Hava Durumu

Başkan Işık'tan Gürsu Ovası'nı kurtaracak plan

Yazının Giriş Tarihi: 13.03.2020 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.03.2020 08:09

Gürsu, dünyanın belki de en bereketli topraklarına sahip. Başta armut olmak üzere birçok meyve başka topraklarda yetişmiyor.
Ne yazık ki Bursa'nın betonlaşmasından nasibini alan Gürsu Ovası da tehdit altında. Alınan tüm önlemlere rağmen gelecek nesillerin emaneti olan bu bereketli toprakları her yıl biraz daha kaybediyoruz.
ASTV'de yayınlanan Sönmez Medya Buluşmaları'nın konuğu olan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık'ın da en büyük hassasiyetlerinden biri ovanın korunması.
Görev yaptığı 5 yıl boyunca imara bir karış yer açmadığı gibi kaçak yapılarla mücadeleyi de sürdüren Işık, devasa fabrika binalarını da yıktı.
Ovanın korunması konusunda muhtarlardan STK'lara ve önemlisi Gürsulu vatandaşların da desteğini alan Işık'a göre, ova talan edilirse kendi neslimizi de kurutmuş oluruz. Çünkü binayı dağın başına da yapabilirsiniz ama bir deveci armudunu her yerde yetiştiremezsiniz. O yüzden ova toprağının her karışının korunması gerekiyor.

Ovanın korunması için Işık'ın uzun süreden beri dillendirdiği bir plan var. Yenidoğan bölgesindeki imarın önlenmesi için hazırlanan plan aslında bir tampon görevi yapacak. Bir kez plan yapılıp, okul, park, sağlık alanları oluşturulduktan sonra yapılaşmaya asla geçit verilmeyecek. Kaçak yapılaşma selinden ovayı korumuş kurtarılmış olacak.
Başkan Işık'ın aldığı karar Toprak Kurulu'ndan geçmiş. Bugünlerde kamu yararı kararı alınması bekleniyor. İlk etapta ovanın belli bir miktarı feda edilse de bir sonraki adım düşünüldüğünde faydasının ortaya çıkacağını vurgulayan Işık, şöyle devam etti:
'Bunu çok gönülden isteyerek yapmıyoruz. İçimizi acıtsa da bunu yapmak zorundayız. Ziraat Odası ve Gürsu halkı da destek veriyor. Belki bugün yapacağımızla parmağımızın küçük bir tarafını kesiyoruz. Ancak bu operasyonla vücudumuzun tamamını kurtarmış olacağız'
Ovadaki verimin artırılması ve çeşitlendirilmesi için İğdir'da son yıllarda gelişen seracılık da Işık'ın tarımsal gelecek acısından umudu. Bu bölge rüzgar almadığı için seracılık son yıllarda çok hızlı biçimde gelişti. Işık'a göre, bu bölge gelişmeye devam ederse belki de Antalya'ya rakip olacak. Bana göre, ovayı tehdit eden en büyük etken ise Gürsu'nun hızla büyümesi. Resmi nüfusu 93 bine ulaşan Gürsu'da 7 bine yakın Ahıskalı ve bir o kadar da Suriyeli sığınmacı yaşıyor.
Ayrıca meyve toplama dönemlerinde 10 bine yakın da tarım işçisi geliyor. Bu hızlı büyüme ne karşısında ne ova kalır, ne de ihtiyacı karşılayacak yatırımlar gerçekleştirilebilir.
O yüzden Gürsu'nun biraz yavaşlaması ve özellikle yeni konut alanlarının Dışkaya ve Ericek bölgelerine kaydırılmasının hızlandırılması gerekiyor. TOKİ'nin bu bölgeye 400 konut daha yapması önemli bir adım.

PROJE FABRİKASI 63,5 MİLYONLUK KATKI SAĞLADI

Mustafa Işık, ikinci döneminin birinci yılında yaptığı hizmetlerin meyvelerini almayı planlıyor. Nisan ayında 10 tesis açılışı yapılırken 5 temel atma töreni gerçekleştirilecek.
Tüm bu yatırımların yanı sıra Mustafa Işık'ın gözdesi sadece 6 personelin görev yaptığı AR GE ve Proje Ofisi. Ofisin görevi özellikle Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve BEBKA'nın hibe kaynaklarından yararlanmak için proje hazırlamak. 5 yılda 14 proje hazırlayan ofis 63,5 milyon liralık yatırımın gerçekleşmesini sağlamış. Küçümsenmeyecek bir rakam. Çünkü iki yıl önceki belediye bütçesi ile eşdeğer.

Ofisin hazırladığı önemli bir proje daha geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan ilk onayı aldı. Dışkaya bölgesinde kurulacak güneş tarlası projesi için AB fonlarından yararlanılacak. 5 yılı ödemesiz 20 yıl vadeli proje belediyeye yılda 700 bin lira gelir sağlayacak. Işık'ın hedefi geliri yeni yatırıma dönüştürüp, güneş tarlasını genişletmek.

CORONAVİRÜS DOĞANIN İNTİKAMI MI?

Geçtiğimiz günlerde uzaydan çekilen Çin fotoğrafı aslında bir gerçeği tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Corona öncesi çekilen fotoğrafta Çin'in sanayi bölgelerinin üzeri kirlilik nedeniyle kapalı. Corona yüzünden üretimin durduğu dönemde ise deyim yerindeyse cam gibi.
Bilim insanları bir yandan virüsün yayılmasını tartışırken diğer yandan belirli dönemlerde doğanın, kendisiyle cahilce savaşa giren insanlıktan intikam aldığı yorumlarını yapıyor.
Son yüzyıla bakıldığında insanoğlu yakıyor, yıkıyor ve ekosistemdeki canlı türlerini birer birer yok ediyor. 2020'deki gelişmelere baktığımızda doğanın ders verme zamanının geldiğini görüyoruz.
Bu konuda sosyal medyada görüş açıklayan deprem uzmanı Prof. Dr. Cenk Yaltırak'ın şu sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum: 'Gezegenin popülasyon matematiği, 'insanlar aşırı tüketmeyin, kalabalık yapmayın, fazla sosyalleşmeyin, dünyayı gezmeyin ve ayağınızı denk alın' dedi. Markette makarna, un, hububat, kolonya, kolonyalı mendil kalmamış. Trafik, etrafta yürüyen insan azalmış, lokantalar boş. Mahallede az yanan evlerin ışıkları yanıyor. Co2, NO, CO, emisyonu, yakıt tüketimi azalmış. Dünya insanlığı terbiye ediyor. Kapitalizm haketti.'
Ve Kızılderili atasözü ile finali yapayım: 'Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak'

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.