Büyüyen ve yaşanabilir bir Bursa istiyoruz

Dünyayı gezdiğiniz zaman ne kadar değerli bir kentte yaşadığınızı anlıyorsunuz.
Bursa, denizinden dağına, tarihinden doğasına kadar birçok dünya kentinin isteği ve asla kavuşamayacağı özelliklere sahip.
Son 20 yılda sanayi üretimi ve ihracatta gösterdiği performans ise gıpta ile izleniyor.
Kişi başına düşen milli gelirden, ülke ekonomisine katkısına, istihdamdan sanayideki öncülüğüne kadar önemli başarılara imza atan Bursa'nın geçmişten gelen göç dalgalarıyla şekillenen çarpık bir yapısı var.
Kentsel dönüşümle bunlar aşılmaya çalışılsa da yılların tahribatının birkaç yıl içinde onarılması mümkün değil.

AS TV'de yayınlanan Gözlem Kulesi'nin konuğu olan İbrahim Burkay ile Bursa Sanayi ve Ticaret Odası'nın gerçekleştirdiği ve hedeflediği projelerin yanı sıra Bursa'yı da konuştuk.
Burkay'ın 'Nasıl bir Bursa hayal ediyorsunuz' soruma verdiği yanıtta bu güne kadar basın toplantılarında duymadığımız görüşlerini de öğrendik.
Bu kentte yaşayan herkes gibi Burkay da ekonomik anlamda sürdürülebilir bir büyümenin yanı sıra yaşanılabilir bir kent arzuluyor ve soruyor; Yoksa siz kenti yaşanamaz kıldıktan sonra ekonomik anlamda büyüseniz ne olacak?
Bu sözleriyle çevre kirliliğine dikkat çeken Burkay, 21 sanayi bölgesinin tamamında arıtmadan tutun baca emisyon hacimlerine kadar sıkıntılı olanları valilik ve büyükşehir belediyesi ile bir araya gelip düzeltme yoluna gittiklerini anlatıyor.
Bir başka dikkat çektiği konu da çevre kirliliği yaratanların haksız rekabete neden olmaları...
Bazı firmalar bu alanda ciddi yatırım yapıp, işletme giderleri altında ciddi bedeller öderken, Burkay'ın ifadesiyle birkaç tane uyanığın çıkıp 'Ben bunların hiçbirine tabi olmam' demesi kabul edilemez.
Burkay, böyle bir şeye sektör olarak, kurum olarak müsaade etmelerinin mümkün olmadığının altını çizerek, "Bunlara müsaade ettiğimiz anda biz haksız rekabete maruz kalıyoruz. Aynı firmalara aynı ülkelere teklif veriyoruz" dedi.

Kültür ve sanatta da ilerlemek

Burkay'a göre önümüzdeki yıllarda Bursa, 35-40 bin dolar kişi başı geliri olan bir kent olmalı. Bursa bunu hayata geçirecek ve o noktaya geldiğinde ihtiyaçları da değişecek. Kültür sanat da bu sayede farklı boyuta gelecek. Çünkü günlük kaygılarından dolayı insanların bu alanlarda para harcamaları kısıtlı hale geliyor. Gelir çıtası yükseldikçe bu alanlardaki faaliyetler de artacak.
Burkay'a bu noktada katkıda bulunarak ekleme yapıyorum. Bursa'da kültür ve sanat alanında, üretim ve ihracat rekoru kıran firmaların ne katkıları var?

Tofaş'ın Anadolu Arabaları Müzesi ve bazı firmaların Bursa Festivali'ne sponsorluk desteği dışında katkısını göremiyorum.

İstanbul'da özel sektör firmalarının yaptığı yatırımlar ortada. Bursa'daki firmaların artık bu noktaya gelip, entelektüel sermayeyi yaratma zamanları geldi.
Bu kez Burkay tamamlıyor: Bursa'da Türkiye'nin kalkınmasındaki çıtayı yükseltiyorsak kültür sanatta da güzel örnekler vermemiz gerekiyor. Büyümede Türkiye'nin üzerindeyiz kültür sanatta da bunu göstermeliyiz.