Hava Durumu

Depreme karşı ortak akıl zamanı

Yazının Giriş Tarihi: 29.08.2025 08:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.08.2025 08:02

Bursa’da deprem gerçeği kapımızın önünde duruyor.

Şehrin yapı stokunun büyük kısmı riskli. Yani artık kimsenin tek başına çözüm üreteceği bir dönemden geçmiyoruz. Tam tersine, ortak akıl ve iş birliği olmadan güvenli bir gelecek mümkün değil.

Bu nedenle İnşaat Müteahhitleri Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) ile Mimarlar Odası Bursa Şubesi arasında önceki gün imzalanan iş birliği protokolü önemli bir adım. Çünkü hem mühendislik hem de uygulama sahasındaki güçler aynı masada buluştu.

Mimarlar Odası Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, protokolün genç mimarlara yeni olanaklar sunacağının, staj ve istihdam konularında kapılar açacağının altını çiziyor. Bu yalnızca bir mesleki dayanışma değil, geleceğin mimarlarının güvenle mesleğe adım atmasının teminatı olacak bir girişim.

İMSİAD Başkanı Şeref Demir ise daha da geniş bir çerçeve çizdi: “Mimarların estetik ve bilgi birikimi, müteahhitlerin sahadaki emeğiyle birleştiğinde toplum için güvenli ve çağdaş projeler ortaya çıkıyor.”

Bu söz aslında işin özünü özetliyor. Çünkü kentsel dönüşüm yalnızca betonarme bir yenileme değil; aynı zamanda şehrin kimliğini, estetiğini ve ruhunu da yeniden inşa etme süreci.

Protokolde; mevzuat geliştirilmesinden eğitim programlarına, staj ve şantiye şefi istihdamından yurtiçi-yurtdışı teknik gezilere kadar birçok başlık var. Yani masa başında kalmayacak, sahaya yansıyacak somut adımlar öngörülüyor.

Asıl önemlisi, bu iş birliğinin “kentsel dönüşüm” sürecinde bir yol haritası oluşturabilecek olması. Çünkü Bursa’nın karşı karşıya olduğu en büyük risk deprem. Ve ancak mimar ile müteahhit, estetik ile uygulama, bilim ile tecrübe bir araya geldiğinde güvenli projeler ortaya çıkabilir.

Sonuç olarak; ortak akıl, bir tercih değil zorunluluk.

Bu iş birliği, sadece iki kurumun değil, aslında bütün Bursa’nın geleceği için bir kazanım.
Artık mesele bireysel vizyon değil; ortak vizyonla güvenli, kimlikli ve yaşanabilir şehirler inşa etmek.

KAMERA ARKASINDAN SAHNE IŞIKLARINA

Dün Bursa Hakimiyet’in yeni ofisine çok eski bir dost uğradı.

Yıllar önce Anadolu Ajansı’nda birlikte görev yaptığımız, o dönemin efsane spor muhabirlerinden Fercan Bay.

Bursa’da yerel gazetelerde başlayan gazetecilik yolculuğunu İstanbul’da sürdürmüştü. Ta ki sahne tozunun büyüsüne kapılıncaya kadar… 2012 yılında Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde aldığı eğitimle tiyatroya adım attı. O günden sonra hayatının yönü değişti.

Biz kamera arkasından kamera önüne geçtik” diyor Fercan.

Bir zamanlar maçın kritik anlarını takip eden gözleri, şimdi sahnede seyircinin nabzını ölçüyor.

Karadayı, Cesur ve Güzel, Teşkilat gibi dizilerdeki rollerini izledik. Sinema filmlerinde başrolde gördük. Ama asıl tutkusu tiyatro oldu. İstanbul’da Aziz Çoban ile birlikte kurduğu Fercan Bay Tiyatrosu ve Baht Tiyatrosu ile yeni sezona hazırlanıyor. “Yanlışlıklar Komedyası”, “Ermişler ve Günahkârlar” oyunlarıyla perdelerini açacak.

Sohbetimizin önemli bir kısmı elbette Bursa ve Bursaspor üzerineydi.

Bursaspor’un şampiyonluk günlerinde sahada haber kovalayan bir spor muhabiri olarak bugün geldiği noktaya üzülüyor. “Bursaspor yeniden hak ettiği yere dönecek” diyor. Kalbinin hâlâ yeşil-beyaz attığını söylerken gözlerindeki ışıltıyı görmek mümkündü. Ve bunu Enes Çelik başkanlığındaki yönetimin başaracağına da inanıyor.

Gazetecilikten sahneye uzanan bu yolculuk, aslında bir tutkunun hikâyesi. Kalemden sahneye, haberden oyuna, tribünden perdeye…
Hayatın sürprizleri de tam burada gizli.

Kim bilir, belki de Bursa seyircisi için sahnede selam vereceği günler de çok uzak değildir.

BURSAKART KRİZİ: KUYRUKLARIN ANLATTIĞI

Toplu ulaşımın vazgeçilmezlerinden olan BursaKart’ta yaşanan kriz, aslında bize sadece teknik bir sorunu değil, yönetimle vatandaş arasındaki iletişim kopukluğunun da nelere yol açtığını gösterdi.

Kartını değiştirmek için başvuranlardan biri de gazetemizin internet sitesi editörü İsmail Karaduman’dı. Seyahat kartları ofisine gidip yeni kartını aldı. Ancak işe gidiş gelişlerinde sorunlar yaşadı. Çağrı merkezine defalarca başvurdu.

Günler sonra kendisine “basın kartlarına özgü bir sorun var” denildi. Israrlı takibi ve bunu gazetemizin internet sitesinde kamuoyuna duyurması sayesinde kısmen de olsa çözüme kavuşmasına katkı sağlayan Karaduman bu anı şöyle anlatıyor:

“Abonman merkezinde yeni kartımı aldım ama ertesi gün işten dönerken otobüste kartımı okutamadım. Birkaç gün aynı problemi yine yaşadım. Aradım, yazdım, sordum. Sonunda öğrendim ki basın kartlarının yanı sıra aynı sıkıntıyı öğrenciler de yaşıyor. Yani mesele basın kartı değil, sistemin genelinde bir sorun varmış. Sorunum çözüldü ama çok geç oldu.”

Sonrası daha da ilginç…
BURULAŞ, eski tip kartların 1 Eylül’de geçersiz olacağını duyurdu ama hangi kartların iptal edileceğini açıkça belirtmedi. Vatandaş da doğal olarak “benim kartım yanacak mı” endişesiyle gişelere koştu. Muhabirimiz Ceren Sümbül’ün kamerasına yansıyan uzun kuyruklar, krizin en çarpıcı fotoğrafı oldu.

Tepkiler üzerine BURULAŞ net açıklama yapmak zorunda kaldı: 2002-2019 arasında alınan kartlar iptal edilecek, 2019 sonrası NFC özellikli kartlar geçerli olacak. Ama iş işten geçmişti. Kuyrukların dili çoktan konuşmuştu: Vatandaşın güveni, teknik detaylardan çok şeffaf iletişime bağlı.

Sonuç şu: 2 milyonu aşkın Bursalının kullandığı ulaşım sisteminde bilgi eksikliği bile ciddi bir krize dönüşebiliyor. Bu kriz, bize bir kez daha gösterdi ki, teknolojiyi yönetmek kadar vatandaşın kaygısını yönetmek de bir kamu hizmetinin ayrılmaz parçası.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.