Hava Durumu

Bursalı profesörden aşı ve ilaç öngörüsü

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2020 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2020 08:06

Koronavirüs dünyayı kasıp kavururken hastalıkla mücadelede umut ışığı olabilecek gelişme ABD'de yaşandı.
Seattle kentindeki Kaiser Permanente Washington Araştırma Enstitüsü'nde koronavirüsü aşısı için ilk deneme yapıldı. Aşının genel kullanımına başlanması için 12 ila 18 ay arasında süre bulunduğu bilgisi umutlanmak için henüz erken olduğunu gösterdi.
Peki, aşı ve ilaç ile ilgili gelişmeleri ne zaman görebileceğiz?

Bu soruyu Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Sinan Çavun'a sorduk.
Prof. Dr. Çavun, geçtiğimiz yıllarda ekibiyle birlikte yaptığı araştırmada "Mutluluk hormonu" olarak bilinen "B-endorfin"in yıkımı sırasında ortaya çıkan ve vücutta sentez edilebilen (Glycyl-glutamine) Gly-Gln'in depresyon tedavisindeki etkinliğini kanıtlamış, klinik deneyler aşamasındaki çalışmaya Avrupa ve ABD patenti de alınmış bir bilim insanı.
'Kısa vadede aşı ve ilacın uygulamaya gireceğini düşünmüyorum' diyen Prof. Dr. Çavun'un anlattıklarını başlıklar halinde vereyim:
- Hem aşı hem de ilaç üretimi için belirli adımlar var. Bunları yerine getirmeden aşı veya ilacı halkın kullanımına sokamazsınız.
- Aşıdaki kısıtlamalar esnetilebilir. 6 ay daha gerekebilir. Sıfırdan ilaç üretimi uzun bir süreç.
- Genel olarak sıkıntı sağlık kapasitesinin üzerinde hasta yığılması. İtalya'da ölümlerin en büyük sebebi bu. O yüzden ısrarla karantina diyoruz. Belki hepimiz bir şekilde korona ile karşılaşacağız. Bu süreyi 1-2 ay yerine 3-4 ay hatta daha uzun süreye yayarsak başarılı oluruz.
- Hastaların yaklaşık yüzde birinde yoğun bakım ihtiyacı görülüyor. Bir örnek vermek gerekirse Bursa'da kısa sürede 100 bin kişiye virüs bulaşırsa yüzde biri bin kişi eder. Bursa'da bin kişilik yoğun bakım yatağı yok.
Sokağa çıkma yasağı kararının ivedilikle alınması gerektiğini savunan Prof. Dr. Çavun, yetkililere de seslenerek, karantina koşullarının etkili bir şekilde uygulanmasını, bunun asla kişilerin vicdanına ve inisiyatifine bırakılmamasını istedi.
Prof. Dr. Çavun, geç kalınacak her günün sağlık sisteminin aşırı yüklenmesine ve buna bağlı olarak kayıpların artmasına neden olabileceğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Çavun dikkat çektiği hastanelerdeki aşırı yığılmanın nelere yol açabileceğini İtalya'dan yapılan yayınlardan ve analizlerden görülüyor. Hastanelerdeki yığılma ve nefes alamaz hale gelen hastalar için cihazların yetersizliği en büyük sorun.

RAPOR HAZIRLANIP, DESTEK İSTENDİ

Koronavirüs toplum sağlığı kadar ekonomiyi de ciddi biçimde etkiliyor. Dünyanın en önemli markaları üretimlerini durdurdu. Almanya, Fransa, ABD gibi ülkeler dünya markası olan şirketlerinin ayakta kalması için bir dizi önlem ve destek paketleri açıklıyor.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası da (BTSO) virüsün ekonomideki olumsuz etkilerini en aza indirgemek amacıyla üyelerinin görüş ve önerilerini dikkate alarak rapor hazırladı ve bu raporu TOBB ve ilgili bakanlıklara gönderdi.
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, reel sektörün taleplerini içeren destek paketlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün yapacağı açıklamada karşılık bulmasını beklediklerini söyledi.
Önümüzdeki günler hastalığın yayılması tehlikesine karşı önemli gelişmelere gebe. O yüzden ne kadar erken önlem alınırsa sonuç da o kadar etkili olur. Bursa ne de olsa ekonominin ve ihracatın kalbinin attığı kent.

'EVDE NE YAPACAĞIM' DİYENLERE HOMEOFFİCE TÜYOLARI

Koronavirüse karşı en iyi önlem karantina. Tüm uzmanların ortak önerisi özellikle risk grubunda yer alanların evden çıkmamaları.
Karantinayla birlikte konserler, fuarlar başta olmak üzere etkinliklerin tamamı iptal edilince insanlar alternatiflerini hemen buldu.

Sosyal medya konserleri, sanal müze gezileri, online eğitimler evde kalmak zorunda olanlar için değişik seçenekler. Birçoğu ücretli olan senfoni konserleri ile belgeseller ücretsiz erişime açıldı bile.
Homeoffice yani evde çalışmak teknolojik imkanlar sayesinde kolaylaştı. Uzun süreden beri çalışanlar da var. Bunlardan biri olan Bursalı gazeteci, PR danışmanı Ece Arar, 15 yıldan beri homeoffice çalışıyor.
Arar, zorunlu olarak evde çalışmaya başlayanlar için birkaç deneyimini sosyal medya üzerinden paylaştı. Gerçekten faydalı olacak tüyoları size aktarayım:
- Sabah işe gidiyormuş gibi kıyafetinize çeki düzen verip güne başlayın.
- Çalışmanızı engelleyecek televizyon ve cep telefonu gibi uyaranlardan uzak durun.
- Çocuklarınızla birlikte çalışmak zor. Ancak bir süre sonra onlar da durumu fark edip uyum sağlıyor.
- Kendinize saatler ve hedefler koyun. Örneğin bir buçuk saat bilgisayar başından kalkmayacağım gibi. Sonra kahve molası. 10 dakikayı geçmeyecek.
- 3-4 saat çalışma sonrası öğle molası. Mola sırasında cep telefonuyla görüşmeler. Şirkette olsa 8 saat süren çalışma bu tempoyla saat 15.00'te sona eriyor.
- İş bittikten sonra diziler, filmler ve kitaplar ve online kurslar ve ev işleri ve yemek.
Arar'ın tüyoları önemli. Bana göre temel sorun konsantrasyonun sağlanması. Evde iş için bilgisayar başına oturduktan sonra kalkmak çok kolay. O yüzden belirlenen görev saatlerini disiplinli uygulamak gerekiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.