Hava Durumu

BUSİAD anketi: “Kırılganız”dan “iyimseriz”e geçiş

Yazının Giriş Tarihi: 01.08.2025 08:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.08.2025 08:32

Ekonominin kalp atışlarını yalnızca dev rakamlar ya da resmi verilerle ölçemezsiniz. Bazen bu nabız, bir üretim bandındaki duraksamayla atar, bazen de bir sanayicinin yüzündeki ifade de kendini belli eder.

İşte Bursa gibi üretimin lokomotif şehirlerinde, o ifade gölgeye doğru gidiyorsa ülke ekonomisinin havası da bulutlanmaya başlar.

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin (BUSİAD) düzenli olarak gerçekleştirdiği İktisadi Yönelim Anketi, bu gölgeleri ölçen, ışığın nereye düştüğünü gösteren kıymetli bir barometre işlevi görüyor. Üniversite-sanayi iş birliğinin güzel örneklerinden biri olarak, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Metin Özdemir’in katkısıyla hazırlanan bu anketler, sadece çeyrek verileri değil, çeyrek ruh hallerini de yansıtıyor.

MAYIS’TA MORAL DİPTEYDİ

Geçtiğimiz mayıs ayında yayımlanan anket sonuçlarında, bu ruh hâli hiç de iç açıcı değildi. Faiz indirimiyle “can suyu” verilen piyasa, sanayiciye ulaşmadan buharlaşıyor gibiydi. Döviz kurları dalgalanıyor, kredi muslukları kısılıyor, yatırım planlarıysa üst üste raflara kaldırılıyordu. BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar’ın “Kırılganız” uyarısı, yalnızca bir ekonomik analiz değil, aynı zamanda moral seviyesinin de koduydu.

Sanayicinin o günkü refleksi netti: “Önümüzü göremiyoruz. Biraz bekleyelim.” Bu bekleme hali, yalnızca yatırım kararlarında değil, istihdam, üretim ve ihracatta da temkinli bir duruş olarak kendini göstermişti. Hatta moral bozukluğu o denli büyüktü ki, kur riskinin labirente dönüştüğü bir ortamda fiyatlama bile piyasa gerçeklerinden oldukça uzaktı.

İKİNCİ ÇEYREKTE UMUT YEŞERİYOR

Üç ay sonra karşımıza çıkan tablo, aynı hikâyenin farklı bir bölümünü anlatıyor. Temmuz 2025 anketi, hâlâ tedbirli bir anlatım içerse de bu kez satır aralarına umut serpiştirilmiş. Mayıs anketinde “yatırım durmuş”tu, Temmuz verilerinde ise “yatırım yeniden konuşuluyor.”

Firmalar hâlâ mevcut ekonomik görünümü zayıf buluyor. Ancak gelecek altı ay için kısmi bir toparlanma öngörülüyor. Özellikle makine-teçhizat ve bina-tesis yatırımlarında, önceki çeyreğe göre ortalama bir iyileşme beklentisi, sanayicinin sadece beklemediğini, küçük adımlarla ilerlemeyi düşündüğünü de ortaya koyuyor.

BEKLENTİLERDEKİ POZİTİF DÖNÜŞÜM

Yatırımın yeniden telaffuz ediliyor olması başlı başına bir gelişme. Zira ekonomide beklentiler çoğu zaman gerçeklerden önce gelir. BUSİAD’ın verileri, bu beklentinin yön değiştirmekte olduğunu gösteriyor.

İstihdamda büyük bir sıçrama beklenmese de yatay bir seyir, en azından gerilemenin durması anlamına geliyor. Kur riskinin azalması, ihracatçı için yeniden hesap yapılabilir bir zemin sunuyor. Önümüzdeki üç ay için ihracat siparişlerinin artacağı beklentisi de özellikle imalat sanayisinde belirgin.

Finansal tarafta da yeni sinyaller var. Faiz oranlarının daha da düşmesi bekleniyor. Finansman ihtiyacının azalacağına dair öngörü, piyasalarda bir rahatlama eğilimi olduğunu düşündürüyor. Enflasyon beklentilerindeki düşüş ise üreticinin maliyet hesabında ve tüketicinin talep reflekslerinde pozitif bir atmosfer yaratıyor.

Ama her şey güllük gülistanlık değil. Ortalama birim maliyetlerde artış beklentisi devam ediyor. Satış fiyatlarının artmayacağına dair öngörüler, kâr marjlarını baskılayabilir. Yani üretici önümüzdeki dönemde biraz daha az kazanarak üretmeye devam edecek gibi. Ama en azından üretmeye devam edecek.

İHTİYATLI İYİMSERLİK DÖNEMİ

BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar’ın şu sözleri, dönemi net bir şekilde özetliyor:

Yüksek enflasyon ve yüksek faiz, üreten için de tüketen için de katlanılmaz bir durumdur. Bunun değişmeye başladığının sinyalleri bile üreticilerin umutla dolmasına yetmiştir.”

Sanayici sadece faiz ya da kur seviyesine değil, bunların yönüne bakar. Beklenti pozitifse, karar da pozitifleşir. İyileşmenin ne zaman yansıyacağı bilinmese de yönün doğru olduğuna ikna olunursa cesaret geri gelir.

Ve bu dönem tam da o eşikte duruyor. Adına “ihtiyatlı iyimserlik” deniyor. Ne ayaklar tam gaz üretim pedalında, ne de eller frenin üzerinde. Şimdilik göz yolda, el vites kolunda, kulak dış etkenlerde...

Buğra Küçükkayalar’ın son uyarısı ise dikkat çekici:

Umalım ki ekonominin kendi faktörleri dışındaki etkenler bu iyimser havayı bozmasın. Kaybedilen 2025 yılını baştan kabullenmiştik. 2026 yılının toparlanma yılı olmasını diliyoruz.”

RUH HARİTASINI OKUMAK

BUSİAD anketleri sadece ekonomik birer gösterge değil, aynı zamanda bir ruh haritası. Mayıs’ta umut yitirilmişti, Temmuz’da ise ihtiyatla geri çağrılıyor. Ve şunu unutmamak gerekiyor: üretici yalnızca makine çalıştırmaz. Umutla da çalışır, istikrarla da…

O umut kıvılcımı çakıldıysa, bu sesi duymazdan gelmek ülke ekonomisi için en büyük risk olur. Bursa sanayicisinin sesi, Türkiye ekonomisinin kalbinden gelen nabızdır. Ve o nabız, bu kez biraz daha düzenli atmaya başlamış görünüyor.

Bursa’dan ‘Merkez’e finansman çağrısı

Türkiye ekonomisi uzun süredir yüksek enflasyonla düşük büyüme arasındaki dar koridorda ilerliyor. Bu dar alanda en sıkışan kesimlerin başında ise üreticiler ve özellikle de KOBİ’ler geliyor.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’ın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan’a yaptığı ziyareti kamuoyuna duyururken kullandığı ifadeler, bu sıkışmanın sahadaki yansımasını içeriyor.

Burkay, ziyareti duyurduğu sosyal medyadaki yazısında, Dr. Karahan’a Bursa iş dünyasının finansmana erişim konusundaki beklentilerini ve sahada karşılaşılan temel sorunlara ilişkin çözüm önerilerini iletme imkânı bulduklarını belirtti.

Burkay, son dönemde atılan faiz indirimi adımlarını, enflasyonla mücadeledeki kararlılığın sürdüğü bir ortamda, kredi maliyetlerindeki düşüş eğiliminin devamı açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini ifade ederek, ‘Bu sürecin daha dengeli ve ivmeli bir şekilde sürmesini temenni ediyoruz’ mesajını verdi. Burkay, ‘Fiyat istikrarını hedefleyen para politikalarının yanı sıra üretim, ihracat ve istihdamı da kapsayan bütüncül ve eş zamanlı bir yaklaşım, ekonomimizin güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesini sağlayacaktır’ dedi.

Burkay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve ticari krediler ile ticari kredi kartlarına yönelik kısıtlamaların kaldırılmasına dair beklentisini de Dr. Karahan ile paylaştıklarını dile getirdi.

Merkez Bankası, bir yandan fiyat istikrarını sağlamaya çalışırken diğer yandan reel sektörün beklentilerini de göz ardı etmemeli. Çünkü kredi musluğu sadece faize bakmaz; güvene, öngörüye ve sahadaki gerçekliğe de bağlıdır.

Burkay’ın açıklaması, bu gerçekliğin bir kez daha altını çiziyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.