Hava Durumu

BTÜ’den liselilere üniversite yolculuğu

Yazının Giriş Tarihi: 19.09.2025 07:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.09.2025 08:00

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) denilince aklıma 2010 yılındaki kuruluş günleri geliyor.
Yeni atanan rektör, o günlerde dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Merinos’taki kongre merkezinde tahsis ettiği geçici odada görev yapıyor, öğrenciler benzin istasyonundan çay-kahve alıyordu.
BTÜ böyle bir iklimde adım attı yükseköğretime.

Ne var ki, imkânsızlıklarla kurulan bu devlet üniversitesi, aradan geçen 15 yılda çok farklı bir noktaya geldi. Bir dönem büyük zorluklarla boğuşsa da bugün teknik üniversiteler birliğine öncülük edecek saygınlığa ulaştı. Kontenjanları yüzde 100 doldu. YÖKAK’tan 5 yıllık tam akreditasyon alan güçlü bir eğitim kurumu haline dönüştü.


Kaderin cilvesi ise, kuruluşta önüne set çekilmeye çalışılan BTÜ’nün bugün, o günlerde imtiyazlarla desteklenen üniversitenin binalarında eğitim veriyor olması.

Bugün gelinen noktada BTÜ’nün öğrenci profiline dair ÖSYM verileri tabloyu netleştiriyor:
Bu yıl da ÖSYM’nin paylaştığı verilere göre, 1.416 kontenjanın tamamı doldu.
Üniversite’de 93 ülkeden gelen 1.631 öğrenci eğitim görüyor.
Toplam öğrenci sayısı 12.787; bunun 10.000’i lisans eğitimi görüyor.

BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın duyurduğu iki yeni proje, üniversitenin gençlerle doğrudan temas kurma iradesinin somut örnekleri.

100 Okul 100 Akademisyen” projesiyle BTÜ’den 100 akademisyen Bursa genelindeki 100 lisede öğrencilerle buluşacak; sınıflarda bilimsel sohbetler yapılacak, üniversite kültürü aktarılacak.

Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa” ise liseli gençlere doğrudan üniversite deneyimi yaşatıyor. 11. ve 12. sınıf öğrencileri, BTÜ’nün açacağı sistem üzerinden tıpkı tercih yapar gibi bölümler seçecek.

Her bölüm için 5 kişilik kontenjan ayrılacak ve not ortalamasına göre toplam 300 lise öğrencisi seçtikleri bölümlerde bir ay boyunca, haftada bir gün derslere katılacak.
Üstelik projeye katılacak liseliler, üniversite öğrencilerinin kampüsteki tüm imkânlarından da yararlanabilecek.

Projeye başvurular 22 Eylül- 12 Ekim tarihleri arasında BTÜ sistemi üzerinden yapılacak.
Gençler böylece hedefledikleri alanı, tercih yapmadan önce uygulamalı olarak görme fırsatı bulacak.

Rektör Çağlar, bu projelerin Türkiye’de ilk örneklerden olduğunu vurguluyor:
“Liseli gençlerimizin hayatlarını yönlendirme noktasında onlara rehberlik edecek adımlar atıyoruz.”

BTÜ’nün vizyonu, yalnız akademik değil toplumsal etkisiyle de ölçülüyor. Çağlar’ın ayrıca altını çizdiği hizmetlerden biri de Mimar Sinan ile Yıldırım Bayezıd yerleşkeleri arasına planlanan bağlantı yolu. Belediyelerle görüşmeler tamamlanmış, destek sağlanmış durumda. Bu tür altyapı adımları da üniversitenin büyüme hedeflerini destekleyecek.

BTÜ’nün bu atılımı, sınav kaygısı ve belirsizlik yaşayan lise öğrencileri için değerli bir fırsat. Ama daha önemlisi, gençlere gerçekçi bir tercih deneyimi vererek onların geleceğe daha emin adımlarla yürümelerini sağlıyor.

Kurulduğu günlerde merdiven altı koşullarda başlayan BTÜ, bugün 12.787 öğrencisi ve uluslararası öğrenci çeşitliliğiyle yoluna devam ediyor.

Yol uzun, ama atılan adımlar güçlü.

****

CAM TAVAN HÂLÂ KARŞIMIZDA

Kadının iş dünyasındaki yeri uzun yıllardır gündemde.

Fakat hâlâ kritik bir engel var: cam tavan.

Kadınlar eğitimde, girişimcilikte, hatta iş hayatına girişte önemli adımlar atıyor ama üst yönetim kademelerine geldiklerinde görünmez bir duvarla karşılaşıyorlar. İşte bu cam tavan, kadınların potansiyelini sınırlayan en büyük engel.

Tam da bu noktada 2016’da BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim Grup’un öncülüğünde, KalDer’in desteğiyle kurulan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu, bu yıl sekizincisini gerçekleştirdiği “Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi” ile meseleyi bir kez daha masaya yatırdı. Villa Verde ev sahipliğinde düzenlenen zirvenin başlığı da oldukça anlamlıydı: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Aynası: Veriler ve Hedefler.”

UN Global Compact Türkiye Başkan Yardımcısı Güliz Öztürk’ün sözleri salona damgasını vurdu:
Hâlâ kırılması gereken cam tavanlar, aşılması gereken kırık basamaklar var. Eşitlik bir kurumun tek başına başaracağı bir şey değil, kolektif bir yolculuk. Gücümüz, eşitliğimizden geliyor.

Bu mesaj aslında şirketlere net bir yol haritası sunuyor. Eşitlik artık yalnızca bir insan hakları meselesi değil; yatırımcıların, müşterilerin, genç yeteneklerin şirketlerden beklentisi. Yani cam tavanın kırılması, sadece kadınların değil, iş dünyasının geleceği için de zorunlu.

Oturumlarda şirketlerin hedef belirleme ve veri toplama süreçleri konuşulurken, %30 Kulübü Türkiye Başkanı Melsa Ararat, “Ölçemediğiniz şeyi değiştiremezsiniz” diyerek adalete erişimin önemine dikkat çekti.

Sonuç ortada: Kadının iş hayatında önünü açmak, cam tavanı kırmak sadece eşitlik için değil, daha güçlü bir ekonomi ve daha adil bir toplum için de şart. Bursa’dan yükselen bu ortak ses, umarız Türkiye’nin her köşesine yayılır.

Çünkü gerçek gücümüz, eşitliğimizden geliyor.

***

BÜYÜKŞEHİR VE NİLÜFER’DE YENİ İLETİŞİM YÜZLERİ

Bursa, gazetecilik geleneği güçlü bir kent. Bu geleneğin temsilcileri de iletişimi daha güçlü kılmak amacıyla yerel yönetimler tarafından tercih ediliyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’na Nilüfer Belediyesi’nden Hasiye Yiğitbay Aydın atandı. Aydın’ı Olay Televizyonu’nun parlak günlerinden tanıyorum; televizyon haberciliğinde gösterdiği titizlik ve disiplini önce Nilüfer Belediyesi’ne taşıdı. Buradan elde ettiği deneyimi de artık Bursa büyükşehir belediyesinde kullanacak.

Diğer tarafta, Nilüfer Belediyesi Basın Danışmanlığı görevine Elif Çetin Sezgin’in getirilmesi, Bursa basınının kalbinden yükselen bir başarı hikâyesinin devamı niteliğinde. Elif Çetin Sezgin’i, Bursa Haber Gazetesi’nde muhabir olarak başladığı günden beri mesleğine olan tutkusu ve başarılarıyla tanındı. Arkadaşımızın bu göreve getirilmesi hem Nilüfer Belediyesi’nin hem de Bursa’nın basın ilişkileri açısından büyük bir kazanç.

Gazetecilikten gelen iki arkadaşımızın belediyelerde kritik pozisyonlara gelmesi, aslında Bursa için de bir güven işareti. Çünkü doğru ve şeffaf iletişim, bir şehrin yönetim anlayışını ve halkla ilişkilerini doğrudan etkiler. Hasiye Yiğitbay Aydın ve Elif Çetin Sezgin, sadece kadrolarıyla değil, tecrübeleri ve mesleki birikimleriyle de Bursa’ya değer katacaklar.

Arkadaşlarımıza başarılar diliyorum; Bursa’nın iletişim geleceği onlar sayesinde daha parlak görünüyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.