Hava Durumu

Bursa için siyasi irade ne zaman devreye girecek?

Yazının Giriş Tarihi: 24.09.2024 08:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.09.2024 08:12

Bu kez biraz uzun süren yıllık izin sonrası yeniden merhaba…

Zaman çok hızlı akarken, ekonomi, siyaset ve kültürel olaylar da devam ediyor. Çok merak ettiğim iki konuyu il dışında bulunduğum için izleyemedim. Bunlardan birincisi Bursa Gastronomi Festivali, ikincisi de aslında Bursa’nın geleceği açısından önemli mesajların verildiği Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun Bursa gezisiydi.

Uraloğlu’nun İznik çevre yolu açılış töreni ve hızlı tren hattı şantiyesi incelemelerinde verdiği mesajları geçtiğimiz günlerde, başta konuyu yakından takip eden başta Olay Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yılmaz olmak üzere çok sayıda gazeteci arkadaşımız gündeme taşıyarak değerlendirdi.

Bu açıklamalarla ilgili notlar halinde bilgi verdikten sonra asıl sorunun nereden kaynaklandığı yazmak istiyorum.

Bakan Uraloğlu’nun yaptığı açıklamaya göre, Bursa, hızlı tren hattının 106 kilometrelik bölümü ve Emek-Şehir Hastanesi hafif raylı sistemi 2025 yılının sonunda tamamlanacak. Kuzey Çevre Yolu’nun projesi ise 2025 yılı sonunda yapılacak ondan sonra yapım tekniğiyle ilgili karar verilecek. Bitiş tarihi için ise bir öngörü yok.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in hayal proje olarak adlandırdığı Görükle hattıyla ilgili de bilgi veren Bakan Uraloğlu, beş buçuk kilometrelik hattın yapımını bakanlık olarak üzerlerine aldıklarını teyit etti, ardından topu yine Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne attı:

‘Ancak buradaki proje çalışmaları halen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı üzerinden yürütülüyor. Projeyi ne zaman bitirirseler biz de o projeyi onaylarız ondan sonra da bunun yapımını beraberce planlarız. Zaten biz bunun üzerimize aldık, yani hayal denen proje esasında ete kemiğe bürünmeye başlamış ve projeleri de Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış olan nasıl hayalse o hayali ben Bursalı hemşerilerimizin takdirine bırakıyorum

Uraloğlu açıklamalarında yine bakanlık ile Bursa Büyükşehir Belediyesi arasında polemik konusu olan metro araçları konusuna da yanıt verdi. Bakan, “Mutabık kaldığımız iş birliği, verdiğimiz söz aynen geçerlidir. Herkes sözünü tutsun. Yine burada devam eden işlerimizden bir tanesi de gündem olan 68 adet metro aracının alınması. Bu konuyla ilgili bizim Bakanlığımızın herhangi bir sorumluluğu yoktur. Bursa Büyükşehir Belediyesinin 2022 yılı yatırım programına alınmış ve önceki yönetim tarafından kredinin bağlanması noktasında son aşamaya gelindiğini biliyoruz. Buyursunlar oradan devam etsinler. Bu konuda başkasına herhangi bir top atmaya ya da sorumluluk atmaya gerek yok’ diye konuştu.

Emek Şehir Hastanesi Hattı için düşünülmüş 44 adet metro aracının alınmasının Bakanlık sorumluluğunda olduğunu ifade eden Uraloğlu, bu metro araçlarının ilerleyen süreçte bütün sistemde kullanılacağını söyledi. Bakan Uraloğlu, “Emek Şehir Hastanesi metro hattı ya da hafif raylı sistemi bittiği zaman biz ilk etapta metro 20 aracın işletmeye alınmasıyla ilgili sürecimizi başlattık. Bittiğinde 20 tanesini alacağız devamında da Bursa'nın ihtiyacı olduğu müddetçe devamını da tamamlayacağız. Bu da bizim sorumluluğumuzdadır’ mesajını verdi.

Bakanın açıklamalarını acaba kaçırdım mı diye birkaç kez okudum ama tıpkı hızlı tren gibi yılan hikayesine dönen Dağ Yolu ile ilgili yeni bir gelişme göremedim.

ANKARA’DA EN GÜÇLÜ OLDUĞUMUZ DÖNEMLERDEN BİRİ AMA BURSA’YA YANSIMASI ZAYIF

Bu bilgilendirmenin ardından şimdi işin biraz yorum tarafına geçeyim ve bir anıyla başlayayım…

2004 veya 2005 yılıydı sanırım. Bursa çevre yolu tıpkı bugün diğer ulaşım yatırımları gibi bir türlü tamamlanamıyor, sürekli tasarruf tedbirlerine takılıyordu. O dönem Bursa Milletvekili Faruk Çelik AK Parti Grup Başkanvekiliydi. Dolayısıyla Bursa yatırımlarının Ankara’daki bir numaralı takipçisi olarak çalışıyordu. Yolla ilgili bir türlü ödenek çıkmayınca Faruk Çelik’i göreve çağıran bir manşetle çıkmıştık.

Bu manşetin ardından Çelik, dönemin Başbakan Yardımcısı ve para musluğunu o dönem elinde tutan Abdüllatif Şener’in kapısını defalarca çalarak, hatta Bursa’ya getirerek ödenek konusunu halletmişti.

Daha sonraki yıllarda Bursa’nın Ankara siyasetindeki etkisiyle birçok yatırımın önü açıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçtikten sonra da Bursa vekillerinin tam kadro bakanlıklar üzerinde pres uygulaması Cumhurbaşkanı Erdoğan ile her görüşmede konunun sık sık gündeme getirilmesi sonucu duran hızlı tren hattı yeniden ihale edilebilmişti.

Bakan Uraloğlu’nun açıklamalarını okuduğumuzda tam da siyasi iradenin devreye girmesi gerektiğini görüyoruz. Dağ yolu, Emek-Şehir Hastanesi, Bursaray’ın Görükle’ye uzatılması ve Kuzey Çevre Yolu projeleri böylesine bir müdahale bekliyor.

İktidar partisinin Genel Başkanvekili ve geçen dönem bakanlık yapan bir isim mecliste Bursa’yı temsil ediyor. Belki de siyaseten Ankara’da en güçlü dönemdeyiz ama Bursa’ya yansıması maalesef zayıf kalıyor.

Siyasetle ilgili bir konuyu da vurgulamadan geçmek istemiyorum;

AK Parti’nin Bursa’da yerel seçimleri kaybetmesiyle ilgili çok sayıda analiz ve değerlendirmeler yapıldı. Öne çıkan sonuç, genel ekonomik gidişatın seçmen tercihlerini etkilediği önündeydi. Ancak, Bursa’da başta hızlı tren ve Bursaray olmak üzere kamu yatırımların gecikmesi veya hiç başlanamaması da yerelde seçmen tercihlerinde hiç azımsanamayacak etkiye sahipti.

Gaziantep, Konya veya Kayseri’de genel ekonomik sıkıntı seçmen tercihlerini neden bu kadar güçlü değiştirmemişti de Bursa’da neden etkili olmuştu sorusunu akla getiriyor.

BURSALI SANATÇILAR ANKARA’YI SALLADI

Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası, yeni öğrencilerin üniversiteye başlamalarını yerleşkedeki Beytepe Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen konserle kutladı. Şef Prof. Burak Tüzün yönetimindeki sezonun ilk konserinde Türkiye'nin ilk "elektro çello" ikilisi, "B&B Duo" ismiyle bilinen Bursalı Burç Balcı ve Murat Başman'a Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası eşlik etti.

Klasik Batı ve Türk müziği, rock ve pop müziği harmanlayan ikili, senfonik düzenlemelerinin büyük çoğunluğunu besteciler Utar Artun ve Mustafa Kemal Saydam'ın yaptığı eserleri seslendirdi.

Konserde Michael Jackson'ın "Smooth Criminal" ile Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yoldayım" eserinin birleştirildiği düzenleme ile Sting'in "Fragile", Walter Murphy'nin "A Fifth of Beethoven", Sultan Abdülaziz'in "İki Yakanın Valsi", Astor Piazzolla'nın "Libertango", Mor ve Ötesi'nin "Cambaz" eserleri müzikseverlere sunuldu.

7 bin kişinin izlediği konserle Bursalı iki sanatçı deyim yerindeyse Ankara’yı salladı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.