Bursa nasıl endüstriyel tarımın başkenti olur?

Koronavirüs salgını ülkelerin sağlık altyapısı kadar tarım ve gıda üretiminin de ne kadar stratejik önem taşıdığını bir kez daha gösterdi.

Dünyadaki gıda ticaretine baktığımızda; bir buçuk trilyon dolarlık pazardan Türkiye'nin aldığı pay sadece ve sadece yüzde 1,2 oranında. Son 6 aylık ihracatımıza baktığımızda ise sıralama Irak, Almanya ve İtalya şeklinde.
İhraç ettiğimiz ürünler ise fındığı bir yana bırakırsak ithal ettiğimiz buğdaydan elde edilen makarna ve un. İhracatımızın kilogram başı değeri ise 1,03 dolar. Bu bir buçuk dolar olan Türkiye ve 4 dolar olan Bursa ihracatının altında bir rakam. İşin aslı gıda ihracatında ana gövdeyi fason üretim oluşturuyor.

Son 6 aylık verilere göre, gıda ihracatımız pandemiye rağmen yüzde 10 artsa da hala fasoncu bir ülkeyiz.
Bursa'ya baktığımızda, tekstil ve otomotiv kadar ön plana çıkmasa da tarım kimliğimiz Türkiye'ye öncülük edecek özellikler taşıyor. Çünkü bu potansiyele fazlasıyla sahip.

11 bin kilometre karelik Bursa'da sanayinin kapladığı alan binde 8. Bu alanda yapılan üretimin ekonomiye katkısı ise yüzde 47. Ormanları da kattığınızda Bursa'daki tarım alanı yüzölçümünün yüzde 50'sine ulaşıyor. Bu alanları verimli kullanamadığımız ve katma değerli ürün yetiştiremediğimiz için tarımın ekonomiye katkısı ise sadece yüzde 6 civarında.
Buna rağmen Bursa, Türkiye geneline göre katma değerli tarım ürünlerinde birinci sırada. Bir nevi başkent.
Siyah incir, kiraz ve son yıllarda artan ahududu ve yaban mersini bir yana dondurulmuş gıdanın yüzde 40-50'si dünyanın en kalitelisi olarak nitelendirilen domates salçasının yüzde 60'ı Bursa'da üretiliyor. Meyve suyu ve konserve fabrikaları da dünya çapında üne kavuşmuş firmalar.

Bu bilgileri veren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi programında, Bursa'nın gelecek vizyonu ile ilgili önemli tespitlerde bulundu.

Bursa'daki tarımsal üretim ve gıda sektörünü 40 yıl önce karoserci ve tornacılara benzeten Bayizit, şöyle devam etti:

'Otomobil fabrikaları Bursa'ya gelince metre ile çalışan küçük işletmeler milimetreye döndü. Ustaların yerini mühendisler aldı. Gelen talep ve projeye göre onlar da gelişip büyüdü. Önemli olan belirsizlik olmadan projeli üretim. Tarımda da planlı üretim gerçekleştiğinde tıpkı otomotivde olduğu gibi gelişme yaşanacak. Büyük oyuncuların sektöre girmesi gerekiyor'

BARDAKTA MISIR; İTHAL EDERKEN İHRACATÇI OLDUK

Bayizit, katma değerli tarımsal üretim ve çiftçinin buna uyum sağlamasını kendi yaşadığı bir örnekle anlattı. İçinde ders ve geleceğe yönelik örneği aynen aktarayım.
Yıl 2011. Bardakta satılan tatlı mısır bir anda Türkiye'de en çok satılan ürünlerden biri haline geldi. Yıllarda Türkiye'deki üretim bir ton, talep ise 10-15 bin ton.

Büyük bölümü ithal ediliyor. Bayizit de üzülse de ithal edenler arasında. Bir yandan da çiftçilerle görüşerek üretimin nasıl arttırılacağını araştırıyor. Hasat ağustos ayında ve elle yapıldığı için çiftçi ekimi göze alamıyor. Hasat makinası ise yurt dışından geliyor ve her biri 300 bin Euro. Bayizit, atlayıp Çin'e gidiyor. Kendi ismiyle hasat makinası yaptırıp getiriyor. Bursa'daki firmanın üretimi kısa sürede 3-4 katına çıkıyor. Ertesi yıl bir tane daha derken üretim geçen zaman için 35 bin tona çıkıyor. Bu gün bir kilo bile ithal edilmediği gibi ihraç ediliyor.
Kıssadan hisse; proje, planlı üretim ve makinesi varsa Bursalı üretici kısa sürede dünya ile rekabet ederek, katma değerli üretimi çok rahat başarabiliyor.

ARAP TURİSTLER BURSA'YA GELMEYE HAZIRLANIYOR

Koronavirüs öncesi Bursa ve İstanbul Arap turistlerin gözde kentleriydi. Pandemi nedeniyle turistler gelmeyince Araplara yönelik faaliyetlerde bulunan turizm işletmecileri zor günler yaşıyor.
İyi haberi TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu verdi: Körfez ülkelerinden Arap turistler 1 Ağustos'tan itibaren gelmeye başlayacak.

Ayrıntıları işe şöyle;
İki hafta önce Kuveyt'in büyük acentaları ve bir oteller zincirinden teklif geliyor; Türkiye'yi çok özledik gelmek istiyoruz. Turizm Bakanlığı yetkilileri bize son durumla ilgili bilgi versin. Durum, hemen Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan'a iletiliyor. O da Turizm Tanıtma Genel Müdür Yardımcısını görevlendiriyor. İnternet üzerinden online yapılan ve 2 saatten fazla süren toplantıda, Türkiye'deki güvenli turizm sertifikası ve alınan tedbirler anlatılarak güvence veriliyor.
Bu toplantıdan sonra ikna olan Kuveytlileri 1 Ağustos'tan itibaren Türkiye'ye ve Bursa'da görmeye başlayacağız.
Özellikle Körfez ülkeleri acentalarıyla çalışan turizmci Hasan Erdem'e de gelişmeleri soruyoruz.
Kuveyt'le birlikte tüm körfez ülkelerinden turistlerin gelmeye başlayacağını belirten Erdem, 'Gelen turistlerden 90 saat öncesi korona testi isteniyor. Ayrıca Türkiye'nin gelen turistlerin hastalığa yakalanmaları halinde masraflarını karşılama güvencesi de teşvik edici oldu' dedi.
Körfez ülkelerinden Türkiye'ye her yıl bir milyon turist geldiğini, bunların 350 binin de Bursa'yı tercih ettiğini hatırlatan Erdem, bu gelişmenin turizmin canlanmasına önemli katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.