Hava Durumu

Çözüm boykotta değil, yerli malı kullanımında

Yazının Giriş Tarihi: 14.12.2017 07:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.12.2017 07:35

İlkokullarda, siyah önlük, beyaz yaka dönemiydi. Öğretmenlerimiz bir hafta öncesinden mutlaka o günün tarihini not ettirir ve hazırlıklı gelmemizi isterdi. Biz de annelerimizden pasta, börek ister, kış dönemi olduğu için de genelde portakal, mandalina, elma gibi meyvelerden oluşan hazırlığımızı yapardık. Kimi zaman bu yiyeceklere köylerden gelen kuru üzüm, cevizi de eklerdik.
Sınıf süslenir, öğretmenler, yerli malını, tutumlu olmanın önemini anlatır, iki ders sınıfta şenlik havasında geçerdi.
Sonra, daha doğrusu Turgut Özallı yıllarda memleketin havası değişti. Ne yazık ki yerli malından çok ithal mallar özendirilir hale geldi. Öyle ki anlı şanlı bazı yazarlar, markette rokfor peyniri ve İsviçre çikolatası satılmasını övgüyle anlatır hale geldiler. Hatta çikita muz dönemin simgesidir.
Son yıllarda 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan resmi adı 'Tutum, Yatırım ve Yerli Malları Haftası' yeniden hatırlanır hale geldi.
Nasıl gelmesin...
Türkiye gibi gıda ve tarım ülkesinin gümrük vergisi düşürülerek gerçekleştirilen gıda ürünleri ithalatına 9 ayda 1.18 milyar dolar harcanırken, bu dönemde 4,9 milyon ton gıda ürünü ithal edildi.
Tarımsal ürün konusunda cömert davranan ülkeler, stratejik ürünleri satışında ise neredeyse bin dereden su getiriyorlar.


Peki, çözüm ne olacak?
Kalite Birliği Başkanvekili ve TSE Baş Araştırmacısı Mustafa Karaman son yıllarda
Yerli Üretim ve Milli Sertifikasyon konusunda büyük çaba harcıyor. Karaman'a göre ithalat ancak tüketicinin yerli ürünleri tercih etmesiyle önlenir. Bunun için de yerli üretimin desteklenmesi ve kaliteli olması yabancı marka hastalığına son verecek.
Karaman, kendi ülkesinin ürününü kullanmayan, kendi fabrikalarında üretilen ürünlere itibar etmeyen tüketici; dini, milli, sosyal, kültürel olaylarda 'boykot' adı altında gaz alma, gaz verme işlemini yapma yerine, 18 aydan beri yürüttükleri 'Yerli Üretim-Yerli Tüketim ve Milli Sertifikasyon' projelerini kapsayan Milli Ses Ver kampanyasına destek verilmesini istedi.

Akademik Kurul önerisi

Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 13-14 Ocak tarihleri arasında yeni yönetimi belirlemek amacıyla genel kurul yapacak. 4 dönem yani 8 yıldan beri şube başkanlığını yapan İbrahim Mart, bayrağı, seçilirse Çağdaş Mühendisler Grubu adayı Fikri Düşünceli'ye devredecek. Sönmez Medya'yı ziyaret eden Mart ve Düşünceli ile Bursa ve akademik odaları konuştuk.


Bursa'daki yerel yönetimlerin çeşitli zamanlarda yaptıkları uyarıları dikkate almadığından yakınan Mart ve Düşünceli'ye göre, çözüm Akademik Kurul oluşturulmasında. Böylece projeler hayata geçmeden akademik bakıştan geçerek daha sağlıklı hale gelir. Birçok projede olduğu gibi mahkemelerden çıkan iptallerin de önüne geçilmiş olur.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğu gün tüm Bursalıların danışmanı olduğunu ifade ederek, bu konuda yeni bir sayfa açan Alinur Aktaş, MMO Bursa Şubesi selef ve haleflerinin kurul önerisini dikkate alması Bursa'ya yarar sağlayacaktır.

Lodos kesildi, korkulan oldu
Bursa'nın son yıllardaki kâbusu hava kirliliği, lodosun kesilmesiyle yeniden hortladı. Üstelik bu iddia da değil. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın internet ortamında yayınladığı resmi verilere göre, Bursa'da PM10 değerleri yani havadaki partikül oranları Dünya Sağlık Örgütü sınır değerlerinin 5 kat üzerine çıktı.


Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da konunun farkında. Bursa televizyonlarının ortak yayınında, belediyenin son iki yıldan beri kömür dağıtımı yapmadığını vurgulayarak, kirliliğin önlenmesinde sadece belediyenin değil, tüm kamu kuruluşlarının ortak hareket etmesinin önemini vurguladı.
Buradaki anahtar cümle ortak hareket. Geçen yıl nisan ayında, Bursa Tabip Odası'nda düzenlenen toplantıda, UÜ Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, çözüm önerilerini anlatmıştı. Havayı kirleten endüstri tesislerinin etkin bir biçimde izlenmesinden bu konudaki cezaların caydırıcı olmasına kadar birçok önlemi sıralayan Prof. Dr. Pala, evsel ısınma amaçlı kömür yakılmasının önlenmesini, trafikten kaynaklanan kirliliği azaltmak ve önlemek için toplu ulaşımın yaygınlaştırılmasını istemişti.


Ancak aradan geçen süre içinde maalesef somut bir adım atılmadığı gibi hâlâ dar gelirlilere kömür dağıtılmaya devam ediliyor.
Önlem alınmazsa yakında nefes alamaz hale geliriz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.