Burkay, destek ve reform istedi, Nebati: Üretin yanınızdayız

İhracat ve enflasyon rakamlarının açıklandığı gün Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin iş dünyası ile buluşup ekonomi mesajı vermesi önemliydi.

Döviz ve faiz cephesinde Bakan Nebati’nin deyimiyle ‘sarmal kırılsa’ da enflasyon tarihi rekorları peş peşe kırmaya devam ediyor.

Nebati’nin konuşma yapacağı BTSO’nun Meclis dışındaki toplantılarını gerçekleştirdiği salon iğne atsan yere düşmez misali, iş insanlarının akınına uğramıştı.

Bakan Nebati, ev sahibi BTSO Başkanı İbrahim Burkay, eski bakanlar Hakan Çavuşoğlu ve Faruk Çelik, AK Parti milletvekilleri Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kamu bankalarının genel müdürleriyle birlikte salona girdi.

İlk konuşmayı da Burkay yaptı.

Her zaman olduğu gibi genel ve Bursa ile ilgili ekonomik analizle konuşmasına başlayan Burkay, önemli mesajlar verdi ve konuşmasında yer alan talepleri toplantıda sonra rapor olarak Bakan Nebati’ye iletileceğini açıkladı.

Bakanın enflasyonla ilgili değerlendirmeler ajanslar tarafından ön plana çıkarılacağı için yazıya Burkay’ın iş dünyasının isteklerini içeren konuşmasına öncelik vermek istiyorum.

Olağanüstü bir dönemden geçerken üretimin ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak adına devleti yanlarında görmenin çok değerli olduğu vurgusu yapan Burkay, pandemiden sonra Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşın, dünya ticaretini yeni bir türbülansın içine sürüklediğine dikkat çekti ve ilk kez duyduğum ‘emtia milliyetçiliği’ kavramını kullanarak, korumacılık ve artan jeopolitik gerilimin kritik madenlerin tedarikini riske attığını söyledi.

Tabii ülkenin ekonomik gündemini oluşturan enflasyon ile ilgili değerlendirme yapan Burkay’a göre,  başta enerji ve gıda fiyatları olmak üzere yüksek enflasyon tehdidini artıran ve cari açık riskini tetikleyen gelişmeler iş dünyasının hareket kabiliyetini sınırlandırıyor. Bu nedenle yaşanan gelişmelere ve belirsizliklerle dolu senaryolara karşı hazırlıklı olma gerekliliğimiz bir kez daha ortaya çıkıyor.   

Bu olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin akla gelen en avantajlı ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Burkay,  2021 yılında ortaya çıkan ekonomik göstergelerin de bu güçlü potansiyeli desteklediğini ifade etti. 

BURSA İŞ DÜNYASI NELER TALEP ETTİ?

Ekonominin dönüşümü ve yaşanan gelişmelerin yeni fırsatlara işaret ettiğine değinen Burkay’a göre,  Ancak bu güçlü potansiyeli üretimi ve ticareti destekleyecek proaktif politikalarla bütünleştirilemezse  bugün sahip avantajları kaybedebiliriz.  Büyümeyi kalkınma atağına çevirmek katma değerli üretim ve teknoloji yatırımlarıyla mümkün olabilir. Başka bir ifadeyle Türkiye, dünyaya sadece ucuz ihracat yapan bir ülke değil, katma değerli, kaliteli teknoloji ihracatı yapan bir ülke haline gelmeli.

Peki, neler yapılmalı?

Burkay’ın bu noktada dikkat çektiği konu, hükümetin döviz spekülasyonlarının olduğu dönemde kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı. Burkay’a göre, bu uygulama acil müdahale gereken bir dönem için doğru bir uygulamaydı. Ancak artan risklere karşı ekonomiye zaman kazandıran bu sistemin yerine öngörülebilir hedefler ve sürdürülebilir güçlü bir alt yapı adına yapısal reformlar bir an önce hayata geçirilmeli. 

Burkay, ‘kur korumalı mevduat hesapları Türk Lirası’nda istikrar desteği sağlıyor ancak şirketlerimizin sermayeleri ve gerçek kişilerin eriyen tasarruflarına da hızla çözüm üretmemiz gerekiyor’ dedi ve taleplerini şöyle sıraladı:

‘Uluslararası talebe bağlı olarak birçok sektörde yatırım ihtiyacı arttı. Buna karşın işletmelerimiz finansman ihtiyacına çözüm üretmekte de finansmana ulaşmakta da sorunlar yaşanıyor. Bu nedenle Merkez Bankası’nın reeskont kredilerinin genişletilmesi, 60 milyar TL olarak açıklanan Kredi Garanti Fonu desteklerinin daha yüksek bir rakamla güncellenmesi, Eximbank limitlerinin gözden geçirilmesi ve finansman destekleri için tanımlı limitlerin artması üretimi, istihdamı ve yatırımları hızlandıracaktır.  Bu noktada kamu bankalarımızın uygun şartlarda sunduğu kredi imkânlarının özel bankalarımız tarafından da sunulması reel sektörümüzün finansman arayışına çözüm oluşturacaktır. 

İş yapma kabiliyetinin önündeki en büyük engelin yüksek maliyetler ve yüksek finansman ihtiyacı ile artan enflasyon olduğuna dikkat çeken Burkay, yatırım ve üretim için mutlaka yeni finansal desteklerin devreye alınmasını ve firmalara işletme kredileri de sağlanmasını istedi. Buna örnek olarak da İspanya, Fransa ve Belçika örneklerini gösterdi.  

Burkay, ayrıca KDV’de kapsamlı bir sadeleştirme ve iyileştirme ile desteklenmesini, Bursa’ya bir ihtisas vergi dairesi daha açılmasını,  kamuya iş yapan müteahhitlere  tasfiye hakkı verilmesini istedi.

'ENFLASYON YOL SONUNDA MAKUL SEVİYEYE GELECEK'

Son yıllardaki en kapsayıcı konuşmalarından birini yapan Burkay’ın ardından kürsüye çıkan Bakan Nebati’nin temel vurgusu enflasyon ile ilgiliydi. Türkiye’nin faiz-kur sarmalından çıktığını, hedefin mart ayı itibarıyla 61,1 seviyesine çıkan enflasyonu kalıcı olarak düşürmek olduğunu bildiren Nebati, bunun için zamana ihtiyaç olduğunu ve süre olarak da yıl sonunu gösterdi. Nebati, ‘Atacağımız adımlar ile birlikte yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz’ mesajını verdi.

Burkay’ın konuşması sırasında not alan Bakan Nebati, taleplere de yanıt verdi. Kredi Garanti Fonu desteklerinin arttırılabileceğini, İhtisas Vergi dairesi konusunun inceleyeceklerini söyleyen Bakan Nebati, ‘Siz yeter ki üretin biz sizin yanınızdayız’ dedi.

Basına kapalı bölümde de, Bursa iş dünyası Burkay’ın konuşmasında geniş bir özetini yaptığı talepleri Bakana iletti. 2 saat süren görüşmede notlar alan Bakan Nebati, yanında bulunan bürokratlara da talimat verdi.