Hava Durumu

Bozbey’den yeni ulaşım manifestosu…

Yazının Giriş Tarihi: 28.05.2025 07:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.05.2025 07:54

Çok uzun yıllardan beri evim Gemlik’te çalıştığım işyerleri ise Bursa’daydı. İşyerleri İstanbul yolu ve Kent Meydanı civarında olduğu için trafik konusunda sıkıntım yoktu. Bazen gittiğim haber amaçlı toplantıların zamanları ise mesai başlangıcına veya çıkışına denk gelmediği için pek zorlanmazdım.

Bursa trafiğinin ne olduğunu gazetemizin yeni yerine taşınınca anladım. Acemler zorlu bir geçit, Orhaneli Kavşağı ise tam bir handikap. İş çıkışı ise 7 saniyede kırmızının yandığı sözüm ona akıllı kavşak çilesi. Bu trafiği gördükten sonra bu bölgede yapımı devam eden Carrefoursa’nın yeri ve hastane inşaatlarını aklıma gelince, ‘Bunlar daha iyi günlerimiz’ diye düşündüm.

Trafik ve ulaşım sorunu hızlı büyüyen ve göç baskısı altındaki tüm kentlerde var. Nüfus aritmetik, araç sayısı ise geometrik artıyor. Planlama büyüme hızına ulaşamadığı için sorunlar da katlanarak büyüyor. Bursa’nın ki ise daha çetrefilli bir sorun.

Dün ulaşım gündemli basın toplantısında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, ‘Bursa’yı planlayamadık ve her şeyi bir yere yığdık. Siz bir yere her şeyi yığarsanız orada sıkıntı çıkar. Planlama hataları Bursa’yı bu hale getirdi. Bunun için 1/100 binlik plan önemli diyoruz. Bu planda herkes içerde. Siyasilerde, muhtarlarsa, odalarsa, STK’larda içinde. Bizim değil, Bursalıların bir kent anayasası olacak” sözleri Bursa’nın içinde bulunduğu durumun özetini anlatıyordu.

Bozbey, her ay düzenli yaptığı diğer basın toplantılarında olduğu gibi ulaşım konusunu da ayrıntılarıyla anlattı. Yolların asfaltlamadan tretuvara, menfezlerden duvar yapımına kadar tüm konuları dile getirdi. Elbette ki şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından bakıldığı güzel ama her basın toplantısının 2 saat sürmesi açıkçası gazeteciler için zor. İlk 20 dakikadan sonra ilgi dağıtılıyor. Bozbey’in ekibinin bu toplantıları biraz daha kompakt hale getirmesi gerekiyor.

Asıl konumuza dönecek olursak;

Bursa yeniden ulaşım master planı yapacak. 2020 yılında Recep Altepe’nin büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yapılan Ulaşım Master Planı2018’de Alinur Aktaş’ın Başkanlığı döneminde güncellenmişti. Bozbey, basın toplantısında tamamen yenileneceğini açıkladı. Bozbey, ‘Yeni bir Bursa Ulaşım Ana Planı’nı (BUAP) oluşturuyoruz. 30 bin hanede bir anket yapılacak Eylül ayında yeni planlama sürecini başlatıyoruz. Bursa Ulaşım Planı entegre olarak Lojistik Ana Planı’nı ortaya çıkarmış olacağız” diye konuştu.

RAYLI SİSTEMDE YENİ BİR SAYFA AÇIYOR: ÇALI–DEMİRTAŞ HATTI

Bozbey’in toplantıda verdiği en önemli mesaj sıradan bir yatırım açıklamasından çok daha fazlasını içeriyor. Çünkü bu yeni hat, sadece Çalı’yı Demirtaş’a bağlamıyor. Aynı zamanda dağınık kent dokusunu birbiriyle konuşur hale getiriyor. Yaklaşık 22 kilometrelik bu hat, Yunuseli’ni, Küçük Sanayi’yi, Çalı’yı, Demirtaş’ı ve aradaki tüm yaşamları kapsıyor.

İşte bu yüzden bu proje bir ulaşım hattı değil; bir kent tahayyülü anlamı da taşıyor.

Buradaki temel sorun ise zaten ekonomik güçlükler ve kesintilerle boğuşan büyükşehirin finansmanı nereden bulacağı konusu. Kilometresi 40-50 milyon maliyete ulaşan böyle bir hat nasıl yapılacak?

Toplantıda öne çıkan belki yüzlerce başlık vardı. Yeni kavşaklar, asfalt projeleri, BUDO’nun yenilenen yüzü, gece seferleri, BURULAŞ filosunun gençleştirilmesi… Ama Bozbey’in konuşmasında bir vurgu vardı ki altını çizmeden geçmek mümkün değil:

“Yaklaşık 700 bin insan bu hattı kullanabilecek. Tamamen metro sistemiyle planlıyoruz.”

Bu sadece mevcut trafiği rahatlatmak değil, aynı zamanda kenti geleceğe taşımak gibi bir iddiayı da içeriyor. 3 etaplı planlama, 16 istasyon, tamamen entegre raylı sistem… Bozbey, ulaşımı yalnızca A noktasından B noktasına gitmek olarak değil, bir yaşam kolaylaştırma aracı olarak tarifliyor.

T1 ve T2 tramvay hatlarının Bursaray’a entegrasyonu, Üniversite-Görükle bağlantısının hızlandırılması gibi hamleler de aslında bu vizyonun parçaları. Çünkü sorun sadece trafiği azaltmak değil, insanları hayatın içine zamanında ulaştırmak.

Bozbey’in satır aralarında değindiği bir diğer önemli başlık da, şehircilik anlayışıydı: “Bursa’yı bir yerde yoğunlaştırmak yerine yaymak zorundayız.”

İşte Çalı–Demirtaş Hattı, tam da bu anlayışın bir sonucu. Ova, dağ, doğu, batı demeden kenti bir bütün halinde ele alan bir ulaşım stratejisi.

Şunu unutmamak gerekiyor: raylı sistem projeleri bir günde başlamaz, birkaç yıl içinde de tamamlanmaz. Planlama, etüt, kaynak, bürokrasi… Her biri ayrı bir sınav. Ama bu hattın, Başkan Bozbey’in Bursa’ya borç bildiği hizmetler listesinde ilk sıralarda yer aldığı belli.

Çünkü Bursa’nın metro meselesi, sadece trafik değil, kentleşme meselesidir. Bozbey, bu düğümü çözmek için ilk cesur adımı atıyor. Hattın geçeceği güzergâh, sadece kenti fiziksel olarak değil, sosyolojik olarak da dönüştürecek bir çizgi olacak.

Bugün “16 istasyon” diye geçiyoruz ama her bir durak, binlerce insanın yaşamına dokunacak. Bir istasyon, bir öğrencinin okula zamanında ulaşması demek. Diğeri, sabahın erken saatinde vardiyaya giden bir işçinin zamandan tasarruf etmesi demek. Bir başkası, yaşlı bir çiftin torununu görmeye daha rahat ulaşması demek.

Bozbey’in deyimiyle: “Her rakamın arkasında bir hayat var.”

VAKIFLAR, TARİHİ BİNA İÇİN KİRA İSTİYOR

Toplantının son bölümünde ise bizleri bir sürpriz bekliyordu. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yaşanan süreçlere ve belediyenin mülkiyetinden çıkarılan taşınmazlara dair bilgiler de paylaşan Başkan Bozbey, Tarihi Belediye Binası’yla ilgili tüm Bursa’yı ilgilendiren bir gelişmeyi aktardı.

Kamu hizmeti için belediye tarafından restore edilmiş, satın alınmış ya da yıllar önce belediyeye kazandırılmış birçok yapıya Vakıflar tarafından el konulduğunu açıklayan Bozbey, bunlardan en çarpıcı olanının tarihi büyükşehir binası olduğunu söyledi. Bozbey şöyle devam etti:

1880’lerde yapılan bina, 1928’de belediye adına tescillenmiştir. Vakıflar, bu bina için yıllık 1 milyon 440 bin TL kira istemektedir. Vakıflar Bölge Müdürü’nü arayarak konuştum. 350 bin lira olan kirayı 200 bine düşürdüklerini söyledi ve ‘3 gün içerisinde ödersiniz. Ödemezseniz gider oraya otururum. O binaya taşınırım' dedi. Böyle bir şeyi Bursalıların adına kabul etmem mümkün değil. O bina 3.3 milyon Bursalının binasıdır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün binası değildir. Mahfel de elimizden alınmıştır. Şehir Kütüphanesi için yıllık 120 bin lira kira istenmektedir. Mahkeme Hamamı, Tahsilat ve Eski Lojman, Hakkı Paşa Konağı, Hüsnü Züber Evi, İncirli Hamamı, Beyazıt Paşa Medresesi, Umur Bey Hamamı, Mudanya Tahir Ağa Hamamı, Hünkar Köşkü civarındaki arsa, Darphane Kültür Merkezi gibi birçok taşınmaz benzer gerekçelerle elimizden alınmıştır. Bu yapılarda vakfa ait herhangi bir mimari ya da tarihi eser bulunmamaktadır ve çoğu tamamen belediye yatırımıyla ihya edilmiştir. Bu taşınmazlar, halkın ortak değeridir. Bu yapılanları asla kabul etmiyoruz. Eserlerin, zeminindeki eski bir kayıt gerekçe gösterilerek elimizden alınması, hem adaletsiz bir uygulamadır hem de kamu hizmetine zarar vermektedir. Hukuki ve idari mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.