Hava Durumu

Bakanlık onayına Gemlik’ten tepki: Körfezime dokunma…

Yazının Giriş Tarihi: 11.02.2022 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.02.2022 10:28

Müsilaj, geçen yıl Marmara Denizi’nin kabusu olmuştu. Denizin üzeri kirli bir tabakayla kaplanmış,  oksijen ve güneş ışığı alamayan canlılar yaşayamaz hale gelmişti.

Geç de olsa o zamanki adıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye tarihinin belki de en büyük seferberliğini başlatarak, önce yüzey temizliği, ardından Marmara Denizi’nin kirlilikten arındırılması  için 22 maddelik eylem planı hazırlamıştı. TBMM’de devreye girerek, Müsilaj Araştırma Komisyonu kurmuştu.

Tedbirler alınırken bir yandan da kirliğinin nedenleri akademisyenler tarafından mercek altına alınmıştı. Yapılan araştırmalarda, kirliliğin ana kaynağının 60 yıldan beri her geçen gün artan sanayi ve evsel atıklar olduğu ortaya çıkmıştı.

Bakanlık da bilimsel araştırmalarda ortaya çıkan kirlilik nedenlerinin ortadan kaldırılması için harekete geçmiş, bazı tesislere ceza verilirken, bazı tesisler de kapatılmıştı.

Geçtiğimiz günlerde müsilajın en yakın takip eden bilim insanlarından biri olan Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara’daki deniz suyu sıcaklığındaki anomaliye dikkat çekerek, ‘1982 yılından 2021 yılının sonuna kadarki süreçte, bazı yıllar yüksek bazı yıllar düşük olarak devam etmiş. Ama trende bakarsanız mavi çizgi, o hep yükselmiş. 2 derecenin üstünde yükselmiş. Akdeniz’deki artış bir- bir buçuk derece iken Marmara’da 2,5 dereceye ulaşmış. Bu sonuç, bizim arıtmadan denize bıraktığımız atıkların marifeti. Denizin askıdaki katı yükünü artırdık. Askıdaki katı yükü arttığı için, bu askıdaki katılar, gelen güneş ışınlarını daha çok absorbe etti. Ve böylece deniz yüzeyi sıcaklığının artmasına neden oldu’ demişti.

Sanayi kuruluşlarının Marmara Denizi’nden soğutma suyu çektiğini ve bu suyu daha sonra tekrar denize deşarj ettiklerini hatırlatan Prof. Dr. Sarı, ‘ Marmara Denizinin çevresinde yüzlerce sanayi kuruluşu var. Bu sanayi kuruluşlarının önemli bir kısmı, denizden soğutma suyu çekiyor. Alıyor, makinelerini soğutuyor ve bu suyu tekrar deşarj ediyor. Peki deşarj ederken denizi ısıtıyor mu? Evet, bir miktar ısıtıyor. İşte bunların hepsi, Marmara Denizi’nin Akdeniz’den bile daha fazla ısınmasına neden oluyor’ uyarısında bulunmuştu.

Prof. Dr. Sarı’nın tam da denizin soğutma suyu konusunda uyarıda bulunduğu günlerde Gemlik ile ilgili kötü bir haber geldi.

Aslında, konunun başlangıcı 2 yıl öncesine dayanıyor. Gemlik yakınlarında bir kimya fabrikasının ek tesisler için deniz suyunu soğutma sisteminde kullanması gündeme gelince bu işlemin deniz suyunun ısınmasına ve körfezin doğal dengesini bozacağına neden olacağını savunan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, tepki göstermişti. 

Sertaslan, o günlerde ‘Körfezime dokunma’ kampanyası yürütürken, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Orhan Yenigün, Prof. Dr. Turgut Onay, Prof. Dr. Burak Demirel’den oluşan akademik ekibe inceleme yaptırmış ve 25 sayfalık rapor hazırlanmıştı.

Araştırmada, ED raporunun yetersiz ve hazırlanan projenin derin deşarj sistemi olmadığı, yapılacak işlemin zaten kirli olan körfez suyunu daha kirli hale getireceğinin belirlendiğine dikkat çekilmişti.

14 ŞUBAT'TA GEMLİK İSKELE MEYDANINDA...

Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, önceki gün sosyal medya hesabından Gemliklilere seslenerek, ‘Size maalesef kötü haberim var’ diyerek gelişmeyi duyurdu.

Sertaslan, saatte 5 bin 500 metreküp deniz suyunu alıp soğutmada kullandıktan sonra deşarj edecek ve böylece deniz suyunun ısısını yazın 2, kışın bir derece yükseltecek tesise Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onay verdiğini ve askı süresinin başladığını ifade etti. 

Bu konuyla ilgili bilimsel raporlar hazırlattıklarını ve ilgili kurumlara gönderdiklerini de vurgulayan Sertaslan, şöyle devam etti: 

‘Müsilajın da ortaya çıkmasıyla devletimizin de harcayacağı bunca bedel varken üstüne bir de bunun eklenmesiyle Gemlik Körfezi’nin ve Marmara denizinin bir kez daha kabus görmemesi adına elimizden geleni yaptık yapmaya da devam edeceğiz. Ama artık devreye girme zamanınız geldi. Hep birlikte mücadele edeceğiz bu durum ortadan kalksın diye konu askıdayken henüz eylem yapacağız Duyacaklar sesimizi hep birlikte olduğumuzda ya o sorunları biz ve bizden sonra gelen nesiller hep yaşayacak ah edip vah edeceğiz. Sizleri Pazartesi günü saat 12.00’de İskele Meydanı’nda sesimizi yükseltmeye davet ediyorum. Körfezime dokunma demek için yanımızda olun’

MÜSİLAJ KABUSUNA DAVETİYE OLMASIN

Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın müsilajın bahar aylarında tekrar görülebileceği uyarılarını yazdıktan sonra Kurşunlu’dan bir okurumuz, hafta sonu sahilde yeniden müsilaj belirtilerinin görülmeye başladığı mesajını gönderdi.

Marmara böylesine bir tehdit altındayken Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kimya tesisine onay kararı önümüzdeki günlerde en çok tartışılacak konulardan biri olacak.

Bakanlığın bir yandan evsel ve sanayi atıkların önlenmesi için çalışmalar yapıp, yerel yönetimlere biyolojik arıtma tesisleri için destek verirken, diğer yandan deniz suyunu direkt ısıtacak bir tesise onay vermesi müsilaj kabusuna davetiye niteliği taşıyor. O yüzden bu kararın yeniden gözden geçirilmesi Marmara’nın geleceği için oldukça önemli…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.