Bursa, Gaziantep gibi lezzet durağı olur mu?

Geçtiğimiz günlerde konuk olduğumuz Bursa Borsası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı anlatmıştı.
Oğlu ve arkadaşları Gaziantep'teki bir restoranın yemekleri için Bursa'dan Gaziantep'e gitmişler. Matlı, buna bir anlam vermese de Gaziantep, damak zevki sahiplerinin lezzet yolculuğunun bir numaralı adresi olmayı başardı. Yemek kültürü artık turizmi tetikleyen en önemli faktörler arasında yer almaya başladı.

Aslında Bursa, damak zevki ve yemek kültürü açısından Gaziantep'ten daha eski ve köklü bir geçmişe sahip olmasına rağmen algı yaratmada Bursa Kebabı'ndan öteye geçmeyi başaramadı.
Tarihi İpek Yolu güzergâhında ye ralan Bursa'nın yemek kültürü konusundaki geçmişi Osmanlı ile de sınırlı değil. Geçtiğimiz yıllarda İznik'te yapılan arkeolojik araştırmalarda, 117-138 yıllarında Roma imparatoru olan Hadrianus'un İznik'e geldiğinde karadut şurubu ile hazırlanmış güveçte yayın balığı yediği ortaya çıkmıştı. Hadrianus'un yemeği beğenmesi üzerine daha sonra İznik'ten avlanan yayınların Roma'ya gönderildiği bulgulardan anlaşılmıştı.
Osmanlı döneminde ise buradaki Bizans'ın etkileriyle yemek kültürüne, balık, ot ve sebzelerin katılmasıyla bir sentez oluştu.
Evliya Çelebi'nin 17'nci yüzyılda kaleme aldığı Seyahatname'si de bu dönem hakkında önemli ipuçları veriyor. 'Başka yerde benzeri yoktur' dediği beyaz çakıl ekmeği, kırk çeşit armudu, çeşit çeşit sulu kirazları, şerbetleri, hoşaf ve bozası ile yemek kültürünün izleri bugün bile devam ediyor. Buradaki önemli nokta cilalı imaj devri dediğimiz günümüzde, bu değerlerin sunumu ve pazarlanması. Bursa, geç de olsa bunun farkına vardı. Geçen yıl Turizm Platformu'nun Bursa menüleri oluşturması ilk adımlardan biriydi. Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş açıklamıştı. 2020 yılının sonbaharında, Bursa, Gaziantep'in de desteğini alarak gastronomi festivali yapmayı planlıyor.
Çabalar elbette ki sonuç verecek. Belki önümüzdeki yıllarda İstanbul'a yakınlığı avantaj olan Bursa, lezzet durağı olmayı başarır. Buradaki diğer bir ayrıntı ise kent buna hazır mı? Dikkat ettiniz mi bilmiyorum. Hafta sonları ve uzun tatil dönemlerinde Bursa kebabı sunan restoranların önünde uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Bursa'da maalesef turiste yönelik mekan ve restoran sayısı yetersiz...

CENNET SOFRASI BURSA...

Kamu kurumlarında uzun yıllar yöneticilik yapmak büyük başarı. Çünkü sadece iktidar değil, bakan ve genel müdürlük değişiklikleri bile taşra kadrolarına kadar yansıyor.
Bursa'nın 'Gedikli' kültür müdürü Ahmet Gedik, 40 yıllık memuriyet yaşamının 23 yılında bu başarıyı gösterdi. Görevden alınma ve tayinleri ise mahkeme kararıyla durdurmayı başaran Ahmet Gedik, 29 Aralık günü emekli olacak.
Gedik, emekliye ayrılırken Bursa'ya da önemli bir eser kazandırdı. Halkbilimci-Folklor Araştırmacısı Zedal Kondakçı ile birlikte Osmanlı'dan Cumhuriyete Bursa Mutfağı- Cennet Sofrası kitabını yayınlayan Ahmet Gedik, Sönmez Medya ziyaretinde, 20 yıldan beri hazırlıklarını yaptığı kitabı bize de armağan etti.

340 sayfalık kitapta Osmanlı'dan günümüze kadar uzanan yemek kültürü anlatılıyor. Kitapta tariflerin yanı sıra yemeklerin öyküleri de yer alıyor. Osmanlı sarayının damak çatlatan lezzeti Kestaneli Gerdan tatlısından, merhum Celal Bayar'ın en sevdiği ot köftesine kadar, 300'e yakın yemeğin tarifinin bulunduğu kitap, bu konuda çalışma yapacak meraklıları için bulunmaz bir kaynak olacak.

TARİFİ YAP, PİŞİR, KAZAN

Yemek kültürü ile başladık onun günümüze uygun bir inovasyon çalışmasıyla devam edelim. Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Özhan Marketler Zinciri Genel Müdürü İbrahim Özhan, yemek tarifi ve pazarlamasını aynı portal üzerinde birleştiren bir uygulama hazırladı.
Halen beta sürümü aplikasyonu App Store ve Play Store'da bulunan bitarif adlı uygulama tam anlamıyla faaliyete geçtiğinde, kullanıcılar, yaptıkları yemeğin tarifini yapabilecekleri gibi bu ürünleri portal üzerinden satışa sunacaklar.
Bu uygulama özellikle ev hanımlarının çalışma yaşamına katılmasına katkı sağlayacak.