüşümde güven ve bilgilendirme en az teknik proje kadar hayati.

Depremi konuşurken “ne zaman” sorusunun cevabını bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var: Bursa’nın buna hazırlıksız yakalanma lüksü yok. Çiftehavuzlar’dan sonra Soğukkuyu’da da başlayan bu süreç, Osmangazi için bir başlangıç. Eğer aynı kararlılık ve şeffaflıkla ilerlerse, bu dalga diğer mahallelere de yayılabilir.

Erkan Aydın’ın sahaya inmesi, sadece bir proje başlangıcı değil; aslında Bursa için yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide atılmış ilk adımlardan biri.

İPEKBÖCEĞİ HAMLESİ; YETMEZ AMA EVET

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden dün T1 ve T2 hatlarının entegrasyonu ile ilgili bülten gelince eski tartışmaları hatırladım.

Bursa’da kent içi ulaşımda en çok tartışılan proje hangisidir diye sorsanız, pek çok Bursalıdan aynı yanıtı alırsınız: T1 ve T2 tramvay hatları.

T1 hattı, ilk bakışta biraz nostaljik havasıyla kentin yoğun bölgelerinde dolaştığı için o kadar gündeme gelmedi. Ama Kent Meydanı ile Şehirlerarası Otobüs Terminali arasındaki T2 hattı söz konusu olduğunda, yıllardır bitmeyen bir tartışmanın tam ortasında buluyoruz kendimizi.

İlk tartışma, projenin neden Bursaray’a entegre edilmediğiydi. Düşünün; Osmangazi istasyonunda metrodan iniyorsunuz. Terminale gitmek için neredeyse bir kilometre yol yürümek zorundasınız. Hele bir de elinizde valiz varsa bu yolculuk eziyete dönüşüyor.

Oysa ki Bursaray’ın ardından yapılan Kent Meydanı AVM’nin bodrum katında bu entegrasyon için tünel bırakılmıştı. Yani teknik olarak mümkün olan bir bağlantı, nedense yapılmadı. Hafif raylı sistem yerine tramvay hattı konuldu.

İkinci tartışma ise T2 yerine neden metrobüs yapılmadığıydı. Bilim insanları ve ulaşım uzmanları, o güzergâhta metrobüsün çok daha büyük kolaylık sağlayacağını defalarca dile getirmişti. Ama bu görüşler de dikkate alınmadı.

Sonuçta ortaya, bir ucu terminalde, diğer ucu Kent Meydanı’nda biten, ama Heykel bağlantısı için yolcuyu yeniden yürümeye zorlayan bir hat çıktı. Terminalden inen vatandaş, Heykel’e çıkmak için yaklaşık bir kilometre yürüyerek T1’e geçmek zorunda kalıyordu.

Büyükşehir Belediyesi dün önemli bir adım attı. T1 ile T2 hatlarını entegre edecek çalışmalar başlatılıyor. 27 Ağustos–3 Eylül tarihleri arasında test sürüşleri yapılacak. Bundan sonra Terminal’den kalkan bir tramvay, Kent Meydanı’ndan geçip T1 güzergâhını takip ederek yeniden Terminal’e dönecek.

Bu sayede en azından Heykel ile Terminal arasında kesintisiz yolculuk mümkün olacak. Yolcular artık aktarma yapmak veya valizlerle yürümek zorunda kalmayacak.

PEKİ BU YETER Mİ?

Elbette ki bu adım önemli. Ancak şunu da unutmamak lazım: Bursa’nın raylı sistemindeki asıl sorun hâlâ masada duruyor. T2’nin Bursaray’a entegre edilmemesi, kent ulaşımındaki en büyük stratejik hatalardan biri olarak tarihe geçti.

Şimdi yapılan entegrasyon, bu hatayı telafi etmiyor; sadece yolcuların yaşadığı günlük bir soruna pansuman oluyor.