Bursa’nın ortak aklı su zirvesinde buluştu

Su, özellikle de içme suyu günümüzde dünyanın en önemli sorunlarından biri.

Yapılan araştırmalara göre, dünyadaki toplam su varlığının ancak yüzde biri içilebilir nitelikte. Sanılanın aksisine ne Türkiye, ne de 400 yıl önce Evliya Çelebi’nin ‘velhasıl sudan ibarettir’ dediği Bursa su zengini değil.

Türkiye’de kişi başına düşen yıllık ortalama su miktarı bin 519 metreküp, TÜİK’e göre, Türkiye’nin nüfusu 2030 yılında 100 milyona çıkması bekleniyor. Bu gerçekleşirse kişi başına düşen su miktarı bin 100 metreküpe düşecek.

İnsanın hayat kaynağı olan su konusu kuraklık ve barajlardaki su seviyenin düşmesi üzerine Bursa’nın da son aylarda gündeminde. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, 15 gün önce su konusunun masaya yatırılması amacıyla panel düzenleneceğini açıklamıştı. Önce uzmanların konuşması planlanan panel, belediye başkanları, kamu kurum temsilcileri, akademik odalar ve STK’ların katılımıyla ortak akıl buluşmasına dönüştü. Keşke iş dünyası temsilcileri de katılıp, görüşlerini aktarabilselerdi.

Bunun benzerini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlıklarını yaptığı 1/100 binlik çevre düzeni planı için yapılması Bursa açısından yarar sağlayacaktır. Tüm kesimden temsilcilerin katılacağı toplantıda, hem kamuoyu bilgilenmiş, hem de herkes eteğindeki taşları dökünce beklentiler ortaya çıkmış olur.

 Şirin Rodoplu Şimşek’in suyun önemini ve Bursa’daki durumuna vurgu yaptığı açılış konuşmasının ardından söz alan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, söz alarak, ilçelerinde su ve çevre konularında yaptıkları çalışmaları anlattı. Başkanların konuşmalarındaki ayrıntılar çok önemliydi ancak köşedeki yerim sınırlı olduğu için bir başka yazıda onlara değineceğim.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise konuşmasında su ve çevre kirliliği konusunda önemli açıklamalar yaptı. Soru-cevap bölümünde de deyim yerindeyse içini döktü.

 Konuşmasına kuraklık konusuyla başlayan Aktaş, ‘Uludağ’da bu gün itibarıyla kar yok. Önümüzdeki 10 gün için de yağış görülmüyor’ hatırlatmasını yaptı ve son 50 yılın en kurak yıllarını yaşadığımızı söyledi.  Aktaş’ın verdiği bilgiye göre, Bursa’nın su ihtiyacının yüzde 85’ini Doğancı ve Nilüfer barajları, yüzde 15’i ise Uludağ pınarlarından karşılanıyor. Kurak dönemlerde ise 155 derin kuyu devreye alınıyor. Bunların kapasitesi de yılda 55 milyon metreküp.

SU KONUSU SİYASET ÜSTÜ OLMALI

‘Üzülerek söylüyorum bu gün tarih 28 Aralık yılı bitmek üzere ve kuyuların 125 tanesi tam teşekküllü çalışıyor’ diyen Aktaş, ‘ Bizim ekimin ikinci yarısından itibaren kuyu çalıştırdığımızı son 5-6 yıl içinde görmemiştik. Olayın vahametini bir de bu boyuttan görmek gerekiyor’ diye konuştu,

Bir yanlış algıyı düzeltmek istediğini vurgulayan Aktaş, ‘Malum belirli su markaları var. 28 tanesi üretim yapıyor. Kullandıkları su miktarı Bursa’nın suyunun sadece ve sadece yüzde 2’si’ dedi. 

Aktaş, ‘kimse yanlış anlamasın’ vurgusu yaptıktan sonra, sanayileşirken konut için yeni alanlar açılırken suyun bir konu başlığı olarak kabul edilip büyüme trendinin de buna göre ortaya konulması gerektiğini vurguladı. Aktaş, şöyle devam etti:

‘Kaçak- göçek yollarla yapılan o sanayi kuruluşlarının tamamının veya her birinin bu işte vebalinin olduğunu idareciler olarak bizde de vebalin olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum.  Sporu siyasetin dışında tutmak lazım. Suyu da siyasetin dışında tutmak lazım. Büyükşehir belediye başkanına, ilçe belediye başkanına veya kurum veya kuruluşa vurmak için bir faktör değil, bu her birimizin üzerinde sorumluluğu olan önemli bir konudur. Bursa hepimizin dolayısıyla yıllara sari yapılan iş ve işlemlerle ilgili olarak nasıl kimseye olumsuz bir laf söylemiyorsam kalkıp bana da yapmadığım bir işlerle alakalı söylemde bulunulmasını ve bunun üzerinden siyaset yapılmasını üzülerek söylüyorum asla kabul etmiyorum

‘ULUDAĞ ALAN BAŞKANLIĞI’NIN ARTISI, EKSİSİNDEN FAZLA’

Toplantının öne alınan soru-cevap bölümünde, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Uludağ Alan Başkanlığı, yeni OSB’ler kurulması talepleri ve Çınarcık barajıyla ilgili soruları yanıtladı.

Uludağ Alan Başkanlığı konusunu incelediğini ve artısının eksisinden fazla olacağını vurgulayan Aktaş, ‘Yıllardır dört mevsim Uludağ, endemik bitkiler diye konuşuyoruz ama yanlış anlaşılmasın Bursa’nın dağdan haberi yok’ dedi.

 Alan başkanlığının bölgenin imara açılması anlamına gelmediğini de kaydederek, ‘İlk önce şunu söyleyeyim Vali alan başkanı değil. Yerelde temsilcilerin olduğu Bursa’da karar verilen bir sistem neden olmasın. Belediyenin orada Büyük Otel’den geçen 11 dönümlük yeri var.  Yatırım yapmak isteyen varsa her türlü atraksiyona da hazırım. Bir sürü kişi ile de görüştüm kimse de gelmedi’ dedi.

‘Yeni OSB’lere izin vermeyi düşünüyor musunuz’ sorusuna ‘Kusura bakmayın ben ofsayda düşecek bir adam değilim. Ben sanayi düşmanı değilim ama beni sanayi düşmanı ilan ettiler. Bu şehirde sanayiciyim 8 dönüm yerim var oğlumla ortağım harıl harıl iş yapmaya çalışıyorum. Bizim işimiz gücümüz var. Benim sanayi düşmanı olmam mümkün değil ben hayıtım boyunca memurluk yapmadım hep ticaret içinde oldum’ yanıtını verdi.

‘İstanbul’un yanı başında güney Marmara havzasında böyle ciddi üretim potansiyeli ve kültürü olan Bursa’da, ‘asla sanayi olmamalı’ diye bir psikoloji içinde olmak bana göre paranoyadır’ diyen Aktaş, şöyle devam etti: 

‘Kesinlikle sanayi ile alakalı belirli şeyler olmalı ama ben dönüşüm konusunun plansız sanayilerin planlı sanayi dönüşmesi konusunun önemli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan bizim yer altından vampir gibi su çeken kuruluşları var. Bununla alakalı ne yaptığınız neler söylediniz 30 senedir 40 senedir var. Burada amacım kimseyi tenkit etmek değil. Kusura bakmayın, Bursa, Bursa olduysa bu sanayi kuruluşlarıyla beraber oldu. Ama bundan sonraki süreçte bunu nereye evrileceği noktasında herkesin şapkayı önüne koyması lazım’

Çınarcık Barajı konusunda da açıklama yapan Aktaş, ‘Bu iş DSİ’ye kalsa 20 yılda biter. Biz projeleri teslim aldık. İki senede bu barajı yapacağım. Fransız bankası ile anlaşma yaptık. Yakın bir tarihte inşaata başlayacağız. Öncelikle niyetim şu isale hattını bitirmek. Suyu getirelim burada arıtalım birkaç sene içinde su konusunu kapatalım’ dedi.