Türkiye’de her ne kadar bürokrasi denilince akla işlerin uzaması veya karşılaşılan sorunlar gelse de idari yapıların temel taşı bürokratlardır. Bunu parlamenter sistemde müsteşarların yetkinliğinde görmüştük. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ise bakanlar da atanmış bürokrasi sınıfını dahil oldu. Bu kamuyu daha hızlı karar verme ve çözüm üretmesini sağladı.
Belediyelerde ve özellikle büyükşehir belediyesi gibi yapılarda, genel sekreterlik bürokrasinin tepe noktasını oluşturur. Geçmiş dönemde Bursa’da başarılı başkanların arkasında, yetenekli ve sorun çözebilen genel sekreterler vardı. Tabii başarısız olanlar da…
Bilenen bir sözdür; ‘Bürokrat yapar, siyasetçi övünür’
Bursa Büyükşehir Belediyesi Sekreterliği görevine bir yıl önce atanan Doç. Dr. Ergül Halisçelik de Bursa’ya ve büyükşehir belediyesine özellikle kurumsal bir yapı kazandıracak önemli bir isim olarak dikkat çekiyor.
Doç. Dr. Ergül Halisçelik, bünyesinde, AS TV, Bursa Hakimiyet Gazetesi, Radyo S ve bursahakimiyet.com.tr’nin bulunduğu ACG Medya’yı ziyaret ederek genel müdür Sedat Kızılcıklı ve Genel Koordinatör Ercan Yenice’yi ziyaret etti.
Ziyaret sırasında sorularımızı da yanıtladı.
Halisçelik, bürokrasideki görevini Hazine Kontrolü olarak başladı ve buradaki görevlerinin yanı sıra akademik kariyerini de sürdürdü ve ekonomi doçenti oldu. 2019 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak göreve başlayan Halisçelik, 21 Mart seçimleri sonrası İzmir ve Bursa büyükşehir belediyesi genel sekreterliği teklifleri üzerine tercihi Bursa’dan yana kullandı. Bunda Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in samimi daveti ve ısrarı da etkili oldu.
Bürokrasi ve akademik kariyerinin yanı sıra gençliğinde lisanslı futbolcu da olan Halisçelik, üçüncü ligde top koşturdu ve gol kralı da oldu. Kendi deyimiyle futboldan da para kazandı.
Halisçelik’in özellikle idari ve mali konulardaki pozitif etkisinin yansımalarını Bozbey’in son basın toplantısında dikkat çektiği idari ve mali tablolarda gördük.
Büyükşehir belediyesi bütçesinde, döviz borçlanmasından dolayı BUSKİ dışında, kesintilere rağmen bir yılda önemli mesafeler kaydedildi.
Bozbey’in ‘Çemişgezek Belediyesi’ne benzettiği idari yapılanma da yine Halisçelik sayesinde rayına oturdu.
Halisçelik’in verdiği bilgiye göre, göreve başladığında büyükşehir belediyesinin konsolide borcu 32 milyardı. Bunun yaklaşık 15 milyar liralık bölümü büyükşehirin, 11,3 milyarı BUSKİ’nin 4,5 milyarı da bağlı şirketlere aitti. Şu an şirketlerin borcunda 1 milyarlık azalma var. Büyükşehirin borcu 9,5 milyara indirildi. Fakat BUSKİ’nin borcunun artma sebebi de yüzde 75’inin dövize endeksli olması ve yeni tahakkuklar. Döviz kurunun bir liralık artması durumunda hiç yeni borç olmasa dahi BUSKİ’nin borcu 350 milyon lira artıyor.
Daha önce hakkında duyduğumuz övgü dolu sözlerin yanı sıra bir saate yakın sohbetimizden çıkardığım sonuç; Halisçelik, Bozbey için büyük bir şans, Bursa için ise bir kazanım.
DİRENÇLİ ŞEHİR BURSA PROJESİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜM
Konuştuklarımıza gelince;
Kapıdaki tehlike ve bunun çözümü olan dirençli Bursa için neler yapıldığını sormamız üzerine Halisçelik uzun uzun geçen dönemde Japon Kalkınma Ajansı (JICA) desteğiyle yürütülen projeyi anlattı.
Proje, 42 aylık proje Mart 2023’te başladı ve Ağustos 2026’ta sona erecek. Projenin temelde 3 bileşeni var. Halisçelik’in verdiği bilgiye göre, Bursa modelinde şu yapılmaya çalışılıyor. Deprem risk değerlendirmesi, yani binaların risk analizleri, yollar, köprüler, enerji tesisleri ve BUSKİ’nin altyapısı. Bu çalışma tamamlandı. Yakın zamanda bir lansman yapıldı ve Bursa ile ilgili bir ‘Deprem Risk Haritası’ sunuldu. Örneğin 17 ilçede toplamda 628 bin bina incelendi. Bu binalarla ilgili yapılan risk derlemesinde hangi binaların ayakta kalacağı ve hangilerinin riskli olduğunu tespit edildi. Toplam 628 binanın yaklaşık 125 binin 7 şiddetli depremde riskli olduğunu tespit edildi.
İkinci aşama şehrin deprem risk kentsel dirençlilik planı hazırlanması. Üçüncü çıktısıysa çok daha önemli; planla, merkezi yönetimin yaptığı İRAP, TAMP, çalışmaları devam eden çevre düzeni planı, ulaşım ana planı ve diğer planlar arasında entegrasyon sağlanması. Bir planın çıktısı bir planın girdisi olacak. 2026 Ağustos’ta son çıktıyla birlikte Türkiye’ye örnek bir model oluşturulacak.
Ardından da riskli binaların dönüştürülmesi gelecek.
Yıllardan beri akademik odalar, uzmanlar ve bizler bütüncül plan ihtiyacını dile getiriyoruz. Umarım zamana yayılsa da Dirençli Bursa’nın yol haritası bu çalışma ile ortaya çıkmış olacak.
Mudanya metrobüsü bu yılın planlamasında…
Halisçelik’e göreve başlamadan önce hayalindeki Bursa ve karşılaştığı Bursa arasındaki farkı da sorduk.
Şehirlerin temel sorunlarının birbirine benzediği vurgusuyla yanıt veren Halisçelik, şunları söyledi:
‘Şehirlerin temel sorunları birbirine benzer. Kaynak üretimi, beşeri sermayenin yönetimi, fiziki ve mali kaynak yönetimi birbirinden farklı değil. Bir de bizi bağlayan mevzuat var. Tabii şehirlerin öncelikleri farklı olabilir. O sorunlar çerçevesinde önceliklerde farklı. Ancak Adana’da en önemli sorun ulaşımdı, burada da tüm anketlerde en önce çıkan sorun ulaşım. Yapılan anketlerde planlama da öne çıktı. Bu anlamda 2024 yılı biraz planlama yılı oldu. 1/100 binlik çevre düzeni planı, ulaşım ana planı gibi iyi bir planlama yaptıktan sonra ki planlama dediğimiz şeyde sadece bir yıllık bir planlama değil; trafik, nüfus, sanayi, eğitim ve sağlık tesislerinin nerede olacağı, deprem riskine de bağlı olarak bizim düşünmemiz ve bunun tüm şehir tarafından sahiplenmesi lazım. Bu anlamda 30’un üzerinde akademisyen danışma kurulu oluşturduk. Bursa’nın sahiplendiği bir plan yapılıyor. Biz bunu sağlamaya çalışıyoruz. Bunun sürdürülebilir olması gerek’
Bozbey’in hafta başında yaptığı yıllık değerlendirme toplantısı 2 saat 20 dakika sürmüş, gelecek yılı hedefleri konusuna yer verememişti.
Merak edilen ulaşım yatırımı konusunu da Halisçelik’e sorduk. Mudanya metrobüsünün bu yılki planlama içinde olduğunu belirterek, Görükle hattının ise bakanlığın projesi olduğunu ancak buna rağmen bittikten sonra maliyetinin büyükşehir tarafından karşılanacağını söyledi.
Halisçelik, ‘Şu anda Çınarcık Barajı’nda da DSİ’nin yapması ve hiçbir maliyetinin de belediyeye yüklenmemesi gereken bir projeydi ama belediyeye yüklenmiş. Stadyumda da benzer şey. Birçok yerde stadyumları merkezi hükümet yaptı. Onu yapmak demek asıl Bursa’nın öncü olduğu bir projeyi yapmamak demek çünkü kısıtlı bir bütçeniz var, bütçeyi de bir tercihle kullanmanız lazım’ diye konuştu.