Bursa’nın turizm yolculuğunda önemli viraj; Gastronomi

Yeşil Bursa, doğa ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra kurulduğu günden beri şifalı termal suları nedeniyle aslında bir turizm kenti. Bizans’tan Osmanlı’ya oradan cumhuriyet dönemine kadar uzanan süreçlerde Bursa’dan yolu geçenlerin en önemli gerekçelerinden biri kaplıcaları olmuş.

Osmanlı’nın kurucu kenti Bursa’da tarım ve ticaret ön plana çıkarken, cumhuriyet öncesi ilk adımları atılan sanayileşme cumhuriyet döneminde başta Merinos olmak üzere tekstil fabrikalarının kurulmasıyla sanayiye yönelme başladı. Son 60 yılda tekstile metal ve otomotivin eklenmesiyle tarım ve ticaretin yanı sıra sanayi kimliği oluşurken, turizm hep ikinci veya üçüncü planda kaldı. Bu arada yoğun göçle birlikte yeşil Bursa, maalesef beton Bursa’ya dönüştü.

Son 15 yıldan beri Bursa’nın ilk kimliklerinden biri olan turizme doğru ciddi yönelme başladı. Tarihi ve kültürel mirasın ayağa kaldırılması için yerel yöneticiler ciddi bir çaba içine girdi. Recep Altepe’nin Osmangazi Belediye Başkanlığı dönemiyle başlayan ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde zirveye çıkan projelerinin sonucu UNESCO Dünya Listesi’ne girilmesiyle devam etti.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise son 30 yıldaki başkanların hayallerini süsleyen Hanlar Bölgesi’nin önünün açılması projesini hayata geçirerek bu çabaları taçlandırdı.

Sadece işin yerel yönetimler ayağı değil, özel sektör de bu sürede ciddi yatırımlar yaptı. Zincir oteller açıldı, çok sayıda misafiri aynı anda ağırlayabilecek restoranlar ve yiyecek içecek sektörüyle ilgili tesisler devreye girdi.

Ön önemlisi de birçok kente örnek olan kamu ve özel sektörün turizm ile ilgili çalışmalarının birlikte yürütülmesini sağlayan Bursa Turizm Platformu’nun kurulmasıydı.  Platformun kurulmasıyla hem Bursa’nın tanıtımı gerçekleşti hem de turizmle ilgili sorunlar birer birer aşılmaya başlandı.

Bursa, turizm yolculuğunda bu hafta sonu önemli bir viraja daha giriyor. Yarın başlayacak ve 25 Eylül Pazar gününe kadar devam edecek Bursa Gastronomi Festivali, Bursa’nın turizm yolculuğunun önemli aşamalarından biri olacak.

Çünkü günümüzde artık paket programların ötesine geçen turizmin yeni vizyonu, deneyimleme.  Başta gastronomi olmak üzere doğa sporlarından kültür turlarına kadar her alanda insanlar mutlaka deneyimlemek istiyor. Gastronomi ise bunların başında geliyor. Dünya bunun örnekleri çok. İtalya’ya pizza ve makarna, İspanya’ya Paella, İngiltere’ye fish and chips, Bosna’ya cevabi yemeğe gidenler çok. Türkiye’de de benzeri yok mu? Var…

Bursa’ya İskender, Gaziantep’e kebap ve baklava, Diyarbakır’a ciğer kebabı ve kaburga yemeğe gidenlerin sayısı her geçen yıl artıyor.

Bu festival, çatıştayları, konukları ve programlarıyla sloganındaki gibi Bursa’nın ipeksi lezzetlerini tanıtmayı amaçlıyor.

Festivalin yanı sıra bu yıl Burkon Turizm ve Network Fuarcılık tarafından düzenlenen BUTUR 3’üncü Turizm Fuarı ve 4’üncü Bursa Turizm Zirvesi ile TURFOOD 4. Gıda Fuarı bugün kapılarını açıyor. Bu fuarlarla birlikte festival daha anlamlı hale gelecek.

BURSA İÇİN UZUN İNCE BİR YOL

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Merkezi Yönetim Kurulu’nda Sayman Üye olarak Bursa’yı temsil eden Hasan Eker’in Bursa’da turizmin yeniden ön plana çıkarılmasında büyük katkıları var.

Turizm zirvelerinden platforma, otel ve restoranlarda Bursa menüsünün sunulmasına kadar birçok alandaki projelerin hazırlanmasında emeği geçen Hasan Eker ile ASTV’de yayınlanan Gözlem Kulesi programında hem Bursa turizmini hem de gastronomi festivali ile fuarları konuştuk.

Bursa turizminin son yıllarda önemli mesafeler kaydettiğini ve bugüne kadar yapılan çalışmaların meyvelerinin alınmaya başlandığını ifade ederken, bunun turizm rakamlarına da yansıdığını söyledi. Bursa’ya gelen turist sayısının başka kentlerdeki artışın iki-üç katı oranında gerçekleştiğine dikkat çeken Hasan Eker, gastronomi festivalinin bu ivmeyi arttıracağını vurguladı.

Eker’e göre, hemen Gaziantep gibi bir yoğunluk gerçekleşmeyecek ancak her geçen yıl ilgi daha da artacak. İlk günden beri Bursa turizmi için Osmanlı temasının ön plana çıkarılması gerektiğini vurgulayan Eker, şöyle devam etti:

‘Bursa için uzun ince bir yola çıkıldı. Ancak her geçen gün daha iyiye doğru gidiyoruz. Bundan 5-6 yıl önce düzenlediğimiz turizm toplantılarında konuşma notlarımı gözden geçirdiğimde dile getirilen  sorunların yüzde 50-60’a yakınının çözüldüğünü görüyoruz. Tarihi ve kültürel miras, konaklama tesisleri gibi önemli meseleler aşıldı. Şimdi ufak tefek dokunuşlar dönemine girdik. Mesela Uluabat’ta kuş gözlemlemek için dürbün, çok ziyaret edilen bölgelerde tuvalet ve otopark sorunları gibi. Ancak bunlar da çok kolay meseleler. Bursa’da kamu ve özel sektörün ortak çalışmasıyla daha iyi noktalara gelineceğine inanıyorum’

Bu aşamada, turizm acentalarına yer pazarlar konusunda görev düştüğünü de ifade eden Eker, ‘Bursa’daki acentalar Körfez ülkeleri ağırlıklı çalışıyor. Yeni Pazar için büyük masraf gerekiyor. Başka sektörlerde olduğu gibi yeni Pazar çalışmaları yapmak isteyen acentaların bir-iki yıl mutlaka desteklenmesi gerekiyor’ dedi.

İZNİK’TEN SEVİNDİRİCİ HABER

Yazımı tamamladığım saatlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden çok önemli bir haber geldi.

 Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO Dünya Mirası 2022 daimi adaylığı için UNESCO’ya ‘2024 yılı konferansında görüşülüp karara bağlanmak üzere’ Türkiye’den sadece Bursa’nın İznik ilçesiyle ilgili dosyayı gönderdi.

Böylelikle Bursa’nın 2014 yılında Hanlar Bölgesi, sultan külliyeleri ve Cumalıkızık ile başlayan UNESCO serüvenine, ‘Yaratıcı Şehirler Ağı ve Öğrenen Şehirler Küresel Ağı üyeliklerinin ardından’ İznik’in de eklenmesi için geri sayım başlamış oldu.

İznik, ‘tarih öncesi çağlardan başlayarak’ günümüze kadar kesintisiz iskân gören, Helenistik ve Roma dönemleri ile başkentliğini yaptığı Selçuklu, Bizans ve sonrasında Osmanlı imparatorluklarına ait izlerin birlikte görüldüğü önemli bir kent olarak biliniyor.  

Tarihi özellikleri ile İznik, ‘medeniyetlerin somut ve somut olmayan değerlerini günümüze kadar taşıyan benzersiz tarihi kent olması nedeniyle’ 2014 yılında Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edilmişti. Daimi adaylık çalışmaların yürütülmesi için 2016 yılında Büyükşehir Belediyesi bünyesinde İznik Alan Başkanlığı kuruldu. İznik Alan Başkanlığı’nca hazırlanan yönetim planı, 2022 Mayıs ayında Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu’nca onaylanarak yürürlüğe girdi. UNESCO uygulama rehberine uygun olarak hazırlanan İznik’in adaylık dosyası, 2022 Ağustos ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edildi.