Bursa’dan bir Kemal Demirel geçti…

Bayrama girerken eşi Nimet Demirel’in yoğun bakımda olan eşi Kemal Demirel için dua bekleyen mesajını sosyal medyadan okurken, içimden inşallah bu kez de atlatır diye dua etmiştim. Çünkü yıllardan beri bu hastalıkla mücadele ediyor ve her seferinde galip gelmeyi başarıyordu. 

Olmadı… 

Acı haberi bayramda almak daha kötü oldu. 

22 ve 23’üncü dönem CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in siyaset yaşamı ile Bursa’daki gazetecilik günlerimin 30 yılı boyunca yollarımız sürekli kesişti. 

1973 yılında CHP Gençlik Kollarına kaydını yaptırarak başladığı siyaset hayatı boyunca gençlik kolları, ilçe ve il başkanlığının ardından milletvekili olan Demirel’in son 27 yıldaki en büyük sevdası Bursa’ya demiryolunun gelmesiydi.  Bu yüzden ‘Çuf Çuf Kemal’ lakabı bile takılan Demirel, binlerce kilometre yol yürüdü, kampanyalarda hep ön saflarda oldu. 

Ölüm döşeğinde bile aklında hep aynı soru vardı; 2012 yılında temeli atıldığında büyük sevinç yaşadığı hızlı tren hattının ne zaman biteceğiydi. CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve milletvekillerinin 1 Nisan’daki yürüyüşüne de hasta yatağından kalkarak geldi. 

Son demecini de burada yaparak, bundan sonra tren konusunun takibini Karaca’ya bıraktığını açıkladı. 

Aslında Demirel’in çabaları sayesinde Bursa’da tren konusu bu kadar hassas hale geldi. 

Onun bu çabasının unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması için hasta olduğu günlerde bir öneri gelmişti. Yaşamını yitirince bu daha da anlam kazandı. 

Demirel’in adı Emek-Şehir Hastanesi arasında inşaatı devam eden raylı sistemin bir durağı hızlı tren garı olacak. Balat’taki bu istasyona Demirel’in adı verilerek mücadelesi anlamlı kılınmalı. Demirel, bunu hak ediyor. 

CHP’lilere önceki gün bayramlaşma törenine katılan İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu da destek verdi. 

Dün Nilüfer Belediyesi ve OSB Camii’nde geniş katılımlı törende de aynı konu gündeme geldi ve sözleşmiş gibi herkes aynı görüşteydi. 

Bu arada törende en duygulu konuşmalardan birini kardeşi Emine Örnek yaptı. Yazıyı onunla bitireyim:

Siyasette hep centilmendi. Hayata hep umutla baktı, ilk şiir kitabı da ‘umut’tu, hep güldü ve gülümsetti. İkinci kitabı da ‘Gülümse’ydi.  Üçüncü kitabı da ‘nefes’ olacaktı ama nefesi yetmedi…

Güle güle sayın vekilim… Mekânının cennet olsun…

POTANIN TİMSAHLARI, BURSA’NIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ

Bayramda yüzümüzü güldüren haberler de vardı. Bursaspor, futbol takımı ligde kalmak için ecel terleri dökerken potanın timsahları önceki gece bir kez daha göğsümüzü kabartan bir başarıya imza attı:  Frutti Extra Bursaspor, 7Days Eurocup yarı finalinde Morabanc Andorra’yı mağlup ederek finale yükseldi.

Yeni bir kadro ve Kızılyıldız ekolünden gelen Dusan Alimpijeviç gibi hırslı bir koçla sezona başlayan potanın timsahları mart ayında hem ligde hem Avrupa arenasında patlama yaptı. Bu başarının ardında sporcular kadar

Başkan Sezer Sezgin, Genel Menajer Nedim Yücel ve Levent Ömer Kızıl kardeşlerin katkısı büyük. 

Takımın TOP 16’ya kalmasıyla artan umutlar Partizan Belgrad’ı kendi evinde 22 bin seyircisinin önünde yenilmesiyle en üst seviyeye ulaştı. Kolay iş değil;   Dokuz EuroLeague şampiyonluğu bulunan Obradoviç’in takımını yenmek. 

Sıradaki gelsin denilerek, Cedevita Olimpija karşılaşmasına çıkıldı. Bu maçın son saniyeleri nefes kesti.  Aslında bu maç final biletiydi. Bu bilet Morabanc Andorra karşısında 85-68’lik galibiyetle resmiyet kazandı.

Pota’nın Timsahları 11 Mayıs’ta oynanacak şampiyonluk maçına çıkmaya hak kazandı.

Bu maçın görüntülerini izlerken Bursaspor sevdalısı bir grup gencin sevincini görmek de ekran başında maçı izleyen bizleri de duygulandırdı. İngiltere’den bu maç için İspanya’ya giden eski dost Uygar Turantekin’in sevinci ise görülmeye değerdi. 

Bursa aslında basketbolla ilgili finallere alışkın bir kent. Tofaş, yıllar önce Koraç kupasında final oynamış, ancak kaybetmişti. 

Final maçının dışarıda olması belki bize şans getirecek. Yüzümüzü güldürdüğün için teşekkürler Frutti Extra Bursaspor.

MÜSİLAJ VE YAREN’DEN DE GÜZEL HABERLER VAR

Güzel bir haber de Bandırma’dan geldi. Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, sosyal medya hesabından yaptığı dalışta çektiği görüntüleri paylaştı. 

Prof. Dr. Sarı, fotoğraflara eklediği notta, ‘Dipte müsilaj çamuru azalınca bir yıl sonra süngerler canlanmaya başladı. Deniz kestaneleri kıyılarda hızla çoğaldı.Müsilajın ekosistemi değiştirici etkilerini çıplak gözle görüyoruz.Yeni bir müsilaj oluşumu ortaya çıkarsa tüm canlılığı yeniden kaybedeceğiz.Dikkat!’ uyarısında bulundu. 

Hatırlanacağı gibi geçen yıl yüzeydeki müsilaj dibe çökünce oluşan tabaka deniz canlılarının ölümüne neden olmuştu. Marmara, geçen sürede kendini onarmayı başardı. Şimdi sıra bizde; kirliliği azaltırsak Marmara yeniden hayat bulacağının işaretini verdi. Geç kalmadan arıtmaların devreye girmesi lazım.

İkinci güzel haber ise 11 yıllık dostluklarını dünyanın öğrendiği Adem Amca ve Yaren Leylek ile ilgili. 

Geçen yıl Yaren Leylek’in dünyaya gelen yavrularından Beşnumara’ya verici, kardeşi Umut’a ise mavi halka takılmıştı. Beşnumara halen Çad civarından sinyal gönderirken, Umut, İnegöl yakınlarında bir doğa fotoğrafçısı tarafından görüntülendi. 

Bu habere en çok sevinen ise Yaren’in yavrularını ilk günden beri takip eden Doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş oldu. Umut’un gelmesi Tüydeş için de sürpriz bir gelişme çünkü yavru leylekler, göçten hemen sonra doğdukları topraklara gelmiyor.  Hoş geldin Umut, umarız Beşnumara’yı da yakında görürüz…