Burkay, adaylık değil, projelerini açıkladı

Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Ekim'de başlayacak olan 364 oda ve borsanın seçimlerine son dakika ertelemesi gelmeseydi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, dün düzenlediği basın toplantısında belki de adaylık açıklaması yapacaktı.
Çünkü süreç, sivil toplum kuruluşları ve SİAD'ların destek ziyaretleriyle artık finale doğru ilerliyordu. Seçimler nisan ayına ertelenince İbrahim Burkay'ın BTSO Altıparmak hizmet binasındaki basınla buluşması icraatın içinden toplantısına dönüştü.
Doğrusunu söylemek gerekirse dört buçuk yıllık faaliyetler için çok ciddi bir hazırlık yapıldığı 62 sayfalık kapağında 'Ortak Aklın Gücüyle Büyüyen Bursa' yazan kitapçıktan da anlaşılıyordu. Sadece TÜİK verileri değil, birçok alanda farklı kurumlardan bilgiler alınarak hazırlanmıştı.
Burkay da dile getirdi gerçi, bu aslında gazetecilerin isteğiydi her toplantıda Bursa ile ilgili veriler sorulur ancak TÜİK'te yer almadığı için sağlıklı sonuçlar çıkarılamazdı.
Toplantıda konuşulan sunumun geniş bir rapor haline getirilen kitabı da önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunulacak.
Bursa'nın üretimi ve projeleriyle ilgili detayları haber sayfalarımızda bulabileceksiniz.
Burkay, aday olduğunda, seçimi Bursa'ya yayarak kazanmıştı. Projeler tüm Bursa ölçeğinde anlatılmış ve o zamanlar yazdığım gibi 'Obama'vari bir kampanya yürütülmüştü.
Burkay'ın adaylıkla ilgili sorulara net yanıt vermediği toplantıda, aslında hem hazırlanan kitapçık hem de 'Bursa Büyürse Türkiye Büyür'den 'Ortak Aklın Gücüyle Büyüyen Bursa'ya evrilen kapmanya süreci yeni dönemde de aday olacağının göstergesi.
Burkay'ın bunun en güçlü sinyalini veren anahtar mesajı ise 'Üreterek, büyüterek, 39 bin üyemizle BTSO çatısı altında geleceğin Bursa'sı Türkiye'si için omuz omuza heyecanla çalışmayı sürdüreceğiz. Bu heyecanı paylaşan herkesi geleceğin kenti Bursa'ya doğru birlikte yürümeye davet ediyoruz' cümlesi oldu.
Burkay'ın hazırlıklar seçim bildirgesi mi sorusuna ise '4,5 yıllık görev süremizde her gün seçim olacakmış gibi hazırlıklıydık' yanıtını verdi.
Burkay'a göre, önemli olan makam ve koltuk değil, Bursa'nın kendi hikayesini oluşturması için yürütülen anlayışın görevde olması. Hedefi de odanın tarihi devam ettiği sürece bu anlayışın hakim kılınması.
Çin atasözü olan 'Nereye gideceğini bilmeyen hiçbir yere gidemez' sözlerini hatırlatan Burkay, 2013 yılında göreve başlarken şikayetten icraya geçtiklerini ve Bursa'nın oyun planını hazırladıklarını söyledi. 16 olan büyük makro proje sayısının 38'e çıkması da bunun örneği.
Meclis üyeliği için gelen taleplerin hatırlatılması üzerine Burkay, 'Çalışmaya niyeti olan gelsin' sözüyle yeni dönemin de mesajını vermiş oldu.

BTSO üniversitesi TEKNOSAB'da olacak

Burkay'ın basın toplantısında en önemli ayrıntılardan biri de TEKNOSAB ve BTSO üniversitesi konuları oldu. Burkay, üniversitenin TEKNOSAB içinde yapılacağını ve Türkiye'nin sayılı üniversiteleri arasında yer alacağını belirterek, 25 milyar liralık yatırım öngörülen teknoloji organize sanayi bölgesinin hızla devam ettiğini söyledi. 'Temel ne zaman atılacak' sorusu üzerine de projenin hedeflenen hızda ilerlediğini ve yatırımcıların ilgisinin devam ettiğini kaydetti. Burkay, 'TEKNOSAB'da altyapı ile ilgili ihaleler yapıldı. İşler devam ediyor. Sadece o değil. Uludağ'daki sanatoryum da tören bekliyor' dedi.

Pay almak için proje lazım

Burkay'ın açıkladığı rakamlara bakınca aklıma hemen Bursa'nın Türkiye ekonomisine yaptığı katkıya rağmen hak ettiği kamu yatırımlarıyla ilgili 'Bursa üvey evlat mı' başlıklı yazım geldi. İhracat, üretim, gayri safi milli hasıla, ekonomiye katkı oranı Bursa'nın hep en üst sıralarda olduğunu hatırlatarak aynı soruyu Burkay'a da yönelttim. Bursa gibi kentlerin ülkenin topyekûn kalkınması ve gelişmesi için diğer illeri destekleme vurgusu yapan Burkay, devletten alınacak destek için proje üretilmesi gerektiğine dikkat çekti. Burkay, buna örnek olarak da 60 milyon liralık destek sağlanan GUHEM ve mükemmeliyet merkezleri projelerini gösterdi.
Yine de yanıtını 'Bursa'nın hak ettiği payı alması şart' cümlesiyle bitirdi.