Bayramda Türkiye uçtu; İstanbul olmasa Bursa ne yapacak?

Bayramda sosyal medya hesaplarını takip edenler görmüşlerdir;  İç turizm iki yıl süren pandeminin ardından deyip yerindeyse tatilin uzatılmamasına rağmen bu bayramda eski günlerine kavuştu.

Akdeniz ve Ege kıyıları, Kapadokya, Gaziantep, Mardin, Diyarbakırlı selfieler en popüler olanlarıydı. Yurt dışına gidenlerin sayısı, pandemi öncesine göre çok az görünüyor.  Bu döviz kurlarıyla gitmek biraz zor…

Düşünsenize bir Bulgaristan Levası bile 8 lirayı geçti. Çifte vatandaş olan soydaşlar bile gitmeye cesaret edemez hale geldi.

Bursa da bu bayramda iç turizm konusunda hareketliydi. Çoğu günübirlikçi olsa da tarihi mekanlar, restoranlar doldu taştı. Bayramda şehir içinde dolaşırken dikkat ettim Bursa dışından plakalar daha çoktu.

Bu arada, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 29 Nisan-4 Mayıs tarihlerini kapsayan dönemde 2 milyon 970 bin kişinin hava yolu ile seyahat ettiğini açıkladı ve “Hava yolunu halkın yolu yaptık. Hava yoluna yatırımlarımız hız kesmeden devam edecek” mesajını verdi.

Şimdi gelelim asıl meseleye;

Bursa için maalesef hava yolu halkın yolu olmadı olamadı…

Hava alanımız var ama sefer yok…

Sadece Trabzon, Muş ve Erzurum seferleri devam ediyor. Pandeminin başlamasıyla birlikte kaldırılan Diyarbakır ve Gaziantep seferleri, ilgili illerin milletvekilleriyle birlikte sivil toplum örgütlerinin Ankara’ya defalarca yaptığı çıkarmaya rağmen bir türlü konulmadı.  Sözler yerine getirilmedi.

Bursalılar hava yolu kullanmıyor mu? Elbette ki kullanıyor.

Bunu Burulaş’an Sabiha Gökçen ve İstanbul Havaalanına yaptığı seferlerdeki artış da gösteriyor. Geçen yıl pandemiye rağmen Burulaş, 6678 bin yolcu taşıdı. 2022 yılı hedefi ise bir milyon 100 bin yolcu. Burulaş bunun için otobüs filosunu sürekli yenileyerek konforlu hale getirmeye çalışıyor.  Bunun yanı sıra iki havaalanına sefer yapan başka otobüs firmaları da var. Özel araçlarla yapılanı ise hiç saymıyorum.  

Rakamların gösterdiği bu; İstanbul olmasa Bursa uçamayacak… Ne Anadolu kentlerine ne Balkanlara veya başka ülkelere…

Rakamların diğer bir göstergesi ise Bursa’nın yolcu potansiyeli var ve her geçen yıl artıyor.

SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN İKİ YOL VAR…

Anadolu kentlerinin yanı sıra tatil bölgelerine bile Bursa’dan sefer yok. Bursa’dan Antalya veya Kıbrıs gitmek isterseniz yine İstanbul’a gitmek zorundasınız.

Peki, bu iş nereye varacak?

Birincisi, Bursa’nın bu konuyu Ankara’ya çok iyi anlatmasına bağlı. Anlatırken de baskı oluşturması gerekiyor.

Yenişehir Havalimanını anlattığım her yazımda bıkmadan uslanmadan tekrar ediyorum. Bugün Bursa’ya bir havaalanı yapılmak istense bunun kaç yılımızı alacağını tahmin bile edemiyorum. Çünkü mevcut havalimanı tam tamına 200 milyon dolar civarında bir maliyetle gerçekleştirilmiş.

Mevcut hava limanı var, geriye kalan sefer düzenlenmesi ve buranın çeşitli yöntemlerle cazip hale getirilmesi. İki saat yolculukla İstanbul, bir saatte Sabiha Gökçen’e uçmak için giden Bursalı, yarım saatlik yolu tercih edecektir.

İkinci yol ise seçildiği günden beri bu konuya büyük önem veren ve emek harcayan AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin’in iki önerisi.

Birincisi, Bursa hızlı tren hattının yanından geçtiği Yenişehir Havalimanına banliyö seferi düzenlenmesi.

İkincisi de Bursa 40 yıl önce olduğu gibi kendi hava yolu şirketini kurup, Yenişehir’i merkez yapması. Dr. Esgin, aslında birkaç ay önce görüştüğümüzde bu konuyla ilgili ciddi hazırlık yapıldığını söylemişti. Ama ondan da henüz bir haber çıkmadı.

TURİZMCİ GÖZÜYLE GÜNEYDOĞU: YANLIŞ YAPIYORLAR…

 Bayram tatili için Güneydoğu’yu tercih edenlerden biri de TÜRSAB Genel Yönetiminde Bursa’yı Sayman üye olarak temsil eden Hasan Eker’di.

Gezisinin Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin bölümünü tamamlayan Eker ile Diyarbakır’ı dolaşırken görüştük. Geziden oldukça memnun. Bir turizm profesyoneli olarak geziyi değerlendiren Eker, pandeminin etkisinin azalmasıyla bu bölgeye ilginin arttığına vurgu yaparak, gezisi sırasında karşılaştığı sorunları değerlendirdi.

‘İlgi büyük ama henüz profesyonel değiller’ diye söze başlayan Eker, ‘Gaziantep’te Zeugma Müzesi önünde kuyruk oluşturacak kadar turist vardı. Ha keza Mardin Deyrülzafaran manastırına da ilgi büyüktü. Ancak, konaklama ve restoranlarla ilgili sorun var. Kalabalık gruplar gelince hizmet aksamaları yaşanıyor. 

Zengin sofra kültürünün olduğu kentlerde bu masalara yansımıyor. Bir işletmeciyi çağırıp sordum, ‘O gün için 2 bin kişiye hizmet ettiklerini söylediler. Ben de onlara 20 yıl öncesinin Bursa’sını anlattım. Araplar Bursa’ya akın akın geliyorlardı. Ama bir küstüler, 20 yıldan beri onları geri getirmeye çalışıyoruz. Siz de insanları küstürmeyin yoksa aynı duruma düşersiniz uyarısında bulundum’

Sözün özü turizm zor iş….