Cezaevi değil, üretim tesisi

Bursa Ticaret Borsası (BTB) Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı'nın geçen hafta düzenlediği basın toplantısında projeyi öğrenmiştik.

BTB'nin desteğiyle Bursa E Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda kurulan sera ve açık tarım arazisinde hükümlüler sebze üretimine başlamışlar. Projenin başlamasını sağlayan ve her aşamasını takip eden BTB Danışmanı Can Aydoğan'a üretim yapılan yerleri görmek istediğimizi iletince bir grup gazeteci arkadaşımızla dün cezaevinin yolunu tuttuk.

Cezaevi müdürü Hüseyin Güneş ve Can Aydoğan üretimin nasıl başladığı ve elde edilen başarıyı anlattı. Balat'taki lüks konutlar ve Bursa OSB arasında sıkışıp kalan E Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndaki tarımsal üretimin ilk adımı, BTB Başkanı Özer Matlı'nın daha sonra Adalet Bakan Yardımcısı olan Bursa Cumhuriyet Savcısı Uğurhan Kuş'u ziyareti ile başladı. Verilen destek sözü üzerine Can Aydoğan, cezaevini ziyaret ederek, Hüseyin Güneş'le birlikte projeyi hazırladı. Cezaevinin kuzeyinde daha önce yediemin deposu olarak kullanılan 10 dönümlük arazinin 7 dönümünde tarım yapılabileceği saptandı.

Cezaevi yönetimi işe alanı tarıma elverişli hale getirerek işe başladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nden alınan destekle 360 kamyon nebati toprak araziye serildi. Sütaş'tan gübre, Marmara Fide'den fide desteği alındı. BTB'nin sağladığı finansmanla arazi üzerine bir de 320 metrekarelik sera kuruldu.

Bu yıl deneme yılı olmasına rağmen 10 tona yakın ürün elde edildi. Serada 4 çeşit domates, salatalık biber üretilirken, açık alanda ekilen bamya ve patlıcandan çok iyi verim alındı. Bamyanın kilosu 20 liradan satıldı. Bamyadan iyi verim alınmasının sırrı ise Doğanköy'den kaynaklanıyor. Cezaevine çok yakın olan Doğanköy zaten ürettiği çiçek, bamya ile tanınıyor.

Gezdiğimiz tarlada halen patlıcan ve biberden ürün alınıyor. Şimdi kış sebzeleri ekimine başlanmış. Kere-viz, marul, maydanozlar boy vermiş bile. Çiçek fidesi için de hazırlıklar devam ediyor. Elde edilen ürünler, cezaevi kantinlerinin yanı sıra piyasaya da verilmiş.

İşin ilginç yanlarından biri de sera ve tarlada çalışan mahkumlar tahliye olduktan sonra gelip görmek istemişler. Bazıları da köylerine dönerek, bamya üretimi için hazırlık yapmaya başlamış.

Cezaevi yönetimi aynı alana finansman bulursa bir sera daha kurmak istiyor. Gazeteciler olarak biz de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nı gösterdik. Umarız istedikleri desteği alırlar. Çünkü Can Aydoğan'ın BTB yönetimine teklifi getirirken söylediği, 'Burada çalışan bir kişi bile tahliye olduğunda tarımla uğraşırsa bizim için büyük kazanç olur' sözleri gerçekten anlamlı.

Bu arada, tarımdan önce cezaevinin gerçekten bir üretim atölyesi gibi çalıştığını da öğrendik. 2350 kapalı, 300 açık olmak üzere 2650 mahkumun bulunduğu cezaevinde mahkumların 350'si 12 farklı atölyede çalışıyor. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın giysileri, tüm cezaevlerinin personelinin montları burada üretiliyor.

ABDÜLHAMİD DÖNEMİ TOHUMLARI TOPRAKLA BULUŞACAK

Güne BTB'nin ikinci sosyal projesiyle devam ederek, bu kez Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid'in emriyle kurulan ve 'Nazari ve Ameli Hüdavendigar Hamidiye Ziraat Mektebi' adıyla 21 Mart 1891 tarihinde eğitime başlayan Bursa'nın köklü eğitim çınarı Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni ziyaret ettik.

Valilik, milli eğitim ve okulla protokol imzalayan BTB, BEBKA desteğiyle 'Gıda İşleme ve Teknoloji Odaklı Eğitim ve Kariyer Merkezi Projesi yürütüyor.
600 dönümlük alan üzerine kurulan bu tarihi yapının hayat bulması için Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından finanse edilen restorasyon çalışmaları ise devam ediyor. Muhteşem iki tarihi binanın bir yandan restorasyonu devam ederken, üç ay önce atanan okul müdürü Yunus Bulut, çevre düzenlemesi için kolları sıvamış.

Restorasyon ve çevre düzenlemelerinin ardından Bulut'un en önemli hedefi, okul içinde bulunan müzedeki Abdülhamid dönemine kadar uzanan yerli tohumların toprakla buluşmasını sağlamak. Bunun için proje hazırlıklarına başlayan Bulut, ekim ya da hasada ise yerli tohuma büyük önem veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da davet edecek.

CHP'Lİ ÜÇ BAŞKAN BÜYÜKŞEHİR MECLİSİNDE

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, geçen dönemden beri Büyükşehir Belediye Meclisi toplantılarına katılmıyordu. Geçtiğimiz günlerde Yerel Yönetimler programında neden katılmadığını sorunca, programların çakışması ve son günde haber verilmesini gerekçe göstermiş, bundan sonraki toplantılarda yer alacağını söylemişti.

Dün büyükşehir meclisinin ekim ayı toplantısında ilklerden biri yaşandı. Hayri Türkyılmaz da toplantıya katılınca CHP'li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan meclis sıralarında birlikte oturdu.

Çektirdiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşan Türkyılmaz, ' Kentimiz adına alınan kararlarla ilgili görüşlerimizi ilettik. Gerek Mudanya'mız gerekse de tüm Bursa'mız adına alınan tüm kararların takipçisi olmaya devam edeceğiz' mesajını da verdi.