Hava Durumu

Çalışan emekliye yeni kesinti; her derde deva ‘kümesteki kazlar’ formülü…

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2024 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2024 08:08

Gündeme dün ekonomiyle ilgili üç önemli haber düştü. Birincisi çalışan emekliden genel sağlık sigortası kesintisi alınması, ikincisi borsa ve kriptodan verginin gündemden düşmesi, bir diğeri ise Sayıştay’ın kamu harcamalarında tasarruf tedbirlerinin delindiğini açıklayan raporu. Üç haberi okuyunca aklıma yine her derde deva kümesteki kazlar formülü geldi.

Daha önce birkaç kez ‘Kümesteki kazlar’ hikayesini yazmıştım. Konunun daha iyi anlaşılması için bir kez da hatırlatmakta fayda var.

Maliye ve hazine sıkıştığında kayıtlı vergi mükelleflerine veya kullanılan cep telefonu, otomobil sahiplerine, tiryakilere yöneliyor. Yani kümesteki kazlara… İlk örneklerinden birini 1999 yılındaki deprem sonrası başlatılan özel iletişim vergisi uygulamasıyla görmüştük.

Ardından yaşanan krizi atlatmak için ekonominin başına getirilen merhum Kemal Derviş’in ek vergi kararlarıyla devam etti. 2002 yılında AK Parti de aynı ekonomik politikayı sürdürdüğü için başın düşerse dara misali kümesteki kazlara yöneldi. Bu uygulamalar yani vergi ve sigorta primlerinin arttırılması ekonominin kayıt dışına kaçmasına neden oldu.

Hatta 2003 yılında dönemin Maliye Bakanı merhum Kemal Unkıtan, vergiyle ilgili olarak kümesteki kazları yoluyorsunuz eleştirisine 'Kümesi açtık ama kaz kalmamıştı' esprisi ile yanıt vermişti. Yanıtın devamında ise 20 yılda ülkede değişen hiçbir şey olmadığını anlatıyordu:

‘Göreve geldiğimde kayıtdışılıkla ilgili konularda bana 'Hep kümesteki kazları yoluyorsunuz diğerlerine de bakın' diyorlardı. Ben de kümesi açtım baktım, kaz kalmamış, herkes kaçmış. Millet fiş kesmeyi unutmuş, kimisi de mezar taşlarına fiş kesiyor. Adamın kışlığı, yazlığı var, çocukları kolejde okuyor. Beyannamesi asgari ücretten daha az. Avrupa'da bir kafede oturuyorsun her çay için ayrı fiş getiriliyor. Bizde ise aynı irsaliyeyle mallar gidip, geliyor’

20 yıllık süreçte yine ücretli ve vergisini ödeyen iş insanı yani kümesteki kazlar yine mağdur, kayıtdışı çalışan veya vergi kaçıran yine keyif çatıyor.

Emekliler aslında kümesteki kazların kadrolu personeli. Kamudaki açık mı kapatılacak? Çözüm kolay emekliye zam verme halledilir. Ancak bir de madalyonun diğer yüzü var. Emeklinin sandık başında verdiği yanıtın nelere mal olacağını da göze almak gerekir. Nitekim 31 Mart yerel seçimlerinde bunun sandığa yansımasını gördük.

İkinci habere gelince;

Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte ekonominin dümeninde oturan Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları.

Hatırlarsanız yaza doğru 11 bine doğru hızla ilerleyen borsa, bir haberle duvara toslamış gibi düşmeye başlamıştı. Borsa ve kriptodan vergi alınacağı haberi piyasalara bomba gibi düşmüştü. Bu düşüşten sonra borsa hala 11 bini göremedi.

Yılmaz, dünkü açıklamasında bu yıl için yeni bir vergi paketinin söz konusu olmayacağını, borsa ve kripto vergilerinin de gündemlerinden düştüğünü söyledi. Arkasından yine iş dünyasının tepki gösterdiği enflasyon muhasebesi uygulamasının geleceğine de bu yılsonunda yapılacak değerlendirmeyle karar verileceğini dile getirdi.

7 ASIRLIK ÖĞÜT; İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN’

Üçüncü haber ise seçimden sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Mehmet Şimşek’in getirilmesiyle uygulanmaya başlanan ekonomik tedbirlerin ana omurgasını oluşturan tasarruf tedbirleriyle ilgili.

Sayıştay tarafından yayımlanan raporda bazı kamu idarelerinde 2021 yılında yayımlanan ve kamuda tasarruf tedbirlerini içeren Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'ne aykırı harcamalar tespit edildiği belirtildi. Raporda kamu kuruluşları tarafından söz konusu genelgeyle yasaklanan tanıtıma yönelik basım hizmet ihaleleri gerçekleştirildiği ve kitapçık, takvim, ajanda, el ilanı, katalog gibi dokümanlar için basım hizmeti harcaması yapıldığı ve Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar haricindeki faaliyetler sebebiyle temsil ve tören harcaması yapıldığı ifade edildi.

Bir taraftan bütçe açığını kapatmak için yıllarca pirim ödeyen emekliden yeniden genel sağlık sigortası almak için formül ara, diğer taraftan tasarruf tedbirlerini hiç say.

Özellikle ücretli çalışanların dolaylı ve dolaysız vergilerle beli bükülürken, diğer yandan borsa ve kripto paradan büyük paralar kazananlardan vergi alma…

Aklıma, Osmanlı’nın kuruluş felsefelerinden biri olan Şeyh Edebali’nin 7 asır önce verdiği ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ öğüdü geldi. AK Parti de kurulduğu yıllarda bu felsefeyi adeta sahiplenmişti. Ancak aradan geçen yıllar içinde bu anlayış yerini yeniden kutsal devlet anlayışına bıraktı. İnsanlar özellikle ekonomik açıdan yaşayamaz hale geldi.

‘ZORDAYIZ GEÇİNEMİYORUZ’ DİYEN İŞÇİLER EYLEME BAŞLADI

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunun 6 Ağustos'ta aldığı eylem kararı doğrultusunda, "Zordayız, geçinemiyoruz" sloganıyla tüm illerde Konfederasyona bağlı sendikaların örgütlendiği iş yerleri önünde mesai başlangıcında basın açıklamaları ve oturma eylemleri yapıldı.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay TCDD Sincan Bakım Şefliği'nde düzenlenen eyleme katıldı. Atalay, HAK-İŞ ve DİSK ile temmuzda aldıkları ortak karar doğrultusunda eylemleri sürdürdüklerini söyledi.

Bugün de TÜRK-İŞ'e bağlı sendikaların örgütlü olduğu iş yerlerinde basın açıklaması ve oturma eylemleri yapıldığını dile getiren Atalay, "Sebep ne? Hayat pahalılığı. Sebep ne? Vergideki sıkıntılarımız. Sebep ne? Emeklinin ve taşeronun içinde bulunduğu sıkıntı. Bunu ülkeyi yönetenlere bugüne kadar müzakere yoluyla anlatmaya gayret ettik. Maalesef bugüne kadar müspet bir cevap alamadık." dedi.

Bu eylemlerin diğer gerekçelerinin "satın alma gücünde gerileme, kamu iş yerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz ve kayıt dışı çalışma, sendikal örgütlenme önündeki engeller" olduğunu anlatan Atalay, işçilerin neden geçinemediklerini şu örnekle anlattı:

"Şu anda kamu iş yerlerinin bir tanesindeyiz, demir yollarındayız. 1-1,5 sene evvel bir sözleşme yaptık. Sözleşmede aldığımız ücret 6 ayda eridi. Şu anda öyle bir noktadayız ki, ben 40 senedir böyle bir sıkıntı hatırlamıyorum. Burada 30 seneyi aşmış arkadaşlarımız var, onlar da böyle bir sıkıntı hatırlamıyor. İlk defa son bir senedir enerji, savunma, demir yolu, kara yolu işçilerinin ve işçilerin tamamının yüzde 40'ının ek iş yaptığını biliyorum. Yani biri pazarda çalışıyor, biri kamyonla yük taşıyor, biri düğün salonunda garsonluk yapıyor."

Atalay, Ankara'da yapacakları büyük mitingin tarihinin 1 Ekim'deki Başkanlar Kurulunda netleşeceğini ancak 20 Ekim'i geçmeyeceğini bildirdi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.